MÜSİAD: IMF'ye sarılmamız gerekmez

Vardan, İsmail Kahraman Kültür Merkezinde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Rize Şubesi 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta gösterdiği tepkinin Türkiye ve Ortadoğu için yeni bir başlangıç niteliğinde olduğunu belirterek, ''Hükümetin son 5-6 yılda yürüttüğü komşularla sıfır sorun politikasının bir uzantısıydı. Eski Osmanlı ruhunun tekrar canlandığını görmemiz adına çok önemliydi. Her şey bir tarafa bu olayların başlamasına sebep, Filistin halkının yaşadıklarıdır. Buna tepki göstermek için illa Müslüman olmak gerekmez. İnsanlık buna tepki gösteriyor'' diye konuştu.

Türkiye'nin ekonomik krizden en az etkilenecek ülkelerden biri olacağını ifade eden Vardan, şunları söyledi: ''Ancak medya bir panik havasında 'kriz geliyor' söylemleri yaparak ülkeyi bu işin içine soktu. Bu kadar yüksek oranda etkilenmeyecek olan ekonominin çarkına bir şekilde demir sokularak durma noktasına getirildi. Dışarıda yaşanan gelişmeler ekonomimizi, ihracatımızı yüzde 20 civarında etkileyecekken bu oran daha yukarı çıkarıldı. Şimdi yapılması gereken bir an önce bu psikolojinin tedavisinin yapılarak, güven artırıcı tedbirleri ortaya koyup insanların alışveriş yapmasını sağlamaktır.''

Vardan, Türkiye'nin bir çok çevre tarafından Uluslararası Para Fonu (IMF) anlaşmasının yaptırılması noktasında sıkıştırıldığını savunarak, şöyle devam etti: ''MÜSİAD olarak biz buna karşı çıktık. Biz 185 üyesi olan IMF'de ilk önce anlaşma yapması gereken üç, beş ülke arasında olmadığımızı söylüyoruz. Biz ne Polonya, ne Ukrayna ne de başka bir ülkeyiz. Denize düşüp hemen can simidi gibi IMF'ye sarılmamamız gerekir. Ancak bu bir alışkanlık olmuş. Biz bunu 19 kere yapmışız. 20. kez sıkışınca 'biz buna gideriz' deniyor. Biz IMF'nin acı reçetelerini, kemer sıkma politikalarını biliyoruz. Ancak, eğer bu anlaşma yapılacaksa 20. anlaşmanın IMF'ye ezber bozduran bir anlaşma olmasını istiyoruz. Standart reçeteleri bırakacak. Türkiye'de iş ve işsizliğin önlenmesi, mali yapının korunması, büyüme hedeflerine bağlı olarak bir ekonomik anlaşmanın imzalanmasını arzu ediyoruz.''