Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrail herşeyi katletti azim hariç

Eğer, BM dünyanın bu öfkesini dindirmek için İsrail'e ceza vermez ise kendi yanında taşıdığı kılıçla ölecek. İsrail ve Amerika istisna değildir.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-02-09 02:42:00

İsrail herşeyi katletti azim hariç

İsrail Herşeyi Katletti fakat Azim Direniyor

Stephen Lendman*

Palestine Cronicle Başyazarı Remzi Baroud, 22 Ocak tarihli makalesine ?Gazze?nin Azmini Kırmak: İsrail Fantazisini Sürdürüyor? isimli makalesinde ??Özgürlük veya ölüm,? popular bir Filistin mantrasıdır? diye yazıyor.

Üç haftalık İsrail terör saldırısı yaklaşık 1400 kişinin ölümüne, 5500 kişinin pekçoğunun ciddi şekilde yaralanmasına ve Gazze?de baştan başa çok büyük çapta tahribat meydana gelmesine yol açtı. Ayrıca İnsan Hakları Doktorlar kuruluşu hastanelerin fazla dolu ve en temel malzemelerden yoksun olmasından dolayı yaralananların büyük çoğunluğunun ölme ihtimallerinin varolduğu uyarısında bulundular. Fakat Filistinliler dayanıyor. Onların ruhu boyun eğmemiş ve kırılmamış. Hamas her zamankinden çok daha popüler, ve dünya öfkesi onlara güç veriyor.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi?de Orta Doğu Analisti olan Anthony Cordesman İsrail?in çok kötü bir şekilde tökezleyeceğine inanıyor. 9 Ocak?ta şunu soruyordu:

?Gazze?deki Savaş ?Taktik Kazançlar, Stratejik Galibiyet?? IDF (Israel Defense Force-İsrail Silahlı Kuvvetleri)?nin bütün gücüne rağmen, ?Gazze?de büyüyen insanlık trajedisinin, İsrail?in şu anda bildirdiği taktik kazançların müdahil olunan ızdıraba değip değmeyeceği konusuna durmaksızın daha ciddi sorular eklemesi gerçeği süregelmektedir.?

Cordesman, savaştan 14 gün sonra ölüm, yaralanma ve tahribatı yeniden gözden geçirdi ve ekledi: ?Bu direkt maliyetler hikayenin yalnızca bir bölümü.? Kuşatmanın felç eden ekonomik ve insani etkilerini alıntıladı ve şunları yazdı: ?Şu andaki savaş, gerçekleşen zayiattan daha geniş kapsamlı sonuçlara sahiptir. Halen süren anlaşmazlıkta hayatta kalan 1.5 milyon insan için adamakıllı artan acı bir mirası içermektedir.?

?Aynı zamanda taktik kazançların İsrail?e malolan siyasi ve stratejik maliyete değer şeklindeki düşüncenin belirginliğinden oldukça uzaktır. En azından bugüne kadar, (savaş) Hamas?a desteği ve Gazze?deki İsrail?e öfkeyi artırmaktadır. Aynı şey Batı Şeria?da ve İslam dünyasında geçerlidir. ABD, gerçekte hiçbir şey yapmamış olduğunu görmektedir? ve seçilen George Bush kadar suçlanmaktadır.?

Suudi Arabistan?ın Washington ve Londra Sabık Büyükelçisi Prens Turki El-Faysal şöyle konuşuyor: ?Bush yönetimi size iğrenç bir miras, Gazze?deki katliamlara ve masum insanların kanının dökülmesine kayıtsız bir pozisyon bıraktı. Artık yeter, bugün hepimiz Filistinliyiz.?

Cordesman?a göre, İsrail 2006?da Lübnan?da yaptığı aynı muazzam hatayı tekrar edecek gibi görünmektedir. ?İsrail durmadan artan bir savaşta belirgin veya en azından makul bir şekilde ulaşılabilecek bir amacı olmaksızın herhangi bir falso yaptı mı? İsrail Hamas?a politik açıdan yetki verecek mi? İsrail?in eylemleri süreçte ılımlı Arap rejimleri ve sesleriyle birlikte, ABD?nin bölgedeki pozisyonuna, barış için herhangi bir umuda, zarar verecek mi? Açık sözlü olmak gerekirse, cevap evet olacak gibi görünüyor? Eğer bütün mesele Olmert, Livni ve Barack?ın güçlerini göstermek zorunda olduklarıysa, o halde kendilerini rezil etmişlerdir ve kendi ülke ve dostlarını zarara uğratmışlardır.

Üç Haftalık İsrail Terörü Ters Tepki Yaptı

İnsan Hakları Filistin Merkezi günlük raporlar düzenler ve bunları haftalık olarak yayınlar. 15-22 Ocak tarihli olanı, öldürülen bütün aileleri içermektedir. Buna göre ölü ve yaralıların %43?ünden fazlası kadın ve çocuklardı. En büyük zayiat sivillerde meydana gelmişti. ?Pek çok bölgenin bütün özellikleri ortadan kaldırılmıştı ve sivil altyapı hizmetleri tamamen tahrip edilmişti.? Diğer yıkımlar aşağıdaki ayrıntıları kapsamaktadır:

--hastaneler, ambulanslar, sivil savunma ve özel araçlar ve yardım hizmetleri zarar görmüş veya tahrip edilmiştir;

----yollar, köprüler, enerji istasyonları, kanalizasyon tesisatları, su kuyuları ve diğer altyapılarla birlikte; aynı zamanda binlerce ev ve bütünüyle mahalleler zarar görmüştür

--28 kamu mülki tesisi;

--bakanlık, belediye ve diğer hükümet binaları; parlamento binası;

--BM barınakları;

--ticari binalar;

--121 endüstriyel ve ticari işyeri yerle bir edilmiştir; en azından 200 tanesi de zarar görmüştür;

--balıkçı botları ve limanlar;

--21 özel proje, kafeteryalar, evlendirme dairesi, turizm tesisi ve otel;

--30 cami tamamen tahrip edildi; diğer 15 tanesi zarar gördü;

--beş beton fabrikası;

--60 polis karakolu;

--beş medya binası ve iki sağlık tesisi tamamen tahrip edildi;

--29 eğitim kurumu tamamen veya kısmen tahrip edildi; ve

--binlerce dönümlük zirai alan tamamen ortadan kaldırıldı.

İsrail?in 17 Ocak ?ateşkes?ini ilan etmesinden sonra, evler buldozerle üzerinden geçildi, tarımsal alanlar ortadan kaldırıldı, sivillere saldırılıp öldürüldü, evler istila edilip araştırıldı ve tutuklamalar gerçekleştirildi. Savaş Al-Sammuni kabilesine 36 erkek, kadın ve çocuğun ölümüne mal oldu.

Batı Şeria da bağışlanmadı. Örnekler haftalık olarak tekrar edilmekte, fakat sadece 15-22 Ocak?tan itibaren:

--El-Halil ve Beyt?Awa köyü (kentin kuzeybatısında) evlerine baskın yapıldı ve araştırıldı; dört sivil tutuklandı;

--Cenin kasabası ve mülteci kampı evleri istila edildi, araştırıldı ve bir sivil tutuklandı;

-- Batı Cenin?deki Bourqin köyü evleri istila edildi, araştırıldı ve bir sivil tutuklandı;

--Güneybatı Cenin?deki Kabatiya köyü evleri istila edildi ve araştırıldı; tutuklama olmadığı bildirildi;
--Doğu Nablus?taki Roujib köyü evleri istila edildi, araştırıldı ve bir tutuklama gerçekleştirildi;

--El-Halil?in güneybatısındaki Dura köyü evleri istila edildi, araştırıldı ve dört kişi tutuklandı;

--Beyt Sahur evleri istila edildi ve araştırıldı; bir bölge sakini daha önce tutuklanmıştı;

--Nablus yakınlarındaki El-Lubban köyü evleri istila edildi, araştırıldı ve bir çocuğun da içlerinde bulunduğu üç kişi tutuklandı;

--El-Halil?in kuzeyindeki Beyt Ummar köyündeki bir 16 Ocak savaş karşıtı gösterisinde, İsrail Silahlı Kuvvetleri sivillere yaylım ateşi açtı en az üç yaralı var;

-- Kuzey El-Halil?deki diğer bir 16 Ocak gösterisinde, İsrail Silahlı Kuvvetleri ateş açtı ve bir kişiyi öldürdü, içlerinde bir çocuğun da bulunduğu diğer dört kişiyi ise yaraladı;

--aynı gün Doğu Kudüs gösterisinde, İsrail Silahlı Kuvvetleri ses bombaları fırlattı, gözyaşı gazı sıktı ve göstericileri feci bir şekilde dövdü; gazetecilere de saldırıldı ve olay yerinden ayrılmaları için güç kullanıldı;

--Kudüs?teki El-Aksa Camii yakınlarındaki diğer bir gösteride İsrail Silahlı Kuvvetleri göstericilere saldırdı ve en az 10 kadını feci şekilde dövdü;

--Doğu Kudüs?teki El-?Eissawiya köyündeki bir gösteride, İsrail Silahlı Kuvvetleri dört çocuğa ateş açıp yaraladı ve diğer ikisini de tutukladı;

--Güney Nablus?taki Beyta köyü; Batı Cenin?deki Zabbouba köyü; Güneydoğu Cenin?deki Anza köyü; Güney Nablus?taki Hawara köyü; Beyt-El?Lahim?in Güneydoğusundaki Taqqou köyü; El-Halil?in doğusundaki Beni Naim; Güneybatı Cenin?deki Arraba köyü; Güneydoğu Cenin?deki Fahma köyü; El-Halil?in Kuzeydoğusundaki Sa?ir köyü; Güneybatı Cenin?deki Batı Toura köyü; Güney Nablus?taki Assira köyü; Kuzeybatı Nablus?taki Beyt Emrin köyü; El-Halil?in Güneyindeki El-Zahiriye köyü; Güneybatı Cenin?deki Ya?bad köyü; Beyt?ül-Lahim şehri; Beyt?ül-Lahim?in Güneybatısındaki El-Duhayşe mülteci kampı; Kuzey Beyt?ül-Lahim?deki Aaida mülteci kampı; ve Güneydoğu Nablus?taki Qaryout köyü evleri istila edilip araştırıldı ? bütün bölgelerdeki evler istila edilip araştırıldı; pekçok tutuklama gerçekleştirildi;

--El-Halil?in Kuzeyindeki Beyt Ummar köyündeki bir gösteride, İsrail Silahlı Kuvvetleri protestoculara yaylım ateşi açtılar ve en az bir çocuğu yaraladılar ve diğerini ise tutukladılar;

--Cenin?in Güneydoğusundaki Qabatya köyünde ve Tulkarim?in Kuzeyindeki Qiffin köyünde gizlice yapılan iki İsrail Silahlı Kuvvetleri operasyonunda tutuklamalar gerçekleştirildi.

Filistin İnsan Hakları Merkezi (Palestinian Centre for Human Rights -PCHR) Gazze kuşatmasının sürdüğünü bildiriyor. Sınır geçişleri kapalı tutuluyor. Toplu cezalandırmalar uygulanıyor. Temel gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddeleri Gazze?deki büyük çoğunluk tarafından bulunamıyor veya çok nadir bulunuyor. Yoksullaşma oranı şu anda %80?i aşmış durumda. Mağdur insan kitleleri herkesi etkiliyor. Dünya toplumu sessizliğiyle suça ortak oluyor.

İsrail Silahlı Kuvvetleri aynı zamanda ?Batı Şeria?ya da yeni hareket kısıtlılıkları ekleyerek sıkı bir kuşatma uyguluyor. Kudüs?e ve El-Aksa Camiine giriş inkar ediliyor. Siviller, genellikle, çok şiddetli bir şekilde şiddet görüyor. Araçlar durdurulup araştırılıyor. Sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Tutuklamalar meydana geliyor. Tecrit Duvarı inşaasına karşı protestolara şiddetli bir şekilde hücum edildi. Siviller şiddet gördü ve silahlarla vuruldu. Evlerin imhası devam etti. Kalanlar yakılarak yok edildi. Daha fazla toprak parçası istila edildi. Yerleşimcilerin Filistinlilere saldırdığı bildirildi. Bu her zaman olan birşey. Onları durduracak hiçbir şey yapılmıyor. Filistinlilerin canına okuma, onlara gözdağı vererek bezdirme, dövme ve onları öldürme konularında özgürler.

Bu İşgal Edilmiş Filistin?dir. Tıpkı Gazze gibi, İsrail Batı Şeria?ya da günlük olarak dehşet salıyor. Abbas döneminde El Fetih suça dahil oldu. İnsan hakları ihlalleri sürüyor. Konu üzerinde konuşmamaya dair uluslararası bir anlaşma bu duruma izin veriyor. Sonu gelecek gibi görünmüyor. Dünya zorbalığı dikkat çekiyor. İsrail şimdi endişe duyuyor fakat mesele için yeterli değildir.

?Dahiya Doktrini? Tahribatı

İsrail Silahlı Kuvvetleri?nin 2006 Lübnan savaşında tahrib ettiği Beyrut varoşu gözönüne alınırsa, gelecektekilerle nasıl savaşılacağı ortadadır. İsrail Silahlı Kuvvetleri Kuzey Komuta Şefi Gabi Eisenkot şu açıklamayı yaptı:

?Beyrut?un Dayiya mahallesinde 2006?da olan şey İsrail?in kovulmasından itibaren her köyde meydana gelecektir. Düşmanın en zayıf noktasının kalbine (sivillere) orantısız güç uygulayacağız ve muazzam bir zarar ve tahribata yol açacağız. Bizim bakış açımızdan, bunlar sivil köyler (kasaba veya şehirler) değildir, onlar askeri üslerdir. Bu bir tavsiye değildir. Bu bir plandır. Ve onaylanmış bir plandır.

Col. Gabriel Siboni?ye göre (Ekim 2008?de), fikir ?zarara uğratmak için (acı vermek için) yeterli orantısız güç kullanmaktan ve cezayı uzun vade ve pahalı yapılanma gerektirecek bir boyuta yaymaktan ibarettir. Muhalefetin patlak vermesiyle, İsrail Silahlı Kuvvetleri?nin kararlı bir biçimde ve düşmanın eylemlerine orantısız olan güçle, tehdit tavrıyla derhal harekete geçmeye ihtiyacı vardır.?

Orantısızlık, ?İsrail Devleti?nin sükunet durumunu bozacak hiçbir teşebbüsü kabul etmeyeceğini yüksek derecede belirgin kılacaktır. İsrail, tam ölçekli bir yüzleşme kadar, kötüye gidiş ve gerginlik için de hazırlanmalıdır. Bu yaklaşım, Gazze?ye de uygulanır? (O) İsrail?in uzun vadeli caydırıcılığını artıracaktır ve düşmanı pahalı ve uzun vadeli yeniden yapılanma sürecinde bocalatacaktır.?

General Yoav Galant için, bu, ?Gazze?yi onlarca yıl geriye göndermektir.? Rahatsız edici raporlar 2006?daki yarım kalmış işi tamamlamak için bir sonraki adımın Lübnan olabileceğini işaret etmektedir.

6 Ekim 2008?de önde gelen ödüllü İsrail medyacısı Yaron London, İngilizce Ynetnews.com için ?Dahiya Stratejisi? hakkında bir yazı yazdı. Bunları söylerken tavrı münakaşacı ve tahrik ediciydi:
?İsrail, sonunda Araplar (halkların)ın, liderlerinin eylemlerinden sorumlu olduklarını anladı.? Gelecek Lübnan savaşında, ?roketatarları avlamak için canımızı sıkmayacağız? Onun yerine, Lübnan?ın tamamını yok edeceğiz ve dünyadaki protestocular bizim gözümüzü yıldıramayacak?

?Şii askeri üsleri haline gelmiş olan 160 Şii köyünü toz duman edeceğiz ve Hizbullah kontrolündeki herhangi bir eyalete isabet ettiğinde hiç bir merhamet göstermeyeceğiz. Bu strateji bir tehdit değil. Bu onaylanmış bir plan, (çünkü) Lübnan?ın tamamı İran?ın ileri karakolu. Onlar tamamen kötü niyetli. Onlar düşman? Herkes birer Nasrallah? uluslar liderlerinin eylemlerinden sorumludur? (Gazzeliler)?in her biri Halid Meşal?dir? Lübnanlıların tamamı Nasrallah?tır? İranlıların biri Ahmedinejat?tır? Onların etrafındaki gördüğümüz korkuyu artırmaya ihtiyacımız vardır.?

Pek çok İsrail?li bu bakış açısını paylaşıyor. Kadima, Likud, İşçi Partisi ve İsrail Silahlı Kuvvetleri memurları da aynı şekilde. Geçmişteki lider de, David Ben-Gurion dahil olmak üzere aşağıdakileri söylemekte ittifak halinde idiler:

?İsrail?le ilgili dünyanın neler söylediği önemli değildir? Arapların Yahudileri öldürmelerini pahalıya ödeyeceklerini göstermezsek, hayatımızı devam ettireyemeyiz? kabul etmek zorundayız? saldırgan bir savunma; her bir Arap saldırısına karşı kararlı bir hamle yaparak karşılık vermek zorundayız: yerleşim yerinin yok edilmesi veya ele geçirilen yerlerden orada ikamet eden insanları kovmak gibi?

İsrail?in felsefesi, savaş felsefesidir, başka hiçbir şey değil? Terörü, suikast, tehdit, toprak istimlakı ve bütün toplumsal hizmetlerin kesilmesi gibi yolları kullanmak zorundayız? Saldırgan bir şekilde devam etmek? Lübnan?ı, önceki adıyla Trans-Ürdün?ü ve Suriye?yi parçalamak zorundayız?

Ben-Gurion ve daha sonraki İsrail liderleri orantısız güç kullanımını, savaş suçlarını, soykırımı ve işgali haklı göstermek için kutsal kitaba ve kendini savunma kavramına başvurdu. ?Dahiya?nın uzun bir geçmişi vardır. Şu andaki şekli en son versiyonudur.

Filistinlilere Karşı Soykırım Uygulamada ABD- İsrail Suç Ortaklığı

Francis Boyle, bir hukuk profesörü ve 1993 Oslo Anlaşması?yla sonuçlanan Ortadoğu Barış Görüşmeleri Filistin Heyeti?nin eski hukuk danışmanıdır. Kendisi, ?savaş suçları konusunda iğrençliğin farklı derecelerini? çok ayrıntılı bir şekilde açıklıyor. Daha önemlileri Dördüncü Cenevre Konvansiyonu?nun önemli ihlalidir. İlk İntifada (1987)?dan beri, ?dünya işgal edilen Filistin?de yaşayan insanlara karşı her gün İsrail tarafından ?İsrail kuvvetleri ve gayr-ı meşru yerleşimciler tarafından- reva görülen bu iğrenç savaş suçlarını gözleriyle görmüştür.? Dördüncü Cenevre bu insanların ??özellikle İsrail?in siyasi liderleri de dahil olmak üzere?- uygulamalarını vekaletlerini manda altına alır.

?İnsanlığa karşı suçlar BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından belirlendiği şekilde komisyona sunulmuştur? Fikir,? Nazi savaş suçlularını yargılamak için Amerika tarafından tasarlanmış 1945 Nuremberg Nizamnamesi?nden alınmıştır. Bu suçlar şunları içermektedir:

?sivil bir halka karşı, savaştan önce veya savaş sırasında, cinayet, imha etme, köleleştirme, sürgün etme, ve işlenmiş diğer insanlık dışı eylemler, suçun işlendiği ülkedeki iç hukuk kurallarının ihlal edilip edilmediğine dair, Mahkemenin yetki sınırları içindeki herhangi bir suçun sergilenmesinde veya bu suçla bağlantının ortaya çıkarılması için siyasi, etnik veya dini zeminlerde kovuşturulması.? İsrail, bütün bu suçları işlemekten sabıkalıdır. İşbirlikçi komplocu olarak Amerika da aynı durumdadır.

Nuremberg, ?1948 Soykırım Konvansiyonu tarafından tanımlandığı gibi uluslararası soykırım suçunun tarihi ve hukuki habercisidir.? Çok spesifiktir ve cinayet; ciddi bedensel ve zihinsel zarara sebep olmayı; ve bir grubu ?bütün olarak veya parça parça? imha etmeyi içermektedir.

En son 1947?den beri, İsrail?in ?nihai çözümü? Filistin halkını toptan yoketme ve/ya yerinden sürgün etmedir:

?En azından son 60 yıldan beri, İsrail hükümeti ve kanuni selefleri ?Siyonist ajanslar, çeşitli kuvvetler, ve terör çeteleri- Filistin halkını oluşturan ulusal, etnik, ırksal ve değişik dini karışımların önemli bölümünü imha etmek maksadıyla sistematik ve geniş kapsamlı askeri, politik ve ekonomik kampanyalar uygulamıştır.

Madde I ?soykırımı ?önlemek ve cezalandırmak? için? sözleşme taraflarından hepsi(nin oyu) gerekir. Çelişkiye (muhalefete) rağmen,? İsrail?in Filistin?e uyguladığı soykırım savaşları ?Yahudi-Hristiyan) ABD tarafından finanse edilmiş, silahlandırılmış, teçhizat sağlanmış, ihtiyaçları karşılanmış ve desteklenmiştir ?Amerika Cenevre Nuremberg ve böylesi uygulamaları yasaklayan BM Nizamnamesi?nin taraflarından biri olmasına rağmen.

İsrail?in saldırganlığını durdurmak ve savunmasız insanları korumak için ?insani müdahaleye? ne Washington ve ne de uluslararası toplum istekli oldu.

Malezya Star gazetesi 13 Ocak?ta, BM?ce onaylanmış bir uluslararası savaş suçları mahkemesinden önce ?Filistin halkına uyguladığı vahşet ve zorbalıktan dolayı,? İsrail?e ceza verilmesi konusunu oylayan ? (Malezya) Parlamentosu?nun özel bir oturumunu? haber yaptı.

Gazete aynı zamanda, uluslararası toplum ve Güvenlik Konseyi?nin saldırıları durdurmada başarısız olması konusundaki hayal kırıklığını da açıkladı.

Abdullah Malezyalıları ?Siyonist rejimin insanlık dışı eylemlerine karşı? birlik olmaya davet etti. İsrail tarafından düzenlenen saldırılar uluslararası hukuku ve çiğnemektedir ve bu çeşit eylemler savaş suçu varsayılmaktadır?? diye konuştu.

Abdullah, İsrail?i kınamak için bir BM oturumu yapılmasına dair çağrısının Genel Kurul, kendisinin Güvenlik Konseyi?ni harekete geçmeye sevk edecek bir makam işgal ettiği konusunda hemfikir olduğu zaman kuvvetleneceğini söyledi. Bu olmadı çünkü ?İsrail bunu istemedi,? ve Amerika İsrail?i destekledi. Aynı zamanda kanunlara uygun şekilde seçilmiş olan Hamas hükümeti?ni tanımadı ve İsrail?in çocukları, yaşlıları, kadınları ve diğer masum sıradan insanları öldürmesine izin verdi.

Başkan Obama ilk diplomatik çağrısını El-Fetih?ten Mahmud Abbas?a yaptı. Kendisi hükümete darbe yoluyla geçti. Hiçbir meşruluğu yok. Başkanlık süresi 9 Ocak?ta sona erdi. İktidarda kalma hakkının 2010?daki meclis seçimleri yapılana kadar kendisinde olduğunu iddia ediyor ve bunu Batı desteğiyle yapıyor. Bu yazının yazarı ve diğerleri gibi, Boyle ?(Obama yönetimi altındaki) Amerikan desteğiyle? İsrail ve İsrail?in Filistin?i yok etme ve yerinden çıkarma politikalarında temel bir değişim olmayacağı beklentisi içinde

22 Ocak?ta yeni başkan Hillary Clinton?u ve George Mitchell?i Dışişleri Bakanlığı?na takdim etmekte kararlıydı.

Obama şöyle konuşuyor:?Açık olayım: Amerika kendini İsrail?in güvenliğine adamıştır. Ve İsrail?in meşru tehlikelere karşı kendini savunma hakkını daima destekliyoruz.? Hamas?ı kınıyor ve Hamas?ın eylemlerini demokrasinin bile tolere edemeyeceğini söylüyor. Ulusal bir hedef kitleye yalan söylerken, savunmasız halka karşı İsrail?in saldırganlığını destekleyerek mağdurları açıktan açığa karalıyor. Bunun sebebi James Petras?ın onu ?Amerika?nın ilk Yahudi başkanı? diye adlandırmasıdır. Filistinliler ve bütün Müslümanlara Washington?da dost yok. Onlar yapayalnızlar. Terörle savaş, onları Bush?un üçüncü döneminde hedef alıyor.

Durum gittikçe daha kötüye gidiyor. İsrail?in politikasında hiçbir değişiklik planlanmıyor. ?Barış süreci? ölü bir mektuptan ibaret. Obama?ya göre uluslararası (anlamına gelen İsrail, Mısır ve NATO) ve Filistin Otoritesi paylaşımcısı uygun bir gözleme rejimi altında, insani yardıma izin veren? bazı yetersiz yollar hariç, Gazze?nin sınırları kapalı kalacaktır. Hamas, kayıtsız şartsız teslim olup kendini savunma hakkından feragat etmedikçe, otoritesini Fetih?e, İsrail?e ve/ya uluslararası istila güçlerine devretmedikçe ve meşru Filistin hükümeti olarak istifa etmedikçe dünyadan yalıtılmış olarak kalacaktır.

Bu şartlar altında, Obama ?İsrail ve Filistinliler arasında kalıcı bir barışı aktif ve saldırgan bir biçimde aramaya?? söz verdi. Uzun zamandan beri devletin içinde bulunan kişi olan George Mitchell yeni Orta Doğu temsilcisi olarak başı çekecek. O senato içinde eski bir parti lideri ve nüfuzlu Dış İlişkiler Konseyi?nin ve Bilderberg Grubu?nun bir üyesi. Filistin?in dostu değil.

Tel Aviv bu atamayı uygun buldu. İsrail?in ABD büyükelçisi Sallai Meridor, İsrail?in kendisine büyük önem verdiğini ve İsrail ve komşuları için barış ve güvenlik dolu bir geleceği gerçekleştirmeye doğru atılacak adımlarda kendisiyle birlikte çalışmayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

İnsan Hakları Grupları İsrail?i Savaş Suçlarıyla İtham Ediyor

Bir İsrail sivil toplum kuruluşu olan B?Tselem, uluslararası bir insan hakları derneği olan Amnesty International (AI) ve diğer insan hakları grupları İsrail?in savaş suçları dolayısıyla soruşturulmasını istiyorlar. BM İnsan Hakları Yüksek Komisyoneri Navi Pillay, BBC?ye yaptığı açıklamada ve savaş suçları işlemiş olduğunun ortaya çıktığını söylerken ?inanılır, bağımsız ve şeffaf? kovuşturma çağrısında bulundu.

Özel Raportör Richard Falk ?Gerçekten savunmasız bir halka karşı (İsrail?in) geniş çapta askeri operasyonunun insanlık dışı özelliği? hakkında küçük bir şüphe bulunduğunu belirtti. (Bu) sistematik savaş suçlarının hayaletini çağırmaktadır. (Bu ifade, gayr-ı meşru hedeflere saldırma konusunda, İsrail?i temel uluslararası insani hukuk kurallarını delmeye zorlamaktadır.

BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü ?nün Gazze Başkanı John Ging, beş BM okulunda ölen onlarca sivile karşı saldırılardan alıntı yaptı. Amnesty International ve Human Rights Watch isimli Amerikan sivil toplum kuruluşu, İsrail?i beyaz fosfor bombası kullanmakla ve sivil mahallelere saldırıda bulunmakla suçladılar.

12 Ocak?ta, 47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail?in Gazze?de yaptığı ciddi insane hakları ihlallerini soruşturmak için yaptığı oylamada; 33 kabul oyu(Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya da dahil olmak üzere), 1 red oyu (Kanada), ve 13 çekimser (İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Japonya, G. Kore, İsviçre ve Ukrayna) oy kullandı. Amerika topluluğun bir üyesi değil.

12 Ocak?ta (Cenevre merkezli) Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ) ?İsrail?in Gazze?ye yaptığı sivil halkı gözetmeyen ve orantısız saldırıları kınadı ve operasyonun acil bir şekilde sonuçlanması için çağrıda bulundu. Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ) aynı zamanda ?bütün gruplar tarafından yapılan uluslararası insan hakları ve insani hukuk ihlalleri konusunda kanıt toplayacak bir tahkikatı yürütmek maksadıyla bir Araştırma Komisyonu? talebinde bulundu.

wanted.org.il web sitesi ?savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen savaş suçlarında ARANAN? İsrail yüksek memurlarını listeliyor. Site, itham edilen Ehud Olmert, Ehud Barak ve Tzipi Livni?nin de aralarında bulunduğu diğer 12 kişiyi dahil ediyor. 2006 Lübnan savaşı, Gazze şeridi, ve diğer saldırılar dışında, site Gazze?deki terör saldırılarına müdahil olduklarını bildiren tutuklama belgesi istiyorlar.

Site aynı zamanda, 10 Aralık 2008?de Lübnan?lı hukukçuların Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC)?ye, Gazze kuşatması emrini vererek ve kuşatmayı sürdürerek savaş suçları ve insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla Ehud Olmert, Ehud Barak, sabık General Matan Vilnai, Genel Güvenlik Servisi (Shabak) direktörü Avi Dichter, ve İsrail Silahlı Kuvvetleri personel şefi Gabi Ashkenazi?ye karşı Lahey?de resmi bir şikayette bulunduğundan bahsediyor.

Bununla birlikte diğer yollar da mümkündür. Eğer yürekli savcılar isterse, bu gelişme İspanya, Almanya, Birleşik Krallık veya hatta Amerika (bkz. Aşağısı) gibi ülkelerde meydana gelebilir. Hukuk Profesörü Francis Boyle?nin, BM Sözleşmesi 22. Madde hükmüne göre Genel Kurul?un İsrail için Uluslararası Suç Mahkemesi (ICTI) tesis etmesine dair teklifi aynı zamanda takdire şayandır. ?Bu, Filistin?in savunmasız insanlarına karşı işlenen savaş suçlarından zanlı İsrail?in tahkikata uğraması ve bu tahkikatın yürütülmesi için geçerli olacaktır.?

Anayasal Haklar Merkezi (CCR) Başkanı Michael Ratner şu ibareyle hemfikir: ?Bu konuda kesinlikle ?bir mahkeme olmalıdır.? ?İsrail?in işlediği suçlardan dolayı sürekli cezadan muaf olması, daha büyük insani hukuk ihlalleri konusunda onu cesaretlendiriyor. Bir mahkeme gereklidir? fakat ABD?nin kesin veto kullanacağı bir Güvenlik Konseyinden dolayı imkansızdır.

Anayasal Haklar Merkezi (CCR), ?Birleşmiş Devletler Yüksek Mahkemesi (United States Constitution) ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi tarafından garanti altına alınan hakları iyileştirir ve korur.? İsrail Genel Güvenlik Servisi direktörü Avi Dichter?e karşı ABD mahkemelerinde açılan bir davayı takip etmektedir. 16 Ocak?ta ABD Temyiz Mahkemesi, davada kendine karşı münakaşalar duydu.

Anayasal Haklar Merkezi (CCR), ?muazzam sayıda sivilin ölümüne ve yaralanmasına yolaçacağını bilen ?Avi Dichter?i ?Temmuz 2002?de Gazze şehrinde bir meskun bir apartman binasının bombalanmasının planlanması ve yönetilmesiyle? sorumlu tuttu. Kıdemli CCR avukatı Maria LaHood: ?Avi Dichter?in müvekkillerimizi, evlerinde, yataklarında uzanmış oldukları esnada bombalamaya karar vermesi bir savaş suçudur.? diye konuştu. Uluslararası toplum, sivil ayrımı gözetmeyen bu saldırılara müsamaha gösteremez.?

Mayıs 2007?de, bir alt mahkeme, resmi görevleri esnasında görevini yerine getirdiğine ve Foreign Sovereign Immunities Act' (Dış Egemen Dokunulmazlıklar Kanunu) hükmünde olduğuna karar veren iddiayı reddetti. Yüksek Mahkeme kararından önce aylar alabilir. Halen varolan bir şüphe bulunmaktadır, henüz (Amerika?daki ve dünya üzerindeki) bu davalar, bir gün İsrail savaş suçlularını hapishaneye göndermek için yeterli etkiye sahip olabilir. Belki Amerikalılar?ı da. Bunun sebebi CCR (Anayasal Haklar Merkezi), Francis Boyle ve diğerlerinin bu davaları takip etmeleridir.

Rolünden (katkısından) dolayı, İsrail bir savaş suçları davası dalgası bekliyor ve buna tepki gösteriyor. Haaretz, kabinenin suçlamalara büyük ihtimalle göğüs germesi için İsrail Silahlı Kuvvetleri memurlarına resmi yardımı onayladığını bildirdi. Olmert: ?İsrail, kendisi için ve kendisi adına çalışan herkese tam destek verecektir. Gazze?ye gönderilen komutanlar ve askerler, çeşitli davalardan emin olduklarını bilmeliler.? şeklinde konuştu.

İsrail ?eşsiz yüksek ahlaki değerleri ve geleneği?, uluslararası hukuka bağlılık, ve savaşta sivillerin zarar görmesinden kaçınmak için gösterdiği çabalar varolduğunu iddia ediyor. Ehud Barak IDF (İsrail Silahlı Kuvvetleri)?yi ?dünyadaki en ahlaklı ordu?olarak adlandırıyor. Kasden, kötü niyetle ve stratejik olarak yaptığına dair kesin kanıtlara rağmen (Ordu), ?olaylardan trajediler ortaya çıkmasına engel olmaya çalışıyor.?

22 Ocak?ta Ehud Olmert, ?Gazze?deki İsrail Silahlı Kuvvetleri operasyonlarına dahil olanlar için savaş suçları cezalarını savuşturacak metotları inceleyen bir ekibe başkanlık etmesi için? Adalet Bakanı olarak Daniel Friedman?ı atadı. Aynı zamanda, İsrail Silahlı Kuvvetleri personel şefi Gabi Ashkenazi ve bir ordu subayı ?Operasyonda Görev Alanların Önderliği? (Operation Cast Lead)?ne müdahil olan memurların isimlerini ve fotoğraflarını saldırı emirlerinin verilmesi veya uygulanması kadar yayınlanmasını da yasakladı.

Gazze Savaşı İsrail için Bir Fiyaskodur ? Ahlaki ve Stratejik olarak

22 Ocak?ta Haaretz köşe yazarı Gideon Levy İsrail?in bütün amaçlarında başarısızlığa uğradığını yazdı. İsrail şu konularda başarısız oldu;

--Hamas?ın kendini savunmak için yaptığı füze saldırılarını durdurmak
--Hamas?ın yeniden silahlanmasını önlemek; ve
--İsrail?in güçlü bir düşmana değil sivillere saldırdığı gözönüne alınırsa tüyler ürpertici askeri bir düşman olarak caydırıcılık kapasitesi ve ?kapasitesini restore etmesi? iddiasında bulunması.

İsrail?in Ynetnews.com isimli sitesinde, yazar B. Michael ?Ordunun ahlakiliği yeniden kanıtlanmış mıydı? Ahlaklı bir ordu sivilleri öldüren bir ordu değildir ve sonra ahlakın nasıl olduğuyla iftihar etmeye girişir.? B. Michael aynı zamanda ?Caydırıcılığımız restore edildi mi? (Eski haline getirildi mi?) Hayır? İsrail onlarca yıldan beri Filistinlileri toz haline getirmektedir, şimdi ve hala? Hala caydırıcı değiller? diye konuştu. Bu sefer de değişiklik yok.

Hamas, güçlenmiş ve yenilmemiş olarak ve her zamankinden daha popüler ortaya çıktı. Tersine, Fetih daha da zayıfladı ve İsrail Silahlı Kuvvetleri savaş suçlarının aleyhinde olmakla; ve Batı Şeria savaş karşıtı protestolara ve Hamas destekçilerine karşı katı önlemler alınmasına dair çok az şey söyleyen Abbas ? Fayaz Filistin Otoritesi, Hamas?a uygulanan şiddeti kınarken gözden düştü.

İsrail ve Washington?un faaliyette olduğu Batı Şeria?da yüzlerce Filistinli?nin (gazeteciler, öğrenciler ve Müslüman liderler de dahil) taciz edildiği, dövüldüğü, tutuklandığı, ve işkence edildiğine dair raporlar var. Filistin Enformasyon Merkezi gazetecisi Halid Amayreh, yerel bir güvenlik şefinin kendisini kahve içmek için oraya davet ettikten sonra El-Halil Koruyucu Güvenlik Kuvvetleri merkezindeki iğrenç, karanlık, penceresiz bir hücrede iki buçuk gün geçirdiğini söyledi.

Kötü davranılmamasına rağmen diğer hücrelerden gelen çığlıklar duymuş ve başlarında başlık bulunan 10 kişinin alınıp götürüldüğünü görmüş. Amayreh 500-600 tutuklama gerçekleştiğini hesaplıyor. Hamas İslambodi Badir?in Filistin Genel İstihbaratı tarafından yapılan elektrik şokuyla işkenceden dolayı tıbbi tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi.

İsrail?e gelince, dünyanın duyduğu öfke, İsrail?in siyasi ve askeri liderlerinin uluslararası mahkemelerince dava edilmesini gerektiyor. Levy ?İsrail vahşi ve tehlikeli bir ülkedir,? sonucuna varıyor.Tüm kısıtlamalardan yoksun ve uluslararası hukuka aldırış etmeden aşikar bir şekilde BM Güvenlik Konseyi?nin tekliflerini reddediyor. Tahkikatlar devam ediyor belki bu sefer İsrail?e bir ceza verilebilir. Eğer şimdi gerçekleşmezse, sonunda, Birleşmiş Milletler yanında taşıdığı kılıçla ölecek. İsrail ve Amerika istisna değildir.


*Stephen Lendman bir Globalizasyon Üzerine Araştırmalar Merkezi?nde doktora üstü akademik dereceye sahip bir araştırmacı. Şikago?da yaşıyor. Aynı zamanda onun sjlendman.blogspot.com?daki blog sitesini de ziyaret edebilir ve Pazartesi Cuma arası Amerika saatiyle saat:10.00?da RepublicBroadcasting.org?daki Global Araştırma Haber Saati?ni seçkin konukların yürüttüğü dünyadaki keskin tartışmaları ve ulusal konuları dinleyebilirsiniz.

Bu makale Meryem Zeynep tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.

 

 

Haber Ara