Örneğin Amerika yollarında dolaşan araç sayısı Türkiye'nin tam 20 katı. Bu bile başlı başına aklın alması kolay olmayan bir durum.
Yıllık satışların yüzde 50'sinden fazlası 'truck' yani pikap ya da SUV modellerinden oluşuyor. Yolların özellikle otoyolların 5-6 hatta 7-8 şeride kadar çıkan yapısı bile 70 millik (112 km/saat) hız sınırını değiştirmiyor. Buna rağmen tek kabinlik yani iki kişinin oturabileceği devasa pikaplar yaygın ve üzerlerinde 6 litreye kadar ulaşan benzinli motorlarla adeta petrol içiyorlar. SUV'ların da durumu pek farklı değil. Türkiye'de bir hayli lüks olarak algılanan yeni nesil şehre adapte edilmiş modeller Amerika yolları için gayet mütevazı kalıyor. Ancak bu alışkanlıklar krizle birlikte değişme eğilimi göstermeye başlamış. En azından Detroit fuar alanındaki görünüm bunu yansıtıyor.
Kanada'yla Michigan eyaletini ayıran nehrin kıyısında kurulu Cobo fuar alanı, alan bakımından Frankfurt ya da Paris fuar alanını bunlara göre daha mütevazı kalan Cenevre fuar alanından bile küçük. Birçok marka katılmasına rağmen bu markaları birbirinden net bir şekilde ayırt edebilecek ortam sağlamaya bile gerek duyulmamış. Avrupalı ve Uzakdoğulu markaların stantları olmasa tamamen düz bir zemine otomobiller serpiştirilmiş havası hakim olacaktı. Krizin etkisi olsa da Amerikalı tüketici ve markanın otomobile bakışı ile Avrupalınınki aynı değil. Avrupalı, görünüme oldukça önem verirken Amerikalı için tasarım ve teknoloji konularına bakış biraz daha farklı. Ortak olan konu ise herkesin Detroit'te elektrikli otomobil konusundaki çabası gösterilebilir. Bir de artık daha küçük otomobillere doğru bir yönelme olduğunu gözlemlemek mümkün. İşte 25 Ocak tarihine kadar açık kalacak Detroit Otomobil Fuarı'ndan birçok izlenimle döndük.
Kriz, sürücüye 'diyet' yapmayı öğretiyor
Dünyanın en büyük iki otomobil pazarından biri olan Amerika, bizler için oldukça ilginç gelen detaylarla dolu.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-01-19 00:51:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara