Başbakan Erdoğan, Baykal için 'bir dönem geliyor çetelerle, mafyayla gladyoyla mücadele diyor; bir dönem geliyor çeteye mafyaya avukatlık yapıyor. Neden korkuyorsunuz, bu panik niye? Anadolu'da bir laf vardır: Abdestinde şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz' dedi; ele geçirilen bomba ve silahlarla ilgili de, 'Bunlar neyin nesi? Harbe mi gidiyoruz?' ifadesini kullandı.
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan'ın eleştiri oklarının hedefi yine CHP lideri Deniz Baykal oldu.
Erdoğan, 'Bu ükenin savcıları, hakimleri bağımsız bir şekilde çalışıyor. Süreç anayasal kurallar çerçevesinde işliyor. Ama ana muhalafet bu sürece her fırsatta müdahale ediyor. Sayın Baykal hukuk mezunudur, bir dönem avukatlık yapmıştır. Hukukun temel ilkelerini benden daha iyi bilir...' dedi.
Başbakan, 'CHP lideri bir dönem geliyor 'çetelerle, gladyoyla mücadele edilmeli' diyor; bir dönem geliyor çetelere mafyaya avukatlık yapıyor. Bir dönem çetelerin üzerine gidilmesi için soru öngergesi veriyor; bir dönem geliyor 'ıvır zıvır' ifadesini kullanıyor. Neden korkuyorsunuz Sayın Baykal? Bu telaş niye?' diye sordu.
'Mafyalarla mücadelemiz bir intikam hırsına dayalı değildir' diyen Erdoğan, 'Ana ve yavru muhalefet bunun intikam hırsından kaynaklandığını söylüyor. İnsan burada insaf eder sıkılır. Hükümet olarak kirlilikleri ortaya çıkarmanın içinde olduk. Karanlıkları aydınlığa çıkarmak için çalıştık' diye konuştu.
'Korkmayın Sayın Baykal!'
Erdoğan, 'Bazı isimlerle gönül bağınız, ilişkiniz olabilir. Bu ülkenin savcısı soruştumasını yapar, masum ise masumiyetini açıklar. Hiç korkmayın. Mahkeme üzerinde siyasi baskı kurmaya çalışmayın. Tekrar ediyorum: Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur. Akla kara er geç açığa çıkacak. Gelin siz de hukuk sistemine güvenin. Ama elinizi ve dilinizi hukukun üzerinden lütfen çekin...' dedi.
'Kişilerin işlediği suçlar kurumları etkilemez' diyen Erdoğan, 'Kurumları yıpratarak hiçbir yere varamayışını göremeyenleri anlamıyorum. Bırakın demokrasi işlesin. Yargıya müdahale var demek yanlıştır. Mahkemeler üzerinde siyasi baskı oluşturmaya çalışmayın. Birileri söylediği zaman yargıya müdahale var denirken, Baykal söylediği zaman ne kadar güzel söylemiş diyenleri de kınıyorum' diye konuştu.
'Görevimiz yargıya yardım etmek'
Erdoğan, 'Hükümet olarak, siyasetçi olarak, vatandaş olarak bize düşen görev, hukuk kurallarının en sağlıklı şekilde işlemesine yardımcı olmaktır. Durumdan vazife çıkarmak değil. Aksi halde hukuk sağlıklı ilerleyemez' dedi.
Yasama, yargı ve yürütmenin ayrı olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Bu 3 erk birbirine müdahale edemez. Yasama kendine düşen görevleri yerine getiriyor. Yürütme, özellikle emniyetimiz açısından kalkıp da adaletin kendisine verdiği görevi yerine getirirken, niçin birileri bundan rahatsız oluyor? Bunu hayretle karşılıyorum' diye konuştu.
'Harbe mi gidiyoruz?'
Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen bomba ve silahlara da değinen Başbakan Erdoğan, 'Günlerdir çukurlardan çıkan bombalar neyin nesi? Birilerini öldürmeye yönelik olan silahlar neyin nesi? Hangi kurumda olursa olsun bunu yapanlar varsa bunun karşılığını görür. Yargı bunun için var. Hassasiyetimizi korumalıyız. Kişilerin suçu ile kimse kurumları zan altında bırakamaz' dedi.
Erdoğan, 'Yine insanı hayrete düşüren lav silahları, el bombaları... Harbe mi gidiyoruz? Bakın neler yapılıyor. Bu ülkede neler var, bunlar daha işin başı... Birilerinin bu işe güvenle cesaretle gitmesi gerekiyordu. Bu adımları atan herkesi kutluyorum' diye konuştu.
'Çocuklarımıza, torunlarımıza temiz bir Türkiye bırakmalıyız' diyen Erdoğan, 'Bunun adımını atıyoruz. Bu ülkde çok şey sümenaltı edildi. Biliyoruz. Hassasiyetimiz bu yüzden' ifadesini kullandı.
'Gazze'de çocuklarla birlikte insanlık ölüyor'
Başbakan Erdoğan, konuşmasında Ortadoğu'da yaşanan gerginliğe yer verdi. Erdoğan, tüm dünya devletlerine bir kez daha seslenerek, 'Gazze'de sivillerle çocuklarla birlikte insanlık ölüyor. Hangi çıkar adına olursa olsun, hangi ince hesap adına olursa olsun, hangi diplomatik çekince ile olursa olsun, bu saldıralara sessiz kalanlar, tarih önünde bunun hesabını verecekler' dedi.
'İsrail'in yaklaşım tarzını hiç beğenmiyoruz' diyen Erdoğan, 'Ve bizim bu konuşmalarımız üzerine, uluslararası medyada bazı yaklaşımlar da çıkmıyor değil. 'İşte bunlar duygusal yaklaşımlar...' Benim duygusallığım, Filistin'de şehit olan, ölen çocuklara, kadınlara, bütün sivillere karşıdır ama İsrail'in uygulamalarına karşı değildir. İsrail'in uygulamalarına karşı bir siyasetçi olarak duruyorum. İnsanlığın, bir dram olarak ortaya konulmuş bu uygulamaya, sorumluluk mevkindeki bir Başbakan olarak karşı duruyorum. Ona göre de atılacak adımları, şüphesiz ki bundan sonra çok daha farklı atacağımızı ifade etmek istiyorum' diye konuştu.
Yaşanan olayların, bölgesel tansiyonu daha da yükselteceği uyarısında bulunan Erdoğan, barış ve diyalog arayışlarını da önemli ölçüde ortadan kaldıracağını ve 'Ortadoğu'yu adete bir korku ve ateş çemberine hapsedeceği' kaydetti.
Bahçeli'ye 'BOP' yanıtı
MHP lideri Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Erdoğan, 'İkide bir Türkiye'de bir şeyler söyleniyor. T.C. Başbakan'ı BOP'un eşbaşkanıdır, oradan çekilsin deniyor. Yavru muhalefetin lideri bugün BOP'ta bu işi çözsün diyor. BOP'nin amaçları bellidir ve o amaçların içinde Türkiye'nin üstlendiği görev bellidir. Ama bunu okumamışsa ben napıyım? BOP, Ortadoğu barışına, ekonomik kalkınmasına, özgürlüğe yönelik olarak kurulmuştur. Şuan da zaten doğmadan ölen proje durumuna düştü. Bunun bizi bağlayıcı hiçbir yanı yoktur. Bununla ilgili bizi bağlayan Tayyip Erdoğan'ın attığı imza yoktur. Biz sadece insanı olarak bu görevi üstlendik. Bunu durup durup söylemek sadece siyasi istismardır' dedi.
Erdoğan, 'Ana ve yavru muhalefet bizim Ortadoğu'da duyduğumuz hassasiyeti duymadı ve bundan sonra da duyamaz. Yavru muhalefet bizden önce iktidardaydı ve 3.5 yıl sonra da bırakıp kaçtılar. O masum çoçukların oyun bahçelerinde katledilmesi mazur gösteriliyor. Özellikle İsrail ile bağlantılı olan Yahudi desteği altında olan medya tarafından 'Teknik hata yapıldı. Terörist olan gruplar çocukların arkasına saklanıyor, yanlışlık oldu' diye haberler yapılıyor. Ülkemizin bazı medya kuruluşlarında da İsrail'in bu saldırılarına mazur görmele yönelik tavır sergileniyor. Bizim de söylemlerimizi 'yarınlar düşünülmelidir', 'Gelecekte ilişkilerimiz nasıl olacak' diye söyleyenler oluyor. Ne olacağını çok merak ediyorsan gelirsin özel olarak konuşuruz. Her şeyi buradan konuşmanın anlamı yok' diye konuştu.
Başbakan, 'MHP lideri bugün yine İsrail Başbakanı ile ne konuştu diyor. Benim söylediğime inanmıyorsun ki. İsrail ile Suriye'yi konuştuk diyorsun sen hala bu olaylarla ilgili hale getirmeye çalışıyorsun. Bana inanmıyorsun ben ne anlatıyım sana... Olayın aslı bu... Siyaseti istismar aracı olarak kullanmanın örneği budur. Zaten politikanın insafsız yanı budur' dedi.
Siyasette özel temsilci
'Siyasette özel temsilci yoktur diye köşe yazarları var bu ülkede' diyen Erdoğan, Önce insan bunu bir sorar öğrenir böyle bir mekanizma var mı diye. Evet beyefendi özel temsilci vardır. Dünyada birçok ülkenin özel temsilcileri vardır. Türk medyasının büyük çoğunluğu bu konuda hassasiyeti koruyor. Hiçbirimiz Yahudi karşıtlığına prim vermedik. Ama İslamofobi konusunda tavrınızı koyun dediğimizde tereddüt edenler oldu. Ama şu anda Filistin'de bunun bir uygulaması yapılıyor. Orada Müslüman siviller katliama tabii tutuluyor' dedi.
Erdoğan, 'Başbakan'ın açıklamaları sert diyenler var. Herhalde bu fosforlu bombalardan daha sert değildir... Tanklardan çıkanlardan daha sert değil herhalde. Ben de herşeyden önce bir insanım ve bir babayım... Buradan CHP ve MHP'ye sesleniyorum. Bize öneriniz varsa özel temsilçilerinizi gönderin. Oturup konuşalım ve müşterek bir şeyler yapalım' ifadesini kullandı.
CNNTurk