Bakan Çelik Endonezya'ya gitti

Bakan Çelik, Endonezya Eğitim Bakanı'nın davetlisi olarak, bu ülkeye hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP salonunda basın toplantısı düzenledi. Çelik, Endonezya'da 5 gün kalacağını belirterek, ''İki ülke arasındaki eğitim işbirliğini geliştirmek, yeni işbirliği alanları üzerinde müzakerede bulunmak ve bir mutabakat metni imzalamak üzere gidiyoruz'' dedi.


Hüseyin Çelik, İsrail'in Gazze'ye saldırısının Türk kamuoyunda büyük tepki topladığını, protesto gösterileri ve Gazze'ye yardım kampanyaları düzenlendiğini İfade etti. Çelik, ''Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz de geçen salı günü, aynı gün ve saatte Türkiye'deki bütün öğrencilerimizin Gazze'de İsrail saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden öğrencilerin, çocukların ve sivil insanların anısına bir dakika saygı duruşunda bulunmaları için genelge yayınladık. Bu genelge hükümleri icra edildi. Fakat medyada bazı köşe yazarları bunun pedagojik olmadığı, çocukların bu tür eylemlere dahil edilmemesi gerektiği konusunda eleştirilerde bulundu. Şunu belirtmek isterim; bu tamamen insani kaygılarla yapılmış olan bir şeydir. İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği katliamları protesto etmek, özellikle saldırılarda hayatını kaybeden çocuklarla çocuklarımızın dayanışmasını ortaya koymak, dünya çocuklarının kardeşliğini vurgulamak amacıyla yapılmış bir eylemdir. Biz bu meselelere kesinlikle soydaşlık ve dindaşlık kaygısıyla yaklaşmıyoruz. Bütün çocuklar masumdur. Bu Filistin'deki Müslüman insanların çocukları da olabilir, İsrail'deki Yahudilerin de çocukları olabilir. Bütün çocuklar masumdur ve bu masumiyetleri korunmalıdır ve saldırıların asla hedefi olmamalıdır. Nizami savaşlarda bile siviller, çocuklar ve masum insanlar kesinlikle bu işin mağdurları olmamalıdır. Saygı duruşundan sonra yaptığım açıklamada, 'hiç temenni etmiyoruz ama günün birinde İsrailli çocuklar böyle bir muameleye maruz kalırsa İsrailli çocuklar için de saygı duruşunda bulunabileceğimizi' ifade ettim'' dedi.

Saygı duruşu konusunda Türkiye'de antisemitist duyguları özellikle tetikleyebileceği yolunda kaygılar ve eleştirilerin olduğunu da belirten Bakan Çelik, ''Biz ırkçılığa hükümet olarak karşı olduğumuz gibi, antisemitizme de karşıyız. Her türlü etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik ayağımızın altında olduğu gibi, antisemitizm de, bu yöndeki ırkçılık da ayaklarımızın altındadır. İsrail'de olup bitenlerin Türkiye Musevileriyle uzaktan yakından alakası yoktur. Onlar Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın vatandaşlarıdırlar. Altını çizmek istiyorum; kandaşlık, soydaşlık ve dindaşlık kaygısı değil, tamamen insani mülahazalarla takınılmış ortaya konmuş bir tavırdır'' diye konuştu.

Gazze'ye destek için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan yardım kampanyasında toplanna miktarın 18 milyon TL'yi bulduğunu, bunun hedeflenen miktarda olduğunu ve kampanyanın bitiminde bu miktarın 20 milyon TL'yi bulacağını belirten Çelik, 'Yine tamamen insani çerçevede, Pakistan depremi esnasında hatırlayacaksınız, Milli Eğitim Bakanlığı yardım kampanyası başlattı. Ciddi miktarda para toplanmıştı o zaman. Özellikle ACEH merkezli olarak meydana gelen depremde yine aynı tavrımızı takındık ve dünyadaki çocukların derdini kendi derdimiz edindik; oradaki insanların derdini kendi derdimiz olarak kabul ettik. Onlar için de düzenlenmiş olan kampanyalara katıldık. Srilanka'ya da gerekli yardımlar yapıldı. Başbakanımız o ülkeye de ziyaretlerde bulundu. Dinleri farklı olsa bile, kültürleri farklı olsa bile. Milli Eğitim Bakanlığı bir hesap numarası açtı. Bu kampanya bugün sona eriyordu ama cuma gününe kadar uzattık. Kamuoyunun şunu bilemesi gerekiyor; bu yardımlar hedefine ulaşmıştır, ulaşıyor. Bununla ilgili yapılan spekülasyonları kesinlikle itibar etmesinler. Her okulda bununla ilgili bir komisyon oluşturulmuştur. Çocuklar verilen zarflara cep harçlıklarından arttırdıkları paraları koyuyorlar. Komisyon huzurunda o zarflar açılıyor ve daha sonra okulların topladıkları paralar ilçe düzeyinde bir araya getirilerek kaymakam ve valilerimizin denetiminde bu kampanyalar sürdürülüyor. Daha sonra ilgili hesaba yatırıyor Ankara Ziraat Bankası'nda '18181818' nolu hesaba yatırılıyor. Bugün mesai bitimi itibariyle bu hesaba ulaşan para miktarı 18 milyon TL'dir. Bu da bizim halkımızın bu konudaki duyarlılığımızı, Türk milletinin bu konudaki duyarlılığını göstermesi bakımından son derece anlamlıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açtığı yardım kampanyası da var, başbakanlığın doğrudan açtığı kampanya da var. Biz bu hesabımızda toplanan parayı başbakanlığın hesabına yatıracağız ve acil durum genel müdürlüğünde hesaplar toplanacak. Bunlar ayni olarak mı, nakdi olarak mı alana ulaştırılacak buna bir karar verecek. Keşmir depreminden sonra Türkiye, oraya nakdi yardım göndermek yerine yıkılan hastaneleri, okulları yeniden yapma kararı vermişti. Kızılay'ın sürdürmüş olduğu kampanya var. Sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü kampanya var. Ben bütün çocuklara bütün insanlara bu kampanyalara katılanlara çok teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın küçük yüreklerine sağlık. Lisedeki gençlerimizin yüreklerine sağlık. Onlar hayatlarından endişe duydukları, evsiz kalmalarından endişe duydukları insanlara yardım ellerini uzattılar' dedi.