Erdoğan, 'Ana muhalefet ne zaman genel kongreye gitse, ne zaman seçime gitse hemen aydınlanmaya uğruyor, açılıma gidiyor, toplumun gündemine yaklaşıyor, sosyal devleti hatırlıyor' dedi.
Erdoğan, 'Ufukta sandık göründü siyasi partilere bu aralar bir haller oldu. Birdenbire Türkiye'yi hatırladılar, halkı hatırlamaya başladılar. Biz de tabii sevindik. On yıllardır ayak direttikleri o engeller, çeşitli yaklaşım tarzlarıyla ortaya koydukları engel kabul ettikleri bu konulara, şimdi baktık ki şefkatle yaklaşmaya başladılar. Gerilim ürettikleri, fırtına kopardıkları konular siyasetlerinin ana başlığı haline geldi, çünkü sandık göründü' dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Bosna'da başörtüsü dağıttığını, çarşaflılara rozet takmaya başladığını dile getiren Erdoğan, 'Bunlar da güzel gelişmeler, arkadan baktık değişik değişik haberler gelmeye başladı. Baktık daha da ileri gitmeye başladılar' dedi.
CHP'nin kurmayı vadettiği 'mahalle evi'ni AK Parti'li belediyelerin 'semt konakları' adı altında çoktan kurduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, 'Biz semt konaklarında Kur'an eğitimi vermiyoruz. Bilgisayar, okuma yazma, yabancı dil eğitimi veriyoruz, el işi yaptırıyoruz. Bizim ulaştığımız bu yerlere bunların hayalleri bile ulaşamaz ve ulaşamadılar' diye konuştu.
'Tereciye tere satmak...'
Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an kursları olduğunu için semt konaklarında Kur'an eğitimi vermediklerini vurgulayarak, 'Tereciye tere satmanın ne anlamı var. Dürüst olalım, samimi olalım. Bu işin erbabı orası. Efendim 'bir odayı biz bu işe ayardık, müftülüğe müracaat edeceğiz oraya hoca tayin edecek.' Müftünün işi gücü yok elinde bu kadar kadro var, bir de oraya hoca mı tayin edecek? Şu anda devlet olarak Diyanet İşleri Başkanlığı bunun gereğini yapıyor. Sadece oy endişesiyle biraz da buradan oy alırım diye kalkıp da bu tür oyunların içine girilmesinin kimseye kazandıracağı bir şey yok. Benim halkım da gelmiyor zaten' dedi.
Tüm bu gayretleri, bütün bu girişimlerin amacı ne olursa olsun büyük bir memnuniyetle mutlulukta izlediğini ifade eden Erdoğan, 'Hayırlı olsun diyorum. Ana muhalefetin şu andaki tüm temsilcilerine de teşekkür ediyorum ama sözünüzün arkasında durun. Seçimi kazandınız kazandınız millet sizi izleyecek ama kazanamadınız bunları yapan Ak Parti yönetimlerine estek köstek olmayın. Konu ne olursa olsun diğer partilerin de milletin gündemine dönmesinden, milletin hissiyatına yakınlaşmasından her zaman memnuniyet duyarız' dedi.
'AKP İslamcı diyenler...'
Bazı köşe yazarlarının, 'sahicisi varken taklidine gerek yok' diye yorumlar yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, 'Biz olayı böyle de değerlendirmiyoruz ama AK Parti'yi farklı yere oturmak isteyenler, 'AK Parti İslamcı partidir' diyenler var. Lütfen ne dinimiz İslam'a ne de AK Parti'ye kimse saygısızlık yapmasın, alavere dalavere yapmasın. Bir defa 'AK Parti İslamcı bir partidir' ifadesi temelinden yanlıştır. AK Parti demokratik laik sosyal bir hukuk devleti içinde kurulmuş muhafazakar bir kimliğe sahip bir partidir. İslam hiçbir partinin sıfatı olacak kadar aşağılanamaz, lütfen bunu birbirine karıştırmayalım' diye konuştu.
'Muhalefet karalama kampanyası başlattı'
Erdoğan, ana muhalefet ve muhalefet partilerinin belediye başkan adaylarının ya AK Parti'nin projelerini konuştuklarını veya farklı yollardan 'karalama kampanyası' yaptıklarını söyledi.
Erdoğan, 'Eğer bunların söyledikleri, bizim mesleğimizle alakalı ise bu karalamalar, lütfen zerre kadar insafları, zerre kadar haysiyetleri varsa bu ülke bir hukuk devletidir. Giderler, yargıya dosyaları verirler, yargı ne gerekiyorsa bunu yapar' dedi.
'Bizim gerilim siyasetiyle işimiz olmayacak' diyen Erdoğan, 'Çatışma siyasetiyle işimiz olmayacak. Şuraya yalnız dikkat, yumuşak başlı isem kim dedi 'uysal koyunum'. Bunu da parantez içine koyacağız tabii... Biz, ayrıştıran değil birleştiren olacağız. 71.5 milyonun tamamına gönül telimizden sesleneceğiz. Aynı kelimelerle konuşacağız. Çamur atmak, karalamak, enkaz edebiyatı yapmak bizim tarzımız değildir' ifadesini kullandı.
'Yargıya müracaat et'
Erdoğan, 'Ya bizim projelerimizi konuşuyorlar veya farklı yollardan karalama kampanyası yapıyorlar. Eğer bunların söyledikleri, bizim mesleğimizle alakalı ise bu karalamalar, lütfen zerre kadar insafları varsa zerre kadar haysiyetleri varsa bu ülke bir hukuk devletidir. Giderler, yargıya dosyaları verirler, yargı ne gerekiyorsa bunu yapar. Benim belediye başkanımın dokunulmazlığı yok. Hadi git, belediye başkanımla ilgili yargıya müracaat et. Ne gerekiyorsa yargı yapsın, ama dertleri bu değil ki... Çünkü, tutarlı bir yanı yok. Kafaları bulandırmak...' dedi.