Merrill Lynch Global Varlık Yönetimi 2009 raporu'nun açıklandığı toplantıda konuşan Türker Hamzaoğlu, 2008 yılında Türkiye'nin yüzde 1.1 oranında büyüyeceğini öngördüklerini ifade ederek, 2009 yılında Türkiye'nin yüzde 1.2 oranında küçüleceğini, 2010 yılında ise yüzde 2 oranında bir büyümenin olacağını düşündüklerini söyledi.
Potansiyelin altında büyüyen bir ekonomide enflasyon yaratma gücü olmadığı, bu bağlamda enflasyon çok hızlı şekilde aşağı ineceğini düşündüklerini kaydeden Hamzaoğlu, '2009 yılında cari açığın çok hızlı şekilde aşağı geleceğini düşünüyoruz. Dış denge'deki düzelme ve enflasyondaki düşüş beraber esasında ekonomideki reel faiz düzeyenin aşağı gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için Merkez Bankası faizleri hızla aşağı indirecektir. Hükümet ve Merkez Bankası arasında ekonomiye verilecek olan desteğin maliye politikasıyla değil, para politikasıyla olacağı yönünde bir zımni anlaşma olabileceğini düşünüyoruz' şeklinde konuştu.
2009'için temel kısıt yurtdışı finansman olacağına işaret eden Hamzaoğlu, 'Temel sorun dış finansmana bağlı olarak büyüme stratejisinin içinden geçeceğimiz bu dönemde yurt içi kaynaklarla ikame edileceği IMF anlaşması, bu alanda geçiş dönemini yumuşatacaktır.Gerek kaynak gerek güven açısından mevcut trendleri değiştirime eğilimine sahip değil, sadece yumuşatacaktır' dedi.
Yılsonuna doğru büyümede hafifte olsa toparlanmaların görüleceğini söyleyen Hamzaoğlu 2010 senesinde beklentilerinin çok hızlı bir toparlanma olmayacağı yönünde olduğunu ifade etti.
Enflasyon da hızlı bir düşüşün olacağını ifade eden Hamzaoğlu, 'Enflasyonun yaz aylarında yüzde 6 oranın altına gelmesi makul gözükür. Yılsonuna doğru geriye dönüş olabilir. Ama genel trend olarak enflasyon açısından temel belirleyici yurtiçi talep olacak' diye konuştu.
Türker Hamzaoğlu, 2008 yılında 41 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekelenen cari açığın 2009 senesinde 21 milyar dolara gerilemesini beklediklerini söyledi.
Merkez Bankası'nın son dönem'deki faiz indirimi piyasa beklentisinin aksine hızlı bir faiz indirim kararı olduğunu kaydeden Hamzaoğlu, 'Biz önümüzdeki 3 ay içerisinde Merkez Bankası'nın 150 baz puan daha faizleri indirmesini bekliyoruz. Hatta bu dönemde beklentilerin ötesinde faiz indirimi yapabilir' dedi.
Merrill Lynch Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Global Varlık Direktörü Gary Dugan ise dünyanın önde gelen sanayileşmiş ülkeleri resesyonla karşı karşıyayken düşük riskli varlıkların, özel yatırımcılara 2009 yılında potansiyel olarak en cazip getirileri sunabileceğini ifade etti.
2009 yılının 'dünya ekonomisinin geleceğinin belirleneceği bir yıl' olacağını kaydeden Dugan, 'Hükümetlerin müdahalesi, önümüzdeki 12 ay içinde sona erebilecek nispeten kısa ve keskin bir yavaşlama mı, yoksa 1990'larda Japonya'da olduğu gibi uzun ve bitmek bilmeyen bir resesyon mu yaşayacağımızı belirlemek açısından kritik bir rol oynayacaktır' diye konuştu.
Hükümetlerin, ekonomilerini yeniden harekete geçirebilmek ve alarm sinyalleri veren tüketici ve iş dünyası güvenini güçlendirebilmek için gayri safi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2'si ila yüzde 5'i boyutuna varan mali önlem paketlerini gündemlerine almak durumunda kalabilecekleri öngörüsünü paylaşan Dugan, hükümetlerin krize karşı küresel çapta yürütecekleri politikaların, yavaşlamanın süresi ve şiddeti konusunda belirleyici olacağını söyledi.
Dugan, 'Politika belirleyiciler ekonomilerini canlandırmaya yetecek kadar etkili malî önlem paketleri sunmalıdır. İyileşme tohumları 2009 yılında atılabilir ancak bunların başarısız olması halinde bir kaç yıl sürecek resesyonla karşı karşıya kalabiliriz' dedi.
Deflasyon riskinin bir çok kişinin tahmin ettiğinden daha fazla olduğunu belirten Dugan, 'Kalıcı bir deflasyon ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyoruz fakat yine de büyük çapta ve yıkıcı bir hasara neden olabilir. Bu tehditle başa çıkabilmek için iddialı ve yaratıcı para politikalarının devam etmesi gerekiyor' şeklinde konuştu.
Ciddi bir deflasyon riski olmadığı sürece hisse senetlerinin 2009 yılında diğer varlık sınıflarından daha iyi performans sergileyebileceğini ifade eden Dugan, deflasyonun önlenebileceğini düşündüklerini de söyledi.
Ekonomik büyümeyi canlandırmak için hükümetlerin alacağı önlemler ve merkez bankalarının faiz oranlarını aşağı çekmesinin, 2009 yılının ilk yarısında küresel hisse senedi piyasalarında bir alım dalgasını ateşleyebileceğine işaret eden Dugan, yatırımcılara temkinli olmalarını ve kar realizasyonu için hazırda beklemelerini de tavsiye etti.
STERLİN, DOLARIN BASKISIYLA KARŞI KARŞIYA
Dolar'ın makul bir değere gelmiş olmasına rağmen İngiltere'de uzun sürecek bir resesyon yaşanacağı korkusuyla sterlin'in 2009'un ilk yarısında dolar karşısında baskı altında kalacağını söyleyen Dugan, ancak sterlin'in yılın ikinci yarısında toparlanma içine girebileceğini kaydetti.
Gelişmekte olan piyasaların para birimlerinden kaçış ihtimalinin ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini de belirten Dugan şöyle devam etti: 'Enflasyon ve kredi darlığı gibi uzun vadede sürdürülebilir büyüme potansiyeliyle ilgili endişeler nedeniyle gelişmekte olan piyasaların bir alım dalgasında dahi zayıf bir performans sergilemesi beklenmektedir.Tüketicilerin rahatça para harcayabilmeleri için, faizleri aşağı çekmenin ve kamu harcamalarını artırmanın yanı sıra insanların işlerini kaybetme endişesi de yaşamamaları gerekir.'
mynet