Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasetini o dönemin eski parametrelerine göre kuranların şu anda telaş içinde olduklarını, karanlık dehlizlerde yol almaya alışanların, gölgelerin gücüyle ayakta kalmaya çalışanların büyük bir tedirginlik yaşadığını belirterek, 'Milli iradenin aydınlığından, hukuk devletinin ışıltısından karanlık hesapları bozulanlar kaygı duyuyorlar' dedi.
Başbakan Erdoğan, Altındağ Belediyesi Karapürçek Spor Salonu Tesisleri'nde partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin emniyet içinde hukuka, insan haklarıyla, temel hak ve özgürlüklerle büyüyüp gelişmesini sağladıklarını söyledi.
'Çetelere, mafyaya, hukuk dışı örgütlere asla taviz vermediklerini, asla göz yummadıklarını' belirten Erdoğan, 'Ülkemizi, şehirlerimizi, milletimizi çetelerin ve mafyaların tasallutundan kurtarmak kurtarmak için kararlı ve cesur duruş ortaya koyduk, önemli mesafeler aldık. Aksi takdirde Türkiye'de kararı çeteler, mafyalar veriyordu. Böyle bir ülkeyi teslim almıştık. Demokrasinin ötelendiği, sosyal develetin hatırlanmadığı, hukukun işlenmediği dönemlerde bu millet çok ağır faturalar ödedi' dedi.
'Şimdi lütfen dikkat ediniz' diyen Erdoğan, 'Siyasetini o dönemin eski parametrelerine göre kuranlar, şu anda telaş içindeler. Karanlık dehlizlerde yol almaya alışanlar, gölgelerin gücüyle ayakta kalmaya çalışanlar, büyük bir tedirginlik yaşıyorlar. Milli iradenin aydınlığından, hukuk devletinin ışıltısından, karanlık hesapları bozulanlar kaygı duyuyorlar. Sosyal devlet ilkesi hayata geçtik geçtikçe kaygı duyuyorlar' diye konuştu.
Erdoğan, 'Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Türkiye'de hukuk var, demokrasi var, yerleşmiş bir sistem, oturmuş kurumlar var, kurallar var. Bu ülkede fikri hür, vicdanı hür savcılar var, hakimler var. Hiç kimse kendisini yasaların, hukukun, adaletin üzerinde görmemeli. Hiç kimse kendisini ayrıcalıklı, seçkin, imtiyazlı, hukuk alanı dışında bir pozisyonda görmemeli. Türkiye değişiyor ve değişecek. Türkiye, ilerlemesine, kalkınmasına, gelişmesine, huzuruna ve güvenliğine takılmış prangalardan kurtuldu, kurtuluyor' ifadesini kullandı.
'Korku imparatorluğu'na cevap
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ı da 'korku imparatorluğu' sözleri üzerinden sert bir dille eleştirdi.
Erdoğan, 'Bir bakıyorsunuz ki birileri de çıkıyor, 'Korku imparatorluğu'ndan bahsediyor. Evet, kimlerin bu ülkede korku imparatorluğu kurmaya çalıştığını, gayret ettiğini bize şu son aylar gayet iyi gösterdi. Çukurlardan nasıl el bombalarının çıktığını, nasıl tüfeklerinin, af edersiniz bir yerleri yok etmenin gayreti içerisinde planlarının çıktığını çok iyi görüyoruz. Ve bütün bunlarla beraber, bu ülkede hepsinin ötesinde, binlence on binlerce mermilerin acaba birilerinin evlerinde çıkmasının acaba bir anlamı yok mu, bunun üzerinde durulmayacak mı, bunlara seyirci mi kalacağız? Bunları yapanlar, bunları takip edenler, korku imparatorluğunu temsil edecek, bunların avukatlığına soyunanlar ise korku imparatorluğunu değil, bu ülkede barışı konuşacak' dedi.
'Yargıya müdahale anlamına gelen söylemlerden herkesin ama öncelikle siyasetçilerin şiddetle kaçınması gerekir' diyen Erdoğan, 'Bunun yanında yasama organının içerisinde siyasetçiler tabii ki kaçınması gereklidir derken, yürütme içerisinde varsa onların da kaçınması gerekir, yargıda varsa onların da kaçınması gerekir. Bu yasaları, Anayasayı çiğnemektir ve aleni suçtur. Demokrasiye, hukuka, adalete, yasalara ve Anayasaya asgari düzeyde dahi saygısı olan herkes, hele hele de mesuliyet mevkinde olanlar söylediği sözün ne anlama geldiğini ölçer, biçer, tartar öyle söyler. Yargının siyasallaşmasından dem vurup, yargıyı siyasetin kıyasıya eleştirenler öncelikle hukuka saygı duymalı, hukuk sistemimize inanmalı güvenmelidir' ifadesini kullandı.
Başbakan, 'Doğrusu ana muhalefet partisinin telaşını anlamaktan güçlük çekiyorum. Bazı medya kuruluşlarının panik hallerini anlamakta, gerçekten güçlük çekiyorum. Türkiye'nin şeffaflaşmasından mı korkuyorsunuz? Kirli ilişkilerin açığa çıkarılması çabasından mı korkuyorsunuz, karanlık olayların aydınlatılması girişimlerinden mi korkuyorsunuz? Türkiye'ye demokrasinin, hukukun, Türkiye'ye millet iradesinin egemen olmasından mı korkuyorsunuz? Neden korkuyorsunuz, nedir bu telaşınız, bu öfkeniz, bu saldırganlığınız, bu pervasızlığınız neden?' dedi.
'Aksi ispatlanana kadar herkes masumdur'
Erdoğan, 'Bu süreci olumsuz etkileyecek tavır ve davranışlardan, söylemlerden kaçınmak her vatandaşımızın yükümlülüğüdür. Şu çok bilinen ilkeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum: 'Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur'. Biz hükümet olarak da siyaset kurumu olarak da tüm gelişmelere bu gözle, bu anlayışla, bu yaklaşımla bakıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 138. 'Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.' Bırakın hukuk işlesin, bırakın savcılar, hakimler rahat bir şekilde görevlerini yapsınlar' diye konuştu.
'Çetelere, mafyaya, hukuk dışı örgütlere asla taviz vermediklerini, asla göz yummadıklarını' belirten Erdoğan, 'Ülkemizi, şehirlerimizi, milletimizi çetelerin ve mafyaların tasallutundan kurtarmak kurtarmak için kararlı ve cesur duruş ortaya koyduk, önemli mesafeler aldık. Aksi takdirde Türkiye'de kararı çeteler, mafyalar veriyordu. Böyle bir ülkeyi teslim almıştık. Demokrasinin ötelendiği, sosyal develetin hatırlanmadığı, hukukun işlenmediği dönemlerde bu millet çok ağır faturalar ödedi' dedi.
'Şimdi lütfen dikkat ediniz' diyen Erdoğan, 'Siyasetini o dönemin eski parametrelerine göre kuranlar, şu anda telaş içindeler. Karanlık dehlizlerde yol almaya alışanlar, gölