Haber Merkezi / TIMETURK
Global Research?den James Petras, İsrail?in Gazze?deki 22 günlük soykırım savaşından yola çıkarak İran?a planlanan hava saldırısı olasılığını ve Obama rejiminin bakışını irdeledi. ?Bush yönetiminden bile daha fazla Siyonist?in Obama tarafından anahtar pozisyonlara getirildiğini? söyleyen Petras raporunda, ayrıntılı olarak İsrail?in Orta Doğu?daki hedeflerini ve buna verilebilecek en muhtemel cevapları inceledi. ?Kabilesel bu Süpermen kompleksini sonlandıracak kanlı bir yenilgiden daha iyi bir şey olmadığı? sonucuna ulaşan Petras?ın tarihe not düşen bu çarpıcı incelemesini TIMETURK okuyucularının istifadesine sunuyoruz.
Rapordan anahtar başlıklar:
İsrail, Nazilerin adımlarını izlemektedir.
Gazze?de İsrailli askeri ve siyasi liderler birçok önemli bilgi öğrenmiştir.
ABD?deki Siyonist Erk Dokusu, medya yoluyla yalan söylemeye devam etmektedir.
İsrail, yayılmacı ve militarist bir terör devletidir.
Obama, anahtar pozisyonlara Siyonistleri getirmiştir.
Yeni ABD yönetimi İran?la uzlaşmak için hiçbir şey yapmayacaktır.
İsrail?in Obama yönetimindeki ABD ile işbirliğiyle İran?a saldırması çok muhtemeldir.
İran?a karşı yapılacak saldırıdaki tek caydırıcılık İran?ın vereceği askeri ve siyasi karşılıktır.
İsrail ve ABD?nin İran?a saldırması kansız ve işbirlikçi Arap rejimlerinin devrilerek gücünü halktan alan liderlerin çıkmasına yol açacaktır.
İSRAİL?İN GAZZE?DEN TAHRAN?A SAVLANAN ORTA DOĞU HÂKİMİYETİ
James Petras*
GİRİŞ
Faşist İtalya ve Nazi Almanya, Dünya İmparatorluğu?na başlangıç olarak toprakları ve ülkeleri bombaladı, işgal ve ilhak etti. İsrail?in bölgesel hâkimiyet isteği de onların adımlarını takip ediyor ve onların tarzlarını izliyor. Ayrım gözetmeden sivil ve askeri tesislerin bombalanması, zırhlı birliklerin önderliğinde vahşi yıldırım baskın (blitzkrieg) ve İran?a karşı daha büyük ve yeni bir savaş için askeri ve açık hazırlığın eşlik ettiği uluslararası kurumlardan gelen tüm eleştirileri inkâr ve küçümşeyiş. ?Bolşevik Tehdidi?ni istismar eden Nazi liderliği gibi, İsrailli yüksek komuta da 74 milyon İranlıya karşı askeri saldırı hazırlıklarını meşrulaştırmak için ?İslami terör? vesvesesini besleyerek dünya Siyonist ağı tarafından yönetilen gezegen çapında büyük bir propaganda kampanyasını harekete geçirmiştir. Tıpkı Nazi Almanya?sının ?cephedeki gerçeklerle? yüzleştiğinde Batı?nın pasifliğini, sempatisini ve iktidarsızlığını saldırganlık ruhsatı olarak yorumlaması gibi, Lübnan?ın işgali, Suriye?nin bombalanması ve şimdiki Nazi tarzı Gazze saldırısı ve fethi karşısında Batılı hükümetlerin edimsizliği ve zayıf karşılığıyla İsrail askeri makinesi de yeni savaşlar için güçlü bir güdülenme kazanmaktadır. İsrail yüksek komutası için, Batılı devletlerin iktidarsızlığı ve yardakçılığı, İsrail?in Kızıl Deniz?den İran Körfezi?ne Orta Doğu?da egemenliği ve hâkimiyetini sağlayacak daha kanlı ve büyük savaşlar için yolu göstermektedir.
GAZZE SALDIRISI: İRAN İÇİN SON PROVA
İsrail?in Gazze?deki askeri zaferi İran?a yapılacak olan tam ölçekli askeri saldırının son provasıdır. Gazze?deki soykırım kampanyalarındaki seyirlerinde İsrailli siyasi ve askeri stratejistler büyük miktarda hayati bilgi elde ettiler: (1)Avrupa, Kuzey Amerika ve Arap devletlerinin iktidarsızlığının ve yardakçılığının ölçüsünü; (2) Birleşik Devletler hükümetinden muhalifleri püskürtmede edinilebilecek siyasi destek ile yüksek derece ve derinlikteki malzemeyi; (3) en vahşi katliamlarda bile Yahudi seçmenler arasındaki yüksek dereceli dâhili desteği; (4)ABD ve Batı Avrupa?daki en büyük ve siyasi nüfuzlu zengin Yahudi-Siyonist örgütlerin saldırgan bir savaş için sorgusuz büyük desteklerini; (5) Birleşmiş Milletler?in zayıflığı ve etkisizliğiyle tüm bir halkın varlığını yok etmeye yönelik İsrail?in soykırım kampanyasını durdurmada tüm insani örgütlerin yetersizliğini (6) ABD?deki tüm haber ajansları ve kitle medyasıyla Avrupa ve dünyanın geri kalanındaki ekseri basının koşulsuz desteğini; (7) liberal eleştirmenlerin soykırım kurbanlarıyla soykırım yapıcılarını ?şiddet? için eşit olarak suçlama isteğini yani İsrail devletinin etkin nihai kınanmasını etkisizleştirilmesini; (8) tüm gazeteciler, yazarlar, akademisyenler ve politikacıların İsrail propaganda ofisinin örtmece (edebi kelam) jargonuna uyarlanabileceğini.
Örneğin, sürdürülen topyekûn savaş ?baskın/akın? olarak adlandırılmaktadır. İsrail helikopterleri ve savaş uçaklarıyla yapılan binlerce hava saldırısı tek tük zararsız ev yapımı roket saldırıları aynı kefeye konarak ?şiddet? olarak adlandırılmaktadır. Binlerce sivil ev, hastaneler ve temel altyapıyı İsrail?in hedef alması, ?terörist? hedefler olarak yaftalanmaktadır. Direniş savaşçılarına ?Hamas teröristleri? denmektedir. Kızıl Haç, Birleşmiş Milletler yardım tesisleri, hastaneler, camilerin bombalanması ?hata? olarak adlandırılmakta ya da ?Hamas teröristleri saldırı noktaları? olarak meşrulaştırılmaktadır.
İsrailli siyasi liderler küçük kirli ?savaş?larından bir ulusu yok edebileceklerini, bir toplumu kırıp geçirebileceklerini ve dokunulmazlıkla 7 bin sivili katledip sakat bırakabilecekleri dersini çıkarmışlardır. İsrailli liderler, diplomatik ilişkilerde kayıpları olmadan (Moritanya, Katar, Bolivya ve Venezüella hariç) saldırgan soykırım savaşı yürütebileceklerini öğrenmişlerdir. İsrailliler bölgedeki büyük Arap rejimlerinin sadakatini ve itaatkârlığını başarıyla test etmiş ve Mısır, ?Filistin Yönetimi?, Ürdün ve Suudi Arabistan?dan zımni (kendiliğinden) muvafakatini (rıza) ve işbirliğini güvence altına almışlardır. İsrailli sivil-askeri liderler, tüm Siyonist liderler ve medya devlerinin desteğiyle birleşen bu yüksek derecedeki hükümet yardakçılıklarıyla, büyük ölçekli sokak protestolarını, sürekli boykot istekleri ve Birleşmiş Milletler?in kınamalarını bertaraf edebileceklerini hesaplamaktadır. İsrailli liderler, ileri gelen dini liderler ve artan Yahudi muhalifleri, eleştirel entelektüeller ve eylemcilerin Batılı hükümetler üzerinde netice itibariyle hiçbir etkisi olmayacağını ya da önde gelen Yahudi organizasyonların sadakati ve iştiyakını azaltmayacağını bilmektedir.
GÖRÜNMEZ TEHDİTLER VE GÖRÜNÜR MUAFİYET
İsrail?in soykırım savaşlarına karşı iki potansiyel tehdit, ithalat ve yatırım yapan ülkelerin ekonomik boykotu ve askeri yardımın kesilmesi gerçekleşememiştir. Kuzey Amerika?daki önde gelen Siyonist organizasyonlar, boykot konusunun yasama ve yürütme organlarında bir kere bile ortaya atılmayacağını garanti altına almışlardır. ABD?de AIPAC, önergeleri kaleme aldı ve AIPAC?in dayattığı ve İsrail?in işgal ile kıyımını onaylayan tasarının neredeyse oy birliğiyle (yüzde 100 Senato ve yüzde 90 Kongre) geçmesini sağladı. Daha da ötesi Siyonistlerin sömürgesi Pentagon, Filistinlilerin katliamının ortasında İsrail?i yeniden-ikmal edecek 1000 poundluk bombalar ve füzelerin devasa sevkiyatını onayladı. Savaş karşıtlarının protestolarına rağmen ABD politikaları üzerindeki Yahudi Siyonist Lobilerin kontrolünü gören İsrailli liderler şeytani bir haz duydu. Çok azı, eğer tabi varsa, dünya çapındaki protestocular Orta Doğu?da ABD, Kanada ve Avrupa politikalarını yürüten kendi ülkelerindeki Siyonist örgütleri fark ederek kınadılar.
Hiçbir şey, Gazze Soykırımı esnasında meydana gelen iki olaydaki 51 Büyük Amerikan Yahudi Organizasyonu?nun (Ek 1) İsrail dış politikası amaçlarına topyekûn ve körlemesine bağlılığıyla boy ölçüşemez. Dışişleri Bakanı Condeleeza Rice?ın Gazze?de ateşkes için Güvenlik Konseyi?nde bir karar çıkartmak için çalıştığını duyan ?51?ler, tüm büyük Yahudi organizasyonu tüm üyelerini onu durdurmak için harekete geçirmişlerdir. Yahudi haftalık dergisi Forward?ın haberinde olduğu gibi: ?5 Ocak?taki Yahudi aktivistleri konferans çağrısı esnasında Büyük Amerikan Yahudi Organizasyonları Birliği Başkanı Malcolm Hoenlein, uluslararası organların Gazze konusunda karar almalarını engellemeye özel bir öncelik verdi. Hoenlein, ?Güvenlik Konseyi?nden kararın geçmemesi için büyük gayret sarf etmek zorundayız? dedi.? (Forward, 15 Ocak 2009)
ABD?nin Orta Doğu politikası ve Başkanlığı?nın yaltakçılığı üzerindeki İsrail hakimiyetine olan Siyonist inancıyla ilgili ikinci örnek, İsrail Başbakanı Ehud Olmert?in Birleşmiş Milletler?de Beyaz Saray politikasını dikte ve empoze ettiğiyle övünmesiyle geldi. Forward?a göre ?İsrail Başbakanı Ehud Olmert yanlış bir şey yapmadı ancak çenesini kapatması gerekiyor. Bu birçok Yahudi liderin tepkisidir? Karalama Karşıtı Cephesi Ulusal Direktörü Abraham Foxman, ?Olmert?in yaptıklarıyla ilgili bir derdim yok? dedi? (Forward 15 Ocak 2009) Eski AIPAC şef lobicisi Douglas Bloomfieled, İsrail?in ABD politikalarını dikte etmesiyle onun (bir Amerikan vatandaşıdır) bir sorunu olmadığını ancak ?bunun hakkında konuşmanın bir hata? olduğunu söyledi. (Forward 15 Ocak 2009) İsrail?in Washington?daki gücü hakkında konuşulması, ABD politikalarının yönlendirilmesinde Siyonist Erk Dokusu?nun rolünü teşhir etmektedir.
Bu örnekler, bir kez daha İsrail ve onun ABD-Siyonist Beşinci Kol (düşman için çalışan gizli örgüt) ile soykırımı desteklemek pahasına bile olsa ABD politikasındaki erkleri arasındaki kopmaz bağlantıları gözler önüne sermektedir. Bu olaylar büyük Amerikan Yahudi organizasyonlarının, Beyaz Saray?ın kitle imhayı içerse dahi İsrail politikasından en ufak bir kaymasına bile müsamaha etmeyeceğini göstermektedir. Sekiz yıl boyunca Başkan Bush?un İsrail savaş makinesini körü körüne izlemesi ve finanse etmesi dahi yeterli olmamıştır: ABD Yahudi liderleri onun ofisteki son günü dâhil yüzde 100 itaatinden faydalanmışlardır. Forward?ın söylediği gibi: ?İsrail ve Yahudi guruplardan gelen bu sert ifadeler, yeni gelen yönetim (Obama) için bir mesaj mahiyeti taşımaktadır?? (Aynı yazıdan)
Siyasi erk pozisyonlarını ele geçirmeye ek olarak, ABD?deki büyük Siyonist Yahudi örgütlerin önceliklerinden biri de İsrail?in yararına hikâyeler üretmek, propaganda yapmak ve özür dilemektir. BM Genel Kurulu, Kızıl Haç ve diğer insani gruplar tarafından kınanan İsrail?in Filistinlilere karşı en vahşi cinayetleri karşısında dahi Amerikan Yahudi dini kurumları ve lobileri sadakatlerinin İsrail?e olduğunu göstermişlerdir. İsrail savaş suçları için gerekçeler ve özürler (İsrail devletinin papağanlığını yaparak) yazan ve yayımlayan Siyonist gazeteciler, akademisyenler, ?uzmanlar? ve editörler gibi ?adamları? yoluyla kitle medyasındaki hakimiyetleri kendi iç yazışmalarıyla belgelenmiştir. Siyonist propagandacılar bu makaleleri meslektaşları yoluyla yayarak, geniş kamuoyu desteği gibi göstermektedir, aslında yaptıkları İsrail-Siyonist propagandasının yeniden-üretimidir. İsrail?in Gazze?deki kan banyosu savunmasında Siyonist propaganda operasyonunun tarzı ve içeriği aşikârdır. Tarzları, totaliter rejimlerin bir andaçı olarak Büyük Yalan?dır. Büyük Amerikan Yahudi Organizasyonları?nın 51 Başkanı?nın (PMAJO) ağzından birkaç örneğe bakmak yararlı olacaktır:
Yahudi Devleti?nin cinayetlerini küçük göstermek için izahlar uydurmak ve İsrail savaş suçlarını reddetmek. The Daily Alert (22 Ocak 2009) İsraillilerin ?ekserisi savaşçı olan? 600 Filistinliyi öldürdüğünü iddia etti. The Daily Alert, 3?t 2?si kadın, çocuk ve asker olmayan bin 400?e yakın ölümü belgelemek için hayatlarını riske atan (bazıları öldü) gazeteciler, sağlık ekipleri, uluslararası ve Filistinli doktorlar, Kızıl Haç yetkilileri ve insan hakları çalışanlarının bölgeden verdikleri haberleri yalanladı.
Binlerce mülteci arasına sızan ?Filistinli teröristler? tarafından kullanıldığı iddiasıyla BM tarafından idare edilen okulların bombalanmasının gerekçelendirilerek İsrail propagandasının tekrarı. (The Daily Alert 22 Ocak 2009) Kız ilkokulundaki enkaz altından Birleşim Milletler çalışanları, Uluslararası Kızıl Haç ve Filistinli sağlık ekipleri tarafından çıkarılan 40 ceset arasında tek bir silahlı direnişçi yoktur. Her organizasyon ve birey Avrupa Birliği dâhil okulun İsrail bombalanması karşısındaki Siyonist-Amerikan özrünün yalanlandığına şahit olmuştur. The Daily Alert?de yayınlanan en acayip uydurmalardan biri de ?Hamas Sivil Mahallelerden Ateş Açıyor? başlığıyla ve Rod Nordland(Newsweek) imzasıyla verilen fakat aslında tersini iddia eden makaledir: ?Doğu Cebaliye?de görüşülen tüm sakinler, direniş savaşçıları ve roket saldırıları gibi bölgeden hiçbir provokasyon olmadığında ısrar etmişlerdir.?
Üçüncü yalan kuyruklu cinstendir: ?İsrail Gazzelilere yardım için elinden gelenin en iyisini yapmaktadır? (Daily Alert 16 Ocak 2009). Gerçekte, İsrail Gazze?ye gelen tüm ilaç ve tıbbi malzemeyi engellemiş, hastaneleri bombalamış, ambülânsları vurmuş, doktorları ve sağlık ekiplerini katletmiş ve su, gıda ve yakıtın sevkiyatını engellemiştir. İsrailliler merkez Birleşmiş Milletler gıda ve sağlık deposunu vurarak içindekileri yok etmiştir. ABD Dışişleri Bakanı Rice İsrailliler önünde diz çöküp onlara ?böylesi olaylardan (tekrar etmesinden) kaçınmaları? için yalvarırken (Daily Alert 16 Ocak 2009) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, dumanları tüten BM deposundaki yıkımı görmek için ziyaret ettiğinde bu utanmaz-arlanmaz yalandan küplere binmiştir.
Yahudi propaganda gazetesi tüm Filistinli Arapları ?Büyük İsrail?den sürülmelerini savunan aşırı milliyetçi Natan Sharansky imzalı ?Gazze?yi Terör?ün Kalbini Yok Ederek Kurtarmak? adlı bir makale yayımlamıştır. Bloomberg?de yayınlanan bir makalede, Sharansky, 10 binden fazla evin yerle bir edilmesini, 40 binden fazla evin, yolların, elektrik, su ve kanalizasyon tesislerinin, 121 endüstri ve ticari atölyenin, 30 caminin, 29 eğitim kurumunun, çiftliklerin, kümeslerin, mandıraların, küçük balıkçı teknelerinin ve balıkçı limanlarının (Filistin İnsan Hakları Merkezi bilgilerine göre ve Stephen Lendman?ın ?İsrail Direniş Hariç Her Şeyi Yok Etti? (25 Ocak 2009) adlı makalesinde atıfta bulunulan) vurulmasını savunur.
Beşinci Büyük Yalan: ?İsrailli Pilotlar Sivilleri Vurmatan Kaçınmak İçin Özen Gösteriyor? (Daily Alert, 14 Ocak 2009). Tüm uluslararası medyada yayınlanan resimler bu Siyonist propaganda iddiasını çürütmüştür. Apartman bloklarının hayaletimsi enkazları, Gazze?ye nihayet girebilen BBC muhabirlerine göre nükleer saldırıyı ya da bir depremi anımsatmaktadır. Sayısız Avrupa Parlamento temsilcisi ve tüm dünyadan bölgeyi giden ziyaretçiler yıkım karşısında afallamışlardır. İsrailli pilotlar sadece sivil hedefleri hedef almakla kalmamış, kara birlikleri de beyaz bayraklar taşıyan sivilleri katletmiş ve hatta bazı durumlarda kaçmaya çalışan küçük çocukları dahi vurmuşlardır. Kurtulan Filistinli çocuklar babalarının ailelerinin gözleri önünde idam edildiğini anlatmaktadır.
Önde gelen Siyonist organizasyonlar tarafından desteklenen Büyük Yalan Hahamların minberlerinden de üyelerine ve ötesine yankılanmaktadır: Yerel Siyonist gruplar içindeki üyeler arasında yapılan gayri resmi telefon araştırmaları aynı yalan ve özürleri neredeyse harfi harfine tekrarlamaktadır. Kısacası, ne gerçekler ne evrensel kınamalar ne de muhalif hahamlar, Yahudi ünlüler, yazarlar ve eylemciler tarafından yapılan karşı çıkışlar, büyük Yahudi organizasyonlar ve onların yeni Obama yönetimindeki etkili pozisyonlardaki ajanları üzerinde küçük bir etki bile yapamamıştır. Gazze?deki kitle imhasının istekli suç ortakları ve yardakçılarıdır. İran?a karşı önleyici hava saldırısının yapılmasının aktif savunucularıdır. İsrail?in insanlığa karşı gerçekleştirdiği herhangi bir suç için koşulsuz olarak özür dileyeceklerdir. Harvard?daki akademisyen özürcüler İsrail Soykırımı?nın ?Adil Savaş?ın bir parçası olarak savunurlar. Evrensel kınama karşısında Holocoust?a atıfta bulunarak onların ve Devletlerinin adil ve kutsal Doğru?ya karar verecek ve yargılayacak yegâne Ahlaki Halk olduklarını öne sürmeye devam edeceklerdir.
İsrailli liderler mükemmel şekilde soykırımın savunulmasında etkin rolleriyle ?Beşinci Kol? ile hareket eden ?serbest ellerinin? farkındadırlar. İsrailli liderler, İran ya da Suriye/Lübnan?a daha büyük, daha vahşi ve daha yıkıcı bir savaş (önleyici nükleer saldırı olasılığı dâhil) başlattıklarında, Beyaz Saray ve ABD Kongre desteğini garantileyecek bir milyon üyeli ABD Siyonist Lobisi?ne güvenebileceklerinden emindirler. İsrailli liderler artık savaş karşıtı hareketin bir kez daha Siyonist Erk Doku?sunda gerçek erk sahiplerine değil de ?erkin gölgeleri?ne doğru harekete geçeceğini bilmektedir.
GAZZE: ABD KONGRESİ VE BEYAZ SARAY?IN İTAATİNİN TESTİ
Aşırı vahşetle Gazze?ye yapılan saldırıyla, İsrail daha saldırgan savaşlar için ABD?nin desteğinin sınırlarını test etmiş oldu. Gazze, Yahudi liderlerine ABD Siyonist siyasi nüfuzunu ve İsrail, 74 milyon İranlıyı taş devrine gömecek bombaları atmaya karar verdiğinde ?sonuna kadar? gitme isteklerinin derinliğini ve genişliğini ölçme fırsatını verdi. Ya da İsrailli Siyonist tarihçi Benny Morris?in 18 Haziran 2008?de New York Times?da İran?ı ?nükleer atık sahasına? dönüştürmeyi söylemesi gibi.
Başbakan Olmert?in Başkan Bush?u kamuoyu karşısına çıkmasından alıkoyduğunu ve Dışişleri Bakanı Condeeleza Rice?a Gazze?de ateşkes öneren kendi kararında çekimser kalmasını emrettiğiyle övünmesinin birçok anlamı vardır. Olmert?in ifşasındaki en bariz olan İsrailli liderlerin Beyaz Saray üzerindeki erkidir. İkinci olarak, gücün kamuoyu önünde kullanımı, dünyaya İsrail?in Birleşik Devletler Başkanı?nı küçük düşürmek ve dalga geçme yetkinliğini gösterir. Üçüncü olarak İsrail?in ABD dış politikasında Dışişleri Bakanı?nda daha fazla söz sahibi olduğunu anlatır. Dördüncü olarak İsrail?in ABD?nin Güvenlik Konseyi?nde nasıl davrandığı, oy verdiği ve çekimser kaldığını kontrol ettiğini ve ABD?nin İsrail?in onayına bağlı olduğunu söyler.
İSRAİL, SİYONİST BEŞİNCİ KOL VE İRAN
İsrail Orta Doğu?da askeri silahları yoluyla güç tatbik etmektedir. Sürekli tekrarladığı tehditleri ve komşu ülkelere yaptığı kara ve hava saldırıları, bölgesel hâkimiyetini iddia ettiği kasıtlı bir stratejidir. Yakın geçmişte İsrail?in bölgesel gücü, İsrail?in askeri hâkimiyetine karşı çıkan bir ülkeyi yok etmek için kendi askeri güçlerini kullanan ABD ve Kanada?daki Siyonist Erk Dokusu?yla artmıştır. Savaşın uzun soluklu desteklenmesinde ABD hükümeti içerisindeki İsrailli İlkçilerin ölümcül rol aldıkları Irak?ın işgali ve ilhakı klasik örnektir.
1980?lerin sonlarından bugüne, ABD Siyonist Erk Dokusu (ZPC), İsrail?le işbirliği içerisinde ABD?nin İran?la askeri yüzleşmesini destekleme kampanyasında ön cephede olmuştur. Siyonist askeri önergeler Bush yönetimin 8 yılı süresince baş döndürücü bir momentum kazanmıştır. ZPC, nükleer programı hakkında söylentiler uydurarak ve yayarak, ABD Hazine Bakanlığı?ndaki (Stuart Levy idaresinde) anahtar pozisyonları ele geçirerek diğer hükümet, endüstri, banka ve yatırımcıları İran?ı boykot etmesi için zorlayarak İran?ı şeytanlaştırmak için acımasız kitle medya propagandası yürütmektedir. Siyonist Hazine Bakanlığı yetkilileri, askeri bir saldırıya uygun hale getirmek için İran ekonomisini boğmayı ve zayıflatmayı ummaktadır. Kuzey Amerika?da başka tek ya da birleşik bir güç ya da, hatta dünyadaki hiçbir yer (İsrail hariç), ABD hükümetindeki Siyonist politikacılar ve yetkililer gibi İran?a karşı bir saldırgan savaşın desteklenmesinde böylesi büyük bir rol almamıştır. Yahudi lobileri, Siyonist propaganda merkezleri, multi-milyarderler ve yüzlerce Yahudi toplum organizasyonları tarafından yardım görmüşler, teşvik edilmişlerdir.
Büyük Yahudi dini organizasyonlar İsrail propagandasının iletimi için çok etkin bir rol oynamaktadır ve Siyonist şemsiye örgütleri içerisinde de büyük bir güç oluşturmaktadır. (Örneğin, Büyük Amerikan Yahudi Organizasyonları Başkanları Birliği ya da CPMAJO gibi.) Birliğin tam olarak 5?te biri temel işlevleri ABD politikalarını her seviyede müdahil olarak İsrail amaçlarını desteklemek olan ruhban-Siyonist organizasyonlarından meydana gelmektedir. Muhafazakar Yahudiler Birleşik Sinagogu adlı birinden gelen bir bildiri İsrail?in Gazze?deki soykırımın savunulmasındaki detaylı stratejilerini ortaya koyar: ?Her cemaat İsrail?i desteklediklerine dair bir bildiri yayınlamalıdır. Şehir, eyalet, bölgesel ya da federal seviyelerinde seçilmiş yetkililerden açıklamalar istenmeli. Dini, etnik ve diğer önde gelen isimlerden açıklamalar istenmeli. Medya haberleri izlenmeli ve karşılık verilmeli. Mümkün olduğu zaman İsrail?e olan desteklerini göstermek için kamu yetkilileri ve önde gelen sözcüler gibi Yahudi olmayanlar da dâhil edilmeli?. Sonrasında bildiride İsrail siyasi-askeri yüksek komutasının tıpkıbasım propaganda fabrikasyonlarını tekrarlayan ?Gazze Şeridi?ndeki durum hakkındaki konuşma noktaları? serilerini önerilir: İsrail?in barışçı amaçlarını öne sürmek, Hamas?ı saldırgan olarak suçlama ve ?İsrail?in Gazze?de sivil kayıpları önlemek için gücü nispetinde her şeyi yaptığını? iddia etmek. Birleşik Sinagoglar içindeki Yahudi din adamları, cemaatlerine 5 binden fazla sivil yaralanmayı, 4?te 3?ü kadın, çocuk ve siviller olan bin 300 ölümü, yıkılan 60 okul, binlerce evi ve düzinelerce camiyi, Birleşmiş Milletler, Kızıl Haç ve tüm İsrailli ve Filistinli insan hakları örgütleri tarafından yapılan kınamaları yok saymalarını söylemektedir.
Dini Muhafazakâr Yahudiler tarafından önerilen stratejik bildiri, ?Başkanlara? bağlı 51 dini ve laik grupların oluşturduğu tüm ağınkine benzemektedir. Bu aşırı disiplinli, iyi finanse edilmiş azınlık, etkili Gayri Yahudilere ?baskı? yaparak, İsrail?in bugün Gazze?de ve yarın İran?daki soykırımının savunucusu olarak tüm kitle medyası ve önde gelen kamu isimlerini önü alınmaz bir canavara (juggernaut) dönüştürerek gücünü kendi üyelerinin çok daha ötesine katlamakta ve elinde tutmaktadır.
RAPORUN İKİNCİ BÖLÜMÜ İÇİN TIKLAYINIZ
EK-1 51 SİYONİST AMERİKAN ÖRGÜTÜ LİSTESİ
EK-2 İSRAİLLİ SAVAŞ SUÇLULARI LİSTESİ
James Petras, Siyonizm, Militarizm ve ABD Erki?nin Düşüşü Adlı Kitabın yazarıdır.(Kaynak: Global Research, Çev: Oğuz ESER / TIMETURK)