Erdoğan, 'NATO'nun içerisinde bir Müslüman ülkenin olması anormal karşılanmıyor da, AB'nin içerisinde halkı Müslüman olan, büyük bir çoğunluğu Müslüman olan ülke niçin anormal karşılansın?' diye sordu.
Başbakan Erdoğan, 18-19 Ocak tarihlerinde Belçika'nın başkenti Brüksel'e giderek Avrupalı yetkililerle görüşmüştü. Erdoğan bu görüşmeler sırasında BBC'ye de röportaj vermişti. Erdoğan, 2007'de üç kere seçimlerin olduğunu hatırlatarak, 'Tabii, bu üç seçim Meclis çalışmalarını ciddi manada etkilediği gibi, bu arada da bu seçimler arasındaki kampanyalar sebebiyle, ciddi bir meşguliyet vardı. Aksi takdirde, bizim AB'ye yönelik kararlılığımızda zayıflama söz konusu değil. Buradan doğan bu biraz gecikmeyi inanıyorum ki, bu yıl 29 Mart'ta yapılacak olan seçimden sonra çok daha kararlı bir şekilde telafi edeceğiz.' dedi. Egemen Bağış'ı başmüzakereci olarak atadıklarına dikkat çeken Erdoğan, 'Tamamen onu buraya odakladık ve burada çok ciddi bir
BBC'nin, 'Türkiye'nin önünde ciddi engeller var. Kıbrıs, Almanların ve Fransızların muhalefeti, bir de Avrupalı seçmenlerin, çok büyük, nüfusunun büyük kısmı Müslüman bir ülkenin Birliğe alınması konusunda çekinceleri var. Bu sorunlarla nasıl başa çıkacaksınız?' şeklindeki sorusuna karşılık Erdoğan, 'Tabii, bu tespiti doğru bulmam mümkün değil. Bizim gerek Fransa'yla, gerek Almanya'yla çok ciddi ilişkilerimiz var ve aynı paktın içerisindeyiz' diye karşılık verdi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Örneğin bir NATO'nun içerisinde beraberiz. Bunun dışında birçok uluslararası kuruluşlarda beraberiz ve ikili ilişkilerimiz çok çok ileri. Örneğin Almanya, örneğin Fransa. Bizim dış ticaret ilişkilerimizde, her iki ülke de, ilk beşin içerisinde yer alıyorlar. Bu denli ileri münasebetlerimizin olduğu ülkelerin yönetimlerinde zaman zaman bu tür yaklaşımların olmasını da, ben tabii
Başbakan Erdoğan, TÜrkiye'nin birgün AB üyesi olacağına inandığını söyledi. Erdoğan, 'Zaten böyle bir inancım olmamış olsa, o zaman benim buralarda gelip sürekli bu işi koşuşturmamın hiçbir anlamı kalmaz. Buna inandığım için, arkadaşlarımla beraber bu işe çok çok, sıkı sıkıya sarılıyor ve bunun neticesini almanın gayreti içerisinde bulunuyoruz. Ve bakın sadece başlı başına bir bakanlık tahsisi yapıyoruz. Buna inandığımız için. Bizim iktidarımız döneminde olur mu olmaz mı, bunu benden çok Avrupa Birliği Konseyi üyeleri daha iyi bilir. Komisyon, bu noktadaki gayretleriyle bunu ortaya koyar. Ama bizim şöyle bir
(CİHAN)