Dolar

34,9575

Euro

36,6652

Altın

3.013,37

Bist

10.058,63

'Türkiye ekonomisinde küçülme olabilir'

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, Türkiye ekonomisinde hızlı bir yavaşlama ve 2009 yılında muhtemelen bir küçülmenin olacağını ifade etti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-20 19:17:00

'Türkiye ekonomisinde küçülme olabilir'


TGSD ve İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) işbirliği ile düzenlenen ''2009 Alım Ofisleri Beklentileri ve Satın Alma Stratejileri Global Kriz Koşullarının Değerlendirilmesi ve Türkiye'den Alım Programları'' konulu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin tüm ülkeleri etkileyen önemli bir krizle karşı karşıya kaldığını belirterek, bu krizin uzun sürme ve etkilerinin kalıcı olma olasılığının giderek arttığını belirtti.


Krizin etkileri kurumsal ve kişisel gelirlerde azalma, tüketimde daralma, issizlikte artış, carlıklarda ve ticarete konu olan tüm ürün fiyatlarında gerilme olarak ortaya çıkacağına işaret eden Nakkaş, 'Son yıllarda gelirlerin üzerinde borçlanarak ve servet etkisi ile hızla genişleyen tüketimin bu kez daraldığı ve kriz sonrasında daha makul seviyelere geleceği bir sürece girmiş bulunuyoruz' dedi.

Kriz ve krizin etkileriyle oluşacak yeni dönemin Türkiye ekonomisini ve sektörü doğrudan etkilediğini ifade eden Nakkaş, Türkiye ekonomisinde hızlı bir yavaşlamanın, 2009 yılında ise küçülmenin kaçınılmaz olacağını ifade etti.

Bu yavaşlamanın ve küçülmenin belirleyicisi global krizin etkileri kadar hükümetim bu konuda gösterdiği kararlılık ve yeniden yapılandırma eylemine geçip olağanüstü kalkınma hamlelerinde bulunması gerektiğini belirten Nakkaş, 'İsrafı engelleyen kampanyaların yanında, yerli üretimin tercih edilmesini yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Borcu borçla ödeme desteği yerine borçları uzun vadelere yapılandırarak girdi maliyetleri üzerindeki kamu yüklerini 2 yıllığına yarı yarıya hafifleten çalışmalarda bulunmalı ve bunlar hayata geçirilmelidir'' şeklinde konuştu.

Sektör açısından dış pazarlarda özellikle Avrupa pazarındaki daralmanın belirleyici olduğunu kaydeden Nakkaş, ''Nitekim hazır giyim ihracatı krizin derinleştiği eylül ayından itibaren mutlak olarak gerilemeye başlamıştır. Özellikle Avrupa'da yılbaşı satışlarının geçmiş yıllara göre yüzde 25-30 gerilemiş olması bu yıl işlerin ne yönde olacağının sinyalini vermiştir. Sektör 15,7 milyar dolarlık ihracat ile önceki yılın gerisindedir. İç piyasa satışları da yüzde 25-30 düşmüştür. Ancak kriz ile karşılaşıldığında tekstil ve hazır giyim sektörü son birkaç yıldır süren dönüşüm sancıları içinde bulunmaktaydı. Bu nedenle belki de global krizin olumsuz etkilerini en az hissedecek sektör tekstil ve hazır giyim sektörleri olacaktır' diye konuştu.

Sektörün sorunları ve çözümleri için kamu otoritesinden beklentilerin halen sürdüğünü ifade eden Nakkaş sektörün kamu otoritesinden kapsamlı bir dönüşüm desteği talebi içinde bulunduğunu anlattı.

Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan ve önemli hedefleri içeren ''Strateji Eylem Planı''nın henüz uygulama aşamasına geçemediğini belirten Nakkaş, ''Bu ağır davranış ülkenin göz göre göre değerlerini yitirmesine sebep olmaktadır'' dedi.

'Krizden dolayı dünya genelinde reel sektörler küçülecek'
Global krizin etkisi ile daralan tüketim ve talep nedeniyle tüm dünya genelinde reel sektörlerin küçüleceğini ve bir bölümünün tasfiye olacağını kaydeden Nakkaş, ''Önemli olan sektörlerimizi ve firmalarımızı bu tasfiyenin dışında tutabilmek ve buna yönelik önlemleri alabilmek olacaktır'' dedi.

