Dolar

34,9498

Euro

36,6868

Altın

3.002,62

Bist

10.015,54

Kılıçdaroğlu resmen aday

CHP'nin, İstanbul dahil tüm başkan adaylarını bugün açıkladı. En çok merak edilen İstanbul adayı anket sonuçlarından çıkan Kemal Kılıçdaroğlu olduğu resmen açıklandı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-22 20:22:00

Kılıçdaroğlu resmen aday

CHP'nin merakla beklenen İstanbul adayı resmen belli oldu. Parti merkezinde yapılan basın toplantısı ile Belediye başkan adayları açıklandı.

CHP lideri Deniz Baykal, İstanbul büyükkşehir belediye başkan adaylığı için Meclis Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun adını resmen açıkladı.

Baykal basın toplantısı sırasında sık sık mikrofonun azizliğine uğradı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün saat 11.00'de düzenlediği toplantıda, İstanbul büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını açıkladı.

Diğer Adaylar

CHP'nin diğer belediye başkan adayları, Ankara'da Murat Karayalçın, İzmir'de Aziz Kocaoğlu, Bursa'da Sena Kaleli, Eskişehir'de Aydın Güngör, Adana'da Soner Çetin, Kastamonu'da Müjgan Alagöz, Antakya'da İris Şentürk, Erzincan'da Nuran Uygun oldu.

Partinin diğer bir aday adayı Ercan Karakaş, 'Kılıçdaroğlu aday olursa elimizden gelen desteği vereceğiz. Yalnız İstanbul değil diğer tüm illerde de partimizin adayları ile temas halindeyiz. Çünkü yerel seçimler, genel seçimler için bir hazırlıktır' dedi.

Baykal: 'Hukuk devleti kanatılmaktadır'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti iktidarı döneminde son 2 yıldır toplumun büyük bir depreme maruz bırakıldığını savunarak, 'Laiklik kalkmış, sosyallik kalkmış. Şimdi elde hukuk devleti ve demokratiklik kalır' dedi.

Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 'Ergenekon' soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin tarihi bir dönemden, çok ağır, çok ciddi bir bunalım döneminden geçtiğini savunan Baykal, 'Bir süreden beri Türkiye şok dalgalarıyla bir büyük toplumsal travma yaşıyor' dedi.

Baykal, ancak darbe dönemlerinde karşılaşılabilecek uygulamaların, artık günlük uygulamalar haline dönüştüğünü öne sürerek, 'toplumun belli noktalarında yıllardan beri görev yapan tanınan insanların, birbiri ardına gece yarıları, sabaha karşı evlerinden alındığını, evlerinin arandığını, Türkiye'de kitlesel panik ve korku ortamı yaratıldığını' iddia etti.

Bu sürecin yaklaşık 2 yıldır devam ettiğini anlatan Baykal, 'Böyle büyük bir toplumsal şoku haklı gösterecek toplumsal, siyasal çalkantıyı yaşamış değiliz. Böyle olaylar çok büyük iç kargaşaların getirdiği noktada kendisini zaman zaman gösterir. Türkiye'de böyle büyük bir tabloyla karşı karşıya değiliz' diye konuştu.

'AK Parti iktidarı döneminde, son 2 yıldır toplumun büyük bir depreme maruz bırakılmaya başlandığını' savunan Baykal, 'Ergenekon' soruşturması ve gözaltıları kabul edilebilir şekilde anlatmaya yeterli hiçbir açıklama yapılmadığını ileri sürdü.

'Bunu sıradan hukuk, yargılama süreci gibi anlamaya imkan yoktur' diyen Baykal, 'Toplumun bütün kesimlerinden insanlar, acaba şimdi sıra ona mı gelecek, buna mı gelecek diye tahmin yürütür hale gelmeye başladı. Türkiye bir korku devletine, korku cumhuriyetine dönüştürülüyor. Bu doğal bir olay değil. Böyle bir şey olamaz' diye konuştu.

'Anayasal sütunlar'

Anayasal sistemin laiklik, demokratiklik, sosyallik ve hukuk devleti olmak üzere dört ana sütuna dayandığının altını çizen Baykal, şöyle devam etti:

'Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin 10'unun kararıyla bugünkü iktidarın laikliğe karşı eylemlerin odak noktasında bulunduğu hükme bağlanmıştır. Yani anayasal düzenimizin 4 ana sütunundan birinin çökertilmiş olduğu en yüksek yargı organının kararına bağlanmıştır.

Bir süredir Türkiye'nin artık sosyal bir devlet kimliğini taşıdığını söylemek artık gündemden çıkmıştır. Eğitim fiilen paralı hale gelmiştir, sağlık fiilen paralı hale gelmiştir. Sosyallik ancak Ramazan çadırlarına ve seçim öncesi dağıtılan kömürlere ve yiyecek paketlerine indirgenmiştir. Anayasamızın öngördüğü sosyallik bu mudur?

Laiklik kalkmış, sosyallik kalkmış. Şimdi elde hukuk devleti ve demokratiklik kalır. Son dönemde bu ikisi de çok ciddi tahribat görmüştür. Türkiye'nin artık bir hukuk devleti kimliği taşıdığını söylemek giderek inandırıcılıktan çıkmaktadır.

Ucu açık iddianame olmaz. Sanıktan delile gidilmez, delilden sanığa gidilir. Önce insanı alacaksın, 'Buna bir bakın, telefon görüşmelerini izleyin, yok mu bir açığı, birbirleriyle irtibatlarına bakın' diyeceksin, suçlu olduğuna tek taraflı olarak hüküm verdiğin insanların hiçbir zaman sınırına tabi tutulmadan iddianamesini bile hazırlamadan, ne zaman biteceği belli olmayan yargı süreci içinde hayatından ailesinden toplumundan koparılmasına göz yumacağız ve çağdaş hukuk anlayışı içinde bu doğal karşılanması gereken bir uygulama olacak.

Bunlar yaşanacak, sen sıkışınca Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne yargı kuruluşlarının başkanlarını çağırıp bu olayların sorumlusu siyasetçileri aynı masada buluşturacaksın, ondan sonra bütün bu olayları unutmamızı sağlayacaksın.

Bu kabul edilebilir bir manzara değildir. Hukuk devleti kanatılmaktadır. Türkiye'nin demokratik kimliği de artık çok ciddi kuşku konusudur. Türkiye'ye bakarak Türkiye'nin demokratik ülke olduğunu söylemek giderek güçleşmektedir.'

Kılıçdaroğlu: 'Topbaş ile ilgili dosyaları açacağım'

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Sayın Topbaş ile ilgili, yeri ve ortamı olduğu zaman dosyaları açacağım' dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın partisinin bazı belediye başkan adaylarını açıkladığı basın toplantısından ayrılırken, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

'Dürüst siyaset anlayışını İstanbul'da da sürdüreceğini' ifade eden Kılıçdaroğlu, basında uzun süredir kendisinin aday olacağına ilişkin haberler yer aldığını anımsattı ve 'Dolayısıyla benim için sürpriz olmadı' dedi.

Kılıçdaroğlu, kendisi için artık yeni bir sayfanın açıldığını, İstanbul'a, İstanbullulara hizmet edeceğini ve bundan da büyük bir keyif alacağını belirterek, şöyle konuştu:

'İstanbullulara hesap vereceğim. Ben İstanbul'un simitçisini, çaycısını, balıkçısını, esnafını, sanayicisini seviyorum. Onlara hizmet etmek benim için bir onurdur. Daha önce 12 yıl İstanbul'da kaldım. İstanbullulara elimden geldiğince bürokrat olarak hizmet verdim. Bu kez de bir politikacı olarak hizmet vermekten de onur duyuyorum.'

Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin 'Sayın Topbaş'la da düello yapacak mısınız?' sorusuna, 'Sayın Topbaş ile ilgili, yeri ve ortamı olduğu zaman dosyaları açacağım. Kendisi arzu ederse elbette tartışırız. Uygar ölçüler içinde tartışmak benim için büyük bir keyiftir. Umuyorum Sayın Topbaş için de keyif olur' karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, aynı gazetecinin, 'Elinizde yeni belgeler var mı?' sorusu üzerine de 'İstanbul, bu konuda çok bereketli bir alan. Öyle söyleyeyim...' dedi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU KİMDİR?

Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 1948'de Tunceli Nazimiye'de doğdu. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni bitiren Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanlığı'nda Hesap Uzmanı, Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcısı, Bağ-Kur Genel Müdürü, SSK Genel Müdürü olarak görev yaptı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevini yürüten Kılıçdaroğlu, Hacettepe Üniversitesi'nde dersler verdi.

İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği de yapan Kılıçdaroğlu?nun, değişik gazete ve dergilerde çok sayıda makalesinin yanı sıra üç kitabı da bulunuyor.

Haber Ara