Dolar

34,8955

Euro

36,6936

Altın

3.012,92

Bist

10.058,63

Erdoğan'ı Hamas'a destek vermekle suçladı

Gazze'deki ateşkese değinen Baykal, Başbakan'ı duygusallıkla suçlayarak 'Filistin, Hamas dedi şimdi Abbas'ı eleştiriyor. Türkiye duygusal davranma hakkına sahip değil' dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-20 15:19:00

Erdoğan'ı Hamas'a destek vermekle suçladı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin, Ortadoğu'da barışın sağlanması için etkin diplomasi uygulayamadığını öne sürerek, ''Ortadoğu'da en çok konuşan ülke biz olduk, olayları yönlendirirken de devre dışında kalan ülke biz olduk. En çok biz konuştuk ama gerekeni yapamadık'' dedi.

'Hamas'ın yanında oluverdik'

'80 yıllık Türkiye, hukuku sağlam, bölgenin en güçlü ülkesi; ne hale getirdiniz' diyen Baykal, 'Memleketin gerçekleri, doğruları ortadan kaldırıldı, yanlışlar, doğrunun yerine getirildi. Bu da 'değişim, yenilenme, Avrupa ile birleşiyoruz' diye konuldu. Bir baktık kendimizi, Ortadoğu bataklığında, Hamas'ın yanında buluverdik' görüşünü dile getirdi.

Türkiye'nin, Ortadoğu'da barışın sağlanması için etkin diplomasi uygulayamadığını öne süren Baykal, 'Ortadoğu'da en çok konuşan ülke biz olduk, olayları yönlendirirken de devre dışında kalan ülke biz olduk. En çok biz konuştuk ama gerekeni yapamadık' dedi.

Mısır'a övgüler

Baykal, Mısır'ın, hiç konuşmadığını, ancak Fransa ile etkin diplomasiyi götürdüğünü ifade ederek, 'Mısır, bu sorunun çözümündeki anahtar ülke haline gelmiştir. Biz şikayet ettik, nutuk attık. Mısır, Fransa ile ateşkes projesi ortaya koydu' dedi.

'Türkiye, Hamas'ın temsilcisi haline geldi'

Türkiye'nin, Filistin-İsrail çatışmasında, Filistin'in değil, Filistin'in içindeki bir örgütünün temsilcisi haline geldiğini iddia eden Baykal, şunları kaydetti:

'Başbakan'ın dün Brüksel'de yaptığı konuşmadan öğreniyoruz ki Hamas ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasındaki çatışmada da Hamas'ın temsilcisi haline gelmişiz. Başbakan, Mahmud Abbas'ı suçluyor. Bu suçlama haklı mıdır, değil midir? O suçlamalara girmeye başlarsak, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile Hamas arasındaki çatışmada, taraf olmayı içimize sindirirsek çok yanlış iş yapmış oluruz. Başbakan, kaptırdı gitti... Hamas'tan sonra da FKÖ'ya da Mahmut Abbas'a meydan okumaya başladı. Bizim işimiz mi? Bizim işimiz, 70 milyonu, Türkiye'yi düşünmek. Türkiye, duygusal davranma hakkına sahip değildir. Soğukkanlı olmak durumdayız. Kendimizi oradaki tartışmaların tarafı haline dönüştürmemeliyiz.' 

ETÖ'yü çözdü: O ayrı bu ayrı!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen silahlara işaret ederek, 'Silahı buldun, kendine güveniyorsan, orada kimin parmak izi varsa onu ortaya çıkar da göreyim seni' dedi.

Baykal, 'malum davanın' çok değişik savrulmalar yaşadığını ifade ederek, Türkiye'nin saygın hukukçularının, 'Yürüyen bir dava var, bunun savcısı, hakimi var, hepimize sabır ve anlayış göstermek düşüyor, gerçek ortaya çıkar' anlayışını geride bıraktığını belirtti.

Gözaltıların, bir önlem olmaktan çıkıp, cezalandırma yöntemi haline geldiğini öne süren Baykal, insanların, 'burnunu sürtmek için' gözaltına alındığı izleniminin yaygınlaştığını söyledi.

Baykal, Türkiye'nin, böyle bir yargılamayı vicdanına sığdıramayacağını da dile getirdi.

Yeraltından silahların çıktığına işaret eden Baykal, 'silah işi ile Ergenekon işinin' ayrı olduğunu belirtti. Baykal, 'Ergenekon işi, bir siyasi hedefi olan, Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın kafasında şekillenmiş, bir siyasi ithamın icabı olarak yürümekte olan bir davadır. Onun içine bir sürü konu yerleştirilmek istenmiştir ama şu ana kadar yerleştirildiğine dair somut kanaat ortaya konmamıştır' diye konuştu.

Devlet içindeki çeteleşmenin, örgütlerin ayıklanması, teşhir edilmesi ve etkisizleştirilmesi için yapılacak her çalışmayı desteklemeye hazır olduklarını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Silahlar çıktı. Siz, o silahlardan yola çıkarak, sanıkları yakalayın. Tiyatro sanatçılarını, magazin dünyasının şöhretlerini, gazetecileri, televizyoncuları, aydınları, profesörleri almışsınız, silaha bağlamaya çalışıyorsunuz. Silahı buldun, kendine güveniyorsan o silahtan çık, orada kimin parmak izi varsa onu ortaya çıkar da göreyim seni, çıkar onu. O silahlar oraya nasıl girdi, kime ait silahlar? TBMM, o silahlarla ilgili tabloya el atmalıdır, incelemelidir; bu konu aydınlığa kavuşturulursa çok şey olur. Silahların aydınlatılması, Susurluk'a mı, öncesine mi, özel time mi, terörle mücadeleye mi gider, bilemem. Bunu araştıralım.'

TRT'nin yayınına da tepki gösterdi

Baykal, iktidarın, psikolojik savaş anlayışıyla konuya yaklaştığını, olayın, hukuk süreci olarak değil, toplumu yönlendirmeye, etkilemeye yönelik psikolojik savaş anlayışı içinde ele alındığını söyledi.

Bu harekatın bir parçası olarak, devreye TRT'nin de sokulduğunu öne süren Baykal, TRT'nin davada 'Psikolojik savaşın tetikçisi kurum' konumuna sokulduğunu iddia etti.

TRT'nin resmi bir kuruluş olduğunu, milletin vergisiyle bütçesinin oluşturulduğunu anımsatarak, o bütçede herkesin katkısı bulunduğunu ifade eden Baykal, 'TRT, kimseye küfrettirmeyecek, hakaret ettirmeyecek, kimseyi tek taraflı suçlatmayacak, aksi olursa müdahale edecek' dedi.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara