Bosna'daki savaştan kaçmak için topun peşine takılıp dünyayı dolaşmasaydı ve Bursaspor'a gelmeseydi, onu bu kadar yakından tanıyamayacaktık. Zaman Gazetesi'nden Ahmet Uykan Baliç ile keyifli bir söyleşi yaptı.
Bursaspor'u İnter Toto Kupası'nda yarı finale taşıyan ve 9 milyon dolar gibi astronomik bir ücretle Fenerbahçe'ye giden Baliç için dünyanın en iyi takımına yani Real Madrid'e transfer olmak iki yılı bile almadı. Ancak 20 milyon dolarlık Boşnak yıldız, Madrid'de talihsiz bir şekilde sakatlanınca kiralık olarak Fenerbahçe'ye geri döndü.
Sarı-Lacivertli takımda şampiyonluk yaşayan Baliç, daha sonra yakın arkadaşı Elvir Boliç'le tekrar İspanya'nın yolunu tuttu. Bu kez adres Vallecano idi. Ardından sürpriz bir şekilde Galatasaray'a 'evet' dedi. Fakat ünlü futbolcunun G.Saray macerası da kısa sürdü. Bosna'daki savaş yıllarından beri biriktirdiği onca acıya ses vermeyi deneyen Baliç, 2006 yılında bir de müzik albümü çıkardı. Duygusal bir yapıya sahip olan Boşnak futbolcu; Konyaspor ve Ankaragücü'nde eski günlerini arasa da umduğunu yine bulamadı. Son olarak bir 'ağabey' olarak gittiği Bank Asya Ligi'nin koca çınarı İstanbulspor'da yeşil sahalara veda etti. Real Madrid gibi dünya devinde top koşturduktan sonra İstanbulspor'da kariyerine nokta koymaktan gocunmayan Baliç'in yeni amacı ise antrenörlük yaparak futbola olan aşkını devam ettirmek.
Nejat Biyediç, seni Bosna'dan bir kasa portakal karşılığında Bursa'ya transfer etti deniliyor? Nasıldı o transfer hikâyesi?
Portokal olayı bir espri tabii. Ben Sarajevo'da oynarken Bursaspor'la maç yapmıştık. O zaman Bursaspor'un hocası Nejat Biyediç, beni beğenip tavsiye etti. Kulübüm Sarajevo, 200 bin mark istedi. Bursaspor da 150 bin mark için pazarlık yaptı. Aslında Bursaspor, savaş olduğu için beni bedavaya bile alabilirdi.
F.Bahçe'ye Bursaspor'dan 9 milyon dolar gibi astronomik bir rakamla transfer olmuştun. Bu sende baskı oluşturmuş muydu?
F.Bahçe'ye transfer olduğumda Türkiye'de adeta yer yerinden oynamıştı. Aylarca Televoleler peşimi bırakmadı. O kadar bunalmıştım ki Bosna'ya kaçmak zorunda kaldım. Bana verilen parayla kaç tane otoyol, kaç tane okul yapılacağı hesaplanıyordu. Genç yaşıma rağmen Allah'a şükür aldığım paranın hakkını verdiğime inanıyorum.
Kadıköy'de tarihi 4-3'lük Gaziantepspor maçının devre arasında stadı neden terk ettin?
Evet, o maçın devresinde disiplinsiz bir hareket yaptım. Sonuçta insanız hepimiz. O maçta bir şeyler yapmaya çalışmıştım, en azından bana göre takımın en kötüsü ben değildim. O mantıkla düşündüm ve maçın devre arasında Mustafa hoca beni oyundan alınca sinirlenip ticari taksiyle Samandıra'ya gittim. Maçı takside radyodan dinledim. Samandıra'ya gelene kadar maçı çevirdik ve 4-3 galip geldik. Benim yerime oyuna giren Rapaiç maçı tek başına aldı. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi idmana çıktım. Çünkü maçı 4-3 kazandığımız için benim yaptığım olay unutulmuştu.
Real Madrid'e transferin nasıl gerçekleşti?
Real Madrid, o sene Anelka'yı alamayınca Toshack beni önerdi. Aslında ben Fenerbahçe'de çok mutluydum. Başkan Aziz Yıldırım da beni vermek istemiyordu. Ben ise kararsızdım. Bana göre Real Madrid'den daha büyük bir kulüp yoktu. Aynı zamanda hem ben hem de Fenerbahçe büyük paralar kazanacaktık. Sonunda başkanla oturup konuştuk. Ona 'Sakın yanlış anlamayın başkanım. Fakat böyle bir fırsatı bir daha bulamayabiliriz. Allah korusun yarın öbür gün sakatlanırsam bir daha Real Madrid'e gidemem.' dedim. Sanki içime doğmuştu sakatlanacağım. Ve korktuğum başıma geldi. En formda olduğum dönem sol ayağımdan sakatlandım.
G.Saray'da oynadığın için pişman oldun mu?
F.Bahçe'den Real Madrid'e giderken her zaman içimde bir gün Fenerbahçe'ye dönme isteğim vardı. Hatta sık sık Başkan Aziz Yıldırım ve kardeşi Ali Yıldırım'la görüşüyordum. Vallecano'da iken tam 6 ay Fenerbahçe'nin bana teklif yapmasını bekledim. Fakat F.Bahçe'den beni arayan olmadı. Vallecano'dan ayrıldıktan sonra bir otelde tesadüfen Haldun Üstünel'le karşılaştım ve bana ayaküstü teklif yaptı. Düşünmek için süre istedim ve Başkan Aziz Yıldırım'a durumu izah ettim. Fakat başkan benim dönmemi çok istemesine rağmen bana karşı çıkan diğer yöneticileri ikna edemeyince G.Saray'a gittim.
'Kefen giyerim Galatasaray formasını giymem' dediğin iddia ediliyor...
Ben kesinlikle böyle bir söz sarf etmedim. Ben kefenin ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. Benim Türkçe sözcük dağarcığımda kefen kelimesi yoktu. Gazetede okuyunca kefenin manasını öğrendim. Bu yalan haberi beni sevmeyen bir Fenerbahçeli gazetecinin yaptığını tahmin ediyorum. Zaten F.Bahçe'den G.Saray'a giden her futbolcu bu tür sıkıntıları yaşar.
Galatasaray'dan ayrılırken 150 bin dolarlık alacağını sildiğin doğru mu?
Konya'ya giderken alacağımı sildim. Rakamı tam olarak hatırlamıyorum ama 150 bin dolar civarında bir rakamı sildim.
Sence F.Bahçe ile G.Saray arasındaki fark ne?
Bu soru bana binlerce kez soruldu. Fenerbahçe'de daha popülerdim. G.Saray'da da mutluydum. Hâlâ oradaki arkadaşlarımla görüşüyorum. Fakat G.Saray'dan ayrılışım pek etik olmadı. Bana oynama fırsatı tanınmadı. Yönetim beni Hagi'den habersiz yolladı. Acaba Fenerbahçe'den geldiğim için mi bana böyle yaptılar diye düşündüm. Bana yapılan haksızlığın Hakan Şükür, Arif Erdem, Bülent Korkmaz gibi isimlere yapıldığını görünce içim rahatladı. Ve kendi kendime dedim ki eğer onlara böyle davranılıyorsa bana yapılan gayet doğal. Çünkü ben G.Saray'da sadece 2,5 sene oynadım. Fakat onlar yıllarca G.Saray'a emek verdiler.
Peki Real Madrid'den sonra İstanbulspor formasıyla Bank Asya'da yani İkinci Lig'de oynamak nasıl bir duyguydu?
İstanbulspor'daki arkadaşlarım bana bunu çok soruyordu. 'Sen düne kadar Zidane ile birlikte Real Madrid'de oynuyordun. Şimdi bizimlesin.' diye. Ben de onlara 'Ben yokluktan geldim. Savaşı, açlığı, zorluğu Bosna'da gördüm. Daha kötüsünü yaşayamazdım.' dedim. Bursa'ya ilk geldiğimde adeta sığıntı gibiydim. Üzerimde sadece bir eşofman vardı. Ben o günleri unutmadım. Bu yüzden İstanbulspor'da oynadığım için hiç gocunmadım ve hep Allah'a şükrettim.
Aziz Yıldırım'la aran nasıl? Görüşüyor musun?
Aramız çok iyi. G.Saray'a gittiğim için bana kesinlikle kırgın değil. O günkü şartları o da biliyor. Sürekli telefonla görüşüyoruz. Her fırsatta beni yanına çağırıyor.
Aragones, Fener'e geldiğinde ne düşündün?
Türkiye'yi tanımadığı için zorlanır diye tahmin ettim. Hatta kendi kendime 10 hafta süre verdim Aragones'e. Zaten Aragones için kırılma noktası da 10. haftada 4-1 kazanılan G.Saray derbisiydi. Her zaman yabancı bir teknik adama sabır göstermek gerek. F.Bahçe de Aragones'e sabretti ve doğru bir iş yaptı.
Fenerbahçe'de Brezilyalı futbolcuların gruplaştığı söyleniyor...
Evet bence var. Real Madrid'de de Brezilyalı futbolcuların buna benzer bir gruplaşmasına şahit olmuştum. Brezilyalılar bunu her yerde yapıyor.
Yeni gelen yabancılar 'Türkiye'de oynamak çok zor' diyor. Sence bu doğru mu?
Bu görüşe katılıyorum. Burada oynamayan bunu anlamaz. İddia ediyorum dünyanın en büyük yıldızı bile gelse Süper Lig'de zorlanır. Kimler geldi geçti de Türkiye'de tutunamadı. Hatta Beckham bile gelse kendini gösteremez. Prekazi, Hagi ve Aurelio'dan başka kim doğru dürüst tutundu Türkiye'de? Çünkü, Türkiye'de yıldız oyuncuların üzerinde inanılmaz bir baskı var. Rakip takımlar sürekli senin üzerine oynuyor.
Futbolculuk kariyerin boyunca pişmanlık duyduğun bir olay var mı?
G.Saray'dan Konya'ya giderken acele ettim. Sezon sonunu beklemeliydim. Madrid'e gittikten sonra ise benim bazı hatalarım vardı. Madrid'e büyük paralarla gittiğim için nasılsa beni oynatmak zorunda kalacaklar diye düşündüm. Fakat öyle olmadı. Yanılmıştım. Çünkü onlar için bana verilen 20 milyon dolar hiçbir şey ifade etmiyordu. Sahada yaptıklarım önemliydi. Tabii ki gençtik. Madrid gibi dev bir kulübe geldiğimin farkına varamadım.
Hangi takımda jübile yapmak isterdin?
Ben öyle fanatik duyguları bulunan biri değilim. İmkanım olsa Bursasporla jübile yapmak isterdim. En çok Bursaspor'a sempatim var. Çünkü beni Baliç yapan Bursaspor. Daha sonra Fenerbahçe gelir. Fenerbahçe'deki atmosfer çok başkaydı. Nasıl ki İspanya'da Real Madrid, Barcelona'dan daha popülerse; Fenerbahçe'nin de Türkiye'deki yeri bence bambaşka.
Neden hiç Bursaspor'a dönmedin? Sonuçta Bursaspor'a büyük paralar kazandırdın...
Bursa'dan ayrıldıktan sonra bana bir daha teklif gelmedi. Benim Bursa'yla bir sıkıntım yok. F.Bahçe'ye giderken Bursaspor'a 9 milyon dolar para kazandırdım. Aslında Bursa'da oynayıp orada jübile yapmak isterdim. Fakat kısmet olmadı.
Elvir Baliç'ten çarpıcı açıklamalar
Elvir Baliç... O, 34 yaşında olmasına rağmen, kabından taşacak kadar dolu bir hayatın sahibi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-01-20 13:31:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara