Bakan Babacan, 45. Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde düzenlenen ''Kafkaslar ve Balkanlar'' konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hem Kafkaslarda, hem de Balkanlarda yoğun faaliyetlerde bulunduğunu ve bu bölgelerde barış ile istikrarın sağlanması için çaba harcadığını belirtti.
Babacan, Balkanlarla ilgili olarak, ''Farklı din ve kültürlerin bulunduğu Balkanlarda insanları bir araya getirecek ortak değer ve ideallere ihtiyaç var. NATO ve AB bunu birlikte başarabilir'' dedi.
Sorunların çözümü için her zaman diyaloğu desteklediklerini ifade eden Babacan, Rusya ve Gürcistan arasında yaşanan kriz sırasında, bölge ülkelerinin katılacağı platform oluşturulmasını önerdiklerini ve diyalog için bir forum yapılmasını istediklerini, bunun AB ülkeleri ve çok sayıda diğer ülkeler tarafından da desteklendiğini hatırlattı.
AB'nin, Balkan ülkelerine yönelik açılma politikası izlemesi gerektiğini, bölgede önemli ülke olan Sırbistan'ın AB üyeliğini desteklediklerini kaydeden Babacan, Makedonya'nın da NATO'ya bir an önce alınması gerektiğini söyledi.
ERMENİSTAN'LA İLİŞKİLER
Ali Babacan, Türkiye'nin Balkan ülkeleriyle tarihi, kültürel ve ticari ilişkileri olduğunu ve Kafkaslarda da etkin rol oynadığını ifade ederek, her zaman sorunların diyalog yoluyla çözülmesinden yana olduklarını kaydetti. Bu bağlamda Cenevre sürecini desteklediklerini ve bu süreç içinde somut kararlar alınmasını istediklerini belirtti.
Babacan, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını dilediğini de bildirdi.
Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye'nin, Ermenistan'la ilişkileri konusuna değinirken, Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü milli maç için Erivan'a davet etmesinden sonra ilişkilerin normalleştirilmesi çerçevesinde çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Bir Alman milletvekilinin, Türkiye'yle Ermenistan arasındaki sınırın açılması için nelerin gerekli olduğunu sorması üzerine de Babacan, görüşme süreci hedefinin, ilişkilerin normalleştirilmesi olduğunu belirterek, Ermenistan ile Azerbaycan ve Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin tümüyle normalleştirilmesinden sonra bölgede durumun çok değişeceğini söyledi.
Babacan, bölgede bulunacak bir çözümün, tüm taraflara büyük avantajlar sağlayacağını ifade ederek, ''Önemli olan, birbirimize söylemek istediğimiz şeyleri kapalı kapılar ardında söylememiz ve sadece açıklamak istediğimiz şeyleri açıklamak'' diye konuştu.
KIBRIS SORUNU
Konuşmasında, Türkiye'nin büyük bir reform süreci içinde olduğunu, toplumsal, ekonomik ve siyasi açıdan bir dönüşüm geçirdiğini belirten Babacan, Türkiye'nin, Batılı değerleri sadece korumakla kalmadığını, aynı zamanda bu değerlerin kabul edilmesini teşvik ettiğini sözlerine ekledi.
Kıbrıs'la ilgili bir soruya Babacan, bu sorunun 1960'lı yıllardan bu yana var olduğuna işaret ederek, 2004 yılında adada yapılan referandum sonrasında da sonuç alınamadığını, geçen yıl Kıbrıs Rum yönetiminin yeni başkanı Hristofyas'ın sorunun çözülmesi ve bunun için görüşmeler yapılması gerektiğini söylemesinin yeni bir umut yarattığını söyledi.
Hristofyas ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 3 Eylül 2008 tarihinden bu yana 18 kez bir araya geldiklerine dikkati çeken Babacan, görüşme sürecinin beklenilen hızda ilerlemediğini, ancak bir çözüm umudunun doğduğunu, Türkiye'nin bu süreci ve Talat'ı tümüyle desteklediğini belirtti.
Babacan, AB'nin çabalarının yanı sıra Kıbrıs sorununun BM çatısı altında çözülmesinden yana olduklarını, müzakerelere için bir takvim belirlenmesini istediklerini ifade ederek, görüşmelerin olumlu sonuçlanacağı yönünde garanti verilemeyeceğini, ancak bir umut olduğunu kaydetti.
Panelin moderatörlüğünü yapan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de Türkiye'nin AB üyeliğinin, AB'yi daha da cazip kılacağına inandığını söyledi.
SARKİSYAN
Panele katılan Sarkisyan da bir soruya karşılık, geçen yıl Cumhurbaşkanı Gül'ü davet ettiğini ve bunun gerçekten önemli bir gelişme olduğunu belirterek, iki ülke dışişleri bakanlarının da bir araya gelerek önemli gelişmeler kaydettiklerini söyledi. Sarkisyan, ''Gelişmeler böyle devam ederse, bu yılın ikinci yarısında çok farklı ilişkiler yaşayabiliriz'' dedi.
Sarkisyan, Güney Kafkasya'nın alternatif nakliyat güzergahı olarak önem kazanması için bölgede işbirliğini tüm ülkelerle geliştirmek istediklerini ve geçmişte yaşanan acı olaylardan ders alınması gerektiğini söyledi.
Bölgede barış ve istikrarın sağlanması için bölge ülkelerinin çıkarlarının dikkate alınması gerektiğini ifade eden Sarkisyan, küresel kriz nedeniyle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değindi.
Sarkisyan, düşmanlıkların daha da derinleştirilmemesi için diyalog ve işbirliğinin gerekli olduğunu belirtti. Sarkisyan, ''Bölgede cesur kararlar almaya hazır bulunanların var olması beni gelecek için ümitlendiriyor'' ifadesini kullandı.
AA
Babacan'dan ABD ve AB'ye çağrı
Dışişleri Bakanı Babacan, NATO ve AB'nin, farklı din ve kültürlerin bulunduğu Balkan ülkelerinde ortak değer ve idealler yaratılmasını başarabileceğini söyledi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-02-07 21:27:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara