Dolar

34,8702

Euro

36,6643

Altın

3.009,21

Bist

10.058,63

CHP, kuran kursu açılımına sarıldı

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, yasaların belediyelerin din eğitimi için mekan tahsis etmelerine izin verdiğini belirterek, Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen'e destek verdi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-02-05 15:33:00

CHP, kuran kursu açılımına sarıldı


Okay, 'Mesele bu çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak. Birileri din eğitimi almak istiyorsa sorumlu kurumlar tarafından bunun altyapısının hazırlanması gerekir. Bu bir açılım değil, bir anlamda görevdir' dedi.

CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Suha Okay, geçtiğimiz hafta genel kurulunu yapan Parlamento Muhabirleri Derneği'nin yeni yönetimini Meclis'te ziyaret etti.

Anadol ve Okay, ziyarette gazetecilerin sorularını cevapladı.

CHP'nin Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen'in her mahalleye bir Kur'an kursu açacağı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Anadol, Türkiye'de Tevhid-İ Tedrisat Kanunu'yla düzenlenen bir eğitim birliği ilkesi bulunduğuna işaret etti.

CHP olarak devletin denetimi dışındaki kaçak eğitime her zaman karşı çıktıklarını hatırlatan Anadol, kaçak oldukları için bazı Kur'an kurslarının tarikatların kontrolüne girdiğini, Konya'da olduğu gibi bazen de dramatik olayların yaşandığını söyledi.

Din eğitiminin tek olduğunu ve bunu yapma yetkisinin de Diyanet İşleri Başkanlığı'nda bulunduğunu vurgulayan Anadol, Sefa Sirmen'in bu konuyla ilgili detaylı açıklamada bulunduğunu kaydetti.

Anadol, Sirmen'in Kur'an öğrenmek isteyenlere yer tahsis edeceğini söylediğini hatırlatarak, belediyelerin Kur'an kursu açma yetkisi bulunmadığını, yetkinin Diyanet İşleri Başkanlığı'nda olduğunu kaydetti.

Anadol, 'Sayın Sirmen 'belediye olarak yapacağım şey yer tahsis etmektir' diyor. AK Parti öyle yapmıyor. Mesela Pendik Belediyesi bir profesöre kılavuz bastırıyor. 9 yaşındaki kızların evlenebileceğini, kadınların dövülebileceğini belirten bildiriler basıp dağıttı. Biz bunlara karşı çıktık. Belediyenin görevi bu değildir. Merkezi bir din eğitimi sözkonusudur. O da ancak Diyanet'in yetkisindedir' diye konuştu.

Anadol, İstanbul'da çarşaflı üyelerin rozetlerini çıkarmasının 'CHP çarşafa dolandı' şeklinde yorumlandığını hatırlatan gazeteciye tepki göstererek, bunun kibar bir soru olmadığını söyledi.

'Çarşafa dolanmak' ifadesinin hem siyasi olarak hem de gazeteci sözlüğünde şık bir deyim olmadığını vurgulayan Anadol, CHP'nin çarşaf açılımı diye bir açılımının da hiçbir zaman olmadığını kaydetti.

'Açılım' ifadesinin başkalarının yakıştırması olduğunu belirten Anadol, 4 bin kişinin partiye katıldığı, bunlardan sadece 4'ünün çarşaflı olduğu bir törenin ardından bu yorumların yapıldığını kaydetti.

O kadınlara 'biz bu rozeti takmıyoruz' demenin rozete saygısızlık olacağını dile getiren Anadol, devrim yasalarında kadının kıyafetinin düzenlenmediğini, erkeğin kıyafetinin düzenlendiğini hatırlattı.

CHP'nin her zaman kamu alanında bir kadının türban takamayacağı tezini savunduğunu söyleyen Anadol, türbanın siyasal bir simge olduğunu, çarşafın ise siyasal bir simge değil geri kalmışlığın simgesi olduğunu öne sürdü.

Türkiye'de çarşafı tercih eden kadınların oranının yüzde 2-2.5'i geçmeyeceğini belirten Anadol, ekonomik düzey ilerledikçe, imkanlar arttıkça bunların değiştiğini kaydetti.

CHP'nin 'ben varoşlardan oy almayacağım' diye bir politika izlemesi halinde asıl yanlışın bu olacağını savunan Anadol, 'CHP'ye gelmek isteyen gelir, gitmek isteyen de gider. Bütün partiler için aynı şey geçerli. Kişilerin özgür iradesine bağlı olan bir olay. Siyasal bir tercih meselesi. Bizim böyle açılım falan diye bir politikamız da olmadı' değerlendirmesinde bulundu.

'Bu bir açılım değil, bir anlamda görevdir'
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay ise bu konuda hem Anayasa hükmü hem de Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları bulunduğuna işaret etti. Yasal çerçeveden bakıldığında belediyelerin Kur'an kursu eğitimi veremeyeceklerinin görüleceğini ifade eden Okay, 'Ama belediyeler böyle bir eğitim için mekan tahsis edecekse yasa buna izin veriyor. Türkiye'de tarikatlar, cemaatler kaçak Kur'an kursları açıyorlar, kendi tarikat inançları doğrultusunda eğitim veriyorlar. Mesele bu çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak. Birileri din eğitimi almak istiyorsa sorumlu kurumlar tarafından bunun altyapısının hazırlanması gerekir. Bu bir açılım değil, bir anlamda görevdir' şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın, CHP'nin Ergenekon silahlarıyla ilgili verdiği Meclis Araştırma Önergesi'ni işleme koymamasıyla ilgili soru üzerine Okay, Meclis Başkanı'nın bu araştırma önergesini Anayasa'nın 138. maddesini gerekçe göstererek iade ettiğini belirtti.

Geçmişte bu tür tartışmaların yaşandığını ve bu komisyonların Anayasa'nın 138. maddesine aykırı olmadığının tespit edildiğini hatırlatan Okay, bir taraftan davalar görülürken, diğer taraftan da komisyonların çalıştığına işaret etti.

CHP olarak bu silahların nereden geldiği, niye ve ne zaman oralara gömüldüğü, nereden kayıp olduğu gibi sorulara cevap bulunması için bu önergeyi verdiklerini hatırlatan Okay, mahkemenin bunları araştıramayacağını, sadece silahların kime ait olduğuna bakacağını belirtti. Bu komisyonun neden engellenmek istendiğini merak ettiklerini söyleyen Okay, tarafsız kimliğiyle inisiyatif koyması gereken Meclis Başkanı'nın bu önergeyi işleme koymadığını kaydetti.

Okay sözlerini şöyle sürdürdü:
'O zaman Meclis Başkanı'nın tarafsız kimliği zedelenmiştir, gölgelenmiştir. Meclis Başkanı eylemli olarak içtüzük ihlali yapmıştır. Yaptığı işlemi gözden geçirmesi için yeniden müracaat ettik. Cevabını bekliyoruz. Önceki kararında ısrarcı olursa yargı yoluna başvuracağız. rğını kaydetti. 'Açılım' ifadesinin başkalarİdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. İdare Mahkemesi'ne gideceğiz ve bu kararın hatalı olduğunu tescil ettireceğiz. Mevcut kararları yok farz ederek bunu engellemelerinin altında ne yatıyor bunu öğreneceğiz.'

'Silahların kime ait olduunu öğrenmek için davanın bitmesini mi bekleyeceğiz?'
Anadol ise bazı hukukçuların Ergenekon davasının 5 yıldan önce bitmeyeceğini söylediklerini hatırlatarak, 'Bu silahların kime ait olduğunu öğrenmek için Ergenekon davasının bitmesini mi bekleyeceğiz' dedi.

Anadol ve Okay, Tunceli'de valiliğin kömür yerine beyaz eşya dağıtmaya başladığı yönündeki haberlerle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Anadol, Siyasi Partiler Kanunu'na göre oy almak amacıyla bu şekilde rüşvet dağıtmanın suç olduğunu söyledi.

Bu suçu valilik aracılığıyla devletin işlediğini savunan Anadol, bunun kömürden beyaz eşyaya dönüşmesinin Türk demokrasisi açısından çok ayıp olduğunu ifade etti.

Okay ise, 'Şimdi vatandaş merak ediyor bir dahaki seçime ne dağıtacaklar diye. Soğan, patatesten buzdolabına. Muhtemelen bir dahaki seçimde artık tapu dağıtacaklar. Apartman dairelerini bedava dağıtacaklar galiba. Tabii bir dahaki seçime kadar bu iktidar kalırsa' diye konuştu.

Meclis'in tatile girmesi için anlaşma sağlanıp sağlanmadığı sorusu üzerine Anadol, içtüzüğe göre Meclis'in tatil ya da ara verme kararı almasının mümkün olduğuna işaret etti.

Ara vermenin 15 günü geçemeyeceğini, tatilin ise bir yasama döneminde 3 aydan fazla olamayacağını anlatan Anadol, AK Parti yöneticileriyle ara verme kararı üzerinde bir görüşme yaptıklarını ancak sonuç çıkmadığını belirtti. Anadol, 'Bizce iki ara verme kararı alınıp, yasama faaliyetlerine 1 aya yakın ara verilmesi uygun olur.

'Meclis karar vermesin, açılıp kapansın' düşüncesini doğru bulmuyoruz. Meclis'in saygınlığına gölge düşürür' dedi.


SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara