Erdoğan'dan IMF'ye ince göndermeler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Davos Zirvesi öncesinde IMF'ye mesaj vererek, 'IMF Türkiye'yi kendi şartları içinde değerlendirmezse ve farklı ülkelerle aynı düzeyde ele almaya kalkarsa hassasiyetimiz artar. Mayıs'tan bu yana sürekli bazı şeyler önümüze sürekli değiştirilerek getiriliyor' dedi.

Erdoğan, Davos'ta IMF Başkan Yardımcısı Lipsky ile bir araya gelebileceğini de açıkladı. Başbakan Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2009 yılık toplantısına katılmak üzere Davos'a gitti. Hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu'nun, dünyanın önde gelen siyasi liderlerinin, iş çevreleri, akademisyenler ve medya mensupları ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren bir toplantı olduğunu söyledi. Toplantıya 96 ülkeden 2 bin 500 kişinin katılacağını, 43 devlet ve hükümet başkanı, 60 bakan ve bin 400 üst düzey yöneticinin katılacağını belirten Erdoğan, zirvenin ana temasının küresel kriz sonrası dünyayı biçimlendirmek olarak belirlendiğini kaydetti. 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan küresel finans krizinin ve dünya ekonomisinin yeniden canlandırılmasının yollarının zirvede konuşulacağını dile getiren Erdoğan, zirve kapsamında Kafkasya ve Gazze ile ilgili iki oturum da düzenleneceğini ifade etti.

Temasları çerçevesinde iş ve finans çevrelerinin temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile bir araya geleceğini belirten Başbakan Erdoğan, Davos'ta Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Arnavutlu, Hollanda, Polonya Başbakanları, Kolombiya Devlet Başkanı İsviçre Konfederasyonu Başkanı, Ortadoğu Dörtlüsü Başkanı Tony Blair, ve eski ABD Başkan Yardımcısı Gore ile de görüşeceğini bildirdi. Erdoğan, 'Oradaki duruma göre başka görüşmeler de yapabilirim' dedi.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, Davos zirvesine IMF'den en üst düzeyde katılan Başkan Yardımcısı John Lipsy ile bir araya gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine, 'Gelebilirim, oradaki duruma göre. Mehmet Şimşek Bey, böyle birşey iletirse görüşmeyi belki birlikte yaparız veya onlar işin teknik boyutunu görüşürler, biz de görüşmelerden ne gibi gelişmeler var, benim de belki katkım olabilir' karşılığını verdi. Erdoğan bir gazetecinin 'IMF ile anlaşma konusunda bazı hassasiyetlerinizin devam ettiğini söylediniz. Bu hassasiyetler nelerdir?' yönündeki sorusu üzerine de, şunları söyledi:

'IMF ile olan görüşmelerde her geçen gün yeni yeni bazı maddeler önümüze gelirse o maddeler bizde hassasiyet oluşturur. Çünkü bu yola çıkarken bir anlaşmanın içeriğinde neler varsa onlar bellidir. Geçen Mayıs'tan bu yana sürekli olarak değişiklikler önümüze gelirse ve biz bunların bir kısmını cevaplamışken hala bunların değiştirilerek tekrar önümüze gelmesi bu noktada bizim tabii ki olaylara daha hassas bakmamızı gerektirir. Her zaman şunu söylüyoruz. Bir defa IMF bizim de ortağı olduğumuz bir kuruluştur. Kriz dönemlerinde bu krizlerin aşılmasına yönelik destek vermesi gereken, projeler üretmesi gereken bir kuruluştur. Ama bundan çıkar da çok daha farklı yaklaşımlar ortaya koyarsa, Türkiye'yi dünyadaki çok farklı ülkelerle aynı düzeyde ele almaya kalkarsa, Türkiye'yi kendi şartları içinde değerlendirmezse, o zaman bizim hassasiyetimiz artar, olay budur.'