Tekstil ve hazır giyim sektörünün global koşullar çerçevesinde Türkiye ekonomisinde yine en çok katma değer yaratan, istihdam sağlayan, en çok ihracat yapan ve en yüksek net ihracat katkısı sağlayan sektör olacağını ifade eden Nakkaş, 'Bu nedenle sektörün öncelikle desteği hak etmektedir' şeklinde konuştu.

Nakkaş sözlerini şöyle sürdürdü:''Bizim inancımız piyasa yapıcı konuma gelmeyi ve nitelikli tedarikçi olmayı hedefleyen sektörümüzün bu krizden de üzerine düşeni alacak ve güçlenerek çıkacaktır'' dedi.

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİP) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi ise 2008 yılında hazır giyim konfeksiyon sektörünün ihracatında bir gerilemeni olduğunu belirterek ' Pariteden kaynaklanan fiktif değerlerin ihracat rakamlarında belli bir sapma yarattığı bir süredir biliyorduk. Kaldı ki Eylül ayından sonra aylık bazda ortalama yüzde 30'ları bulan bir daralma yaşadık. Yine de ben söz konusu ihracat kaybını yalnızca küresel krizin sonucu olarak görmüyorum. Her ne kadar 2009 zor geçecek olsa da sonuçta bu kayıp son iki üç ayda kaybedilen siparişlerin sonucu değil. Fiyat tutturma konusunda son birkaç yıla yayılan ve giderek kronikleşen sorunlarımız var' dedi

2008 ihracat verilerine göre fındık, zeytinyağı ve kesme çiçekle birlikte yılı kayıpla kapatan dört sektörden biri olduklarını anımsatarak, diğer üç sektörün yıllık ihracat performansının 1,5 milyar dolar ile hazır giyimin onda biri düzeyinde olduğunu söyledi.

Tanrıverdi, sektörü tanımayan birisi için dışarıdan bakıldığında ortada bir başarısızlık varmış gibi göründüğünü belirterek ''Fakat objektif olmaya çalışarak dönüp sektörümüze bakıyorum, düne göre değişen bir şey yok. Türkiye'nin Avrupa'ya olan mesafesi uzaklaşmadı. Elastikiyetimiz azalmadı. Servisimizde, kalitemizde de düne göre bir gerileme yok. O zaman diyorum ki tek belirleyici fiyatmış. Biz fiyate göre yüzde 25-30 gerilemiş olması bu yıl işlerin ne yönde ı tutturmakta gerçekten zorlanıyoruz. Türkiye hazır giyim sektörü demek gerçekten sadece uygun fiyat demek mi? Biz 16 milyar dolar ihracatı yalnızca ucuz ülke olduğumuz için mi yakaladık? 2005 yılında bile ihracatımızı yalnızca uygun fiyat verdiğimiz için mi artırdık?. Benim bildiğim şu Türkiye'nin tasarım ve koleksiyon üretmesi, Türkiye'nin üretimdeki refleks ve reaksiyonların bu kadar gelişmesi, kalite merkezli ve müşteri odaklı bir düzene geçmemiz bizim performasımızla yakından ilgili' şeklinde konuştu.

Tanrıverdi sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ekonomi yönetimine hep şunu anlatmaya çalışıyoruz; böyle bir sektörü bırakın desteklemeyi elleriniz üzerinde taşımalısınız. kimse de bize aksini söylemiyor. Ama iş üretim maliyetlerine gelince bir bakıyoruz ortada kimse yok.''

Bu sıkıntıları fazlasıyla sırtlandıklarını, karlarından vazgeçtiklerini, küçüldüklerini mevcut baskıyı tek başlarına omuzlamaya çalıştıklarını kaydeden Tanrıverdi, ''Belki şimdi kaybı somut olarak gördüklerinde altın yumurtlayan tavuğu kestiklerini fark edeceklerdir'' diye konuştu.
Tanrıverdi, Türkiye'nin hazır giyimdeki varlığının görmezden gelinecek bir varlık olmadığını bildiklerini ifade ederek, bu noktada yabancı ofislere de büyük görevler düştüğünü belirtti.

Eximbank Genel Müdür yardımcısı Osman Aslan ise geçen yıl Eximbank kredilerinin 9,4 milyar dolara ulaştığını belirterek bu yıl hedeflerinin ise sigortalarla birlikte 12,9 milyar dolar olduğunu söyledi.


SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara