Ekonomik krize rağmen büyüdü

Aktaş'ın İzmir'in Torbalı ilçesine bağlı Çaybaşı beldesinde geçen yıl nisan ayında üretime başlayan Chrysamed Kimya Sanayi Ltd.Şti., ekonomik krizin geçen iki ayında yüzde 300 büyüdü. 10 milyon euroluk yatırımla 12 bin 500 metrekarelik kapalı alanda su bazlı haşere ilaçları üreten Chrysamed, 30 olan çalışan sayısını 60'a çıkardı. Birkaç aya kadar yeni ünitelerin açılmasıyla 500 kişiye iş vermeyi hedefleyen firma, geçen iki ayda da 3 milyon euroluk yatırım yaptı.

'Hiçbir zaman ekonomik krizin Türkiye'ye yansımasının çok yıkıcı olacağına ihtimal vermedik.' diyen Chrysamed Kimya Genel Müdürü Mehmet Güven, yeni yatırımların 6 milyon euro maliyetli olacağını varsayarak bütçe oluşturduklarını ancak kriz söylentisiyle 3 milyon euroya mevcut fabrikaya dört ünite daha eklediklerini kaydetti. Özellikle Avrupa'daki rakip firmaların nakit sıkıntısına girmesiyle kapasitelerini de arttırdıklarını vurgulayan Güven, 'Kriz dolayısıyla işsiz kalan ya da iş bulamayan nitelikli çalışanlara da sahip olduk. Her zaman için krizin teğet geçeceğine inanmıştık, haklı da çıktık. Beş yıllık yatırım planımızı bir yıla sığdırdık.' şeklinde konuştu.

Geçen yıl kurulan fabrikada başta kene olmak üzere karasinek, sivrisinek, karınca, hamam böceği ve diğer haşerelere karşı ilaçlar yapılıyor. İnsanlara karşı zehirli etkisinin düşük, haşereleri ise öldürücü etkisi olan ilacın dünyada emsali bulunmuyor. Yeni nesil kene ilacı olarak da forme edilen ilaçta kullanılan 'chrysa' adında bir emülgatör kompleksi, yüzey gerilimini alıp su moleküllerini küçülterek etkiyi arttırıyor. Chrysamed haşere ilacını diğerlerinden farklı kılan en önemli özelliği ise yüzde 99 su bazlı üretilmesi. İlaç kokusuz, leke bırakmıyor, yanmıyor, alev almıyor, tahriş etmiyor ve itici gaz içermiyor.

Kriz dönemlerinde firmaların genellikle tasarruf yollarını seçtiğini hatırlatan Genel Müdür Güven, yatırımların dondurulduğunu, alımların ve üretimlerin kısıtlandığını, personel azaltmaya gidildiğini anlattı. 'Biz tam tersini düşünerek, bu boşluklardan faydalanma yolunu seçtik. Kriz dolayısıyla makine ve ekipmanların çok daha ucuza alınabileceğini, bu boşlukta işten çıkarma yerine bilakis işini kaybetmiş, kaliteli yeni elemanlar alabileceğimizi düşündük.' dedi. Kriz bittiğinde yeni ürünlerinin tanıtım ve prezantasyon çalışmalarını da tamamlayacaklarını ve yeni üretim ünitelerini hayata geçirerek pazarda daha güçlü olacaklarını kaydeden Güven, hammadde stoklarını da neredeyse yarı fiyatına doldurduklarını aktardı. Üretim kapasitelerini yıllık 28 bin tona çıkardıklarını belirten Mehmet Güven, 'Tam kapasiteyle çalışmaya başladığımızda, takriben 500 kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca solvent ve alkol içeren haşere ilaçlarının kullanımın giderek azalması ve dünyada insanların su bazlı olanlara yönelmesi de bize büyük avantaj sağlamakta. Haşere ilaçlarımızı, Türkiye pazarının yanı sıra başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ihraç edeceğiz. Şu anki üretimimizin yüzde 80'ini Almanya'ya satıyoruz. Yeni siparişler, ülke ekonomimiz adına sevindirici.' diye konuştu.

Yerli ve yabancı firmalara fason imalat da yapacaklarını belirten Güven, bürokratik engellerden dert yandı: 'Yetkililerden, bürokrasiye çözüm getirerek önümüzün açılmasını bekliyoruz. Avrupa'ya sattığımız birçok ürünümüzü, maalesef ruhsatlarımızın gecikmesinden dolayı Türkiye'de henüz satamıyoruz. Yurt dışında biriktirdiğimiz sermayemizi, anavatanımızda yatırıma geçiriyoruz. Ülkemize ciddi ihracat geliri sağlayacağız. Bürokratların önümüzü açmasını bekliyoruz.'

(CİHAN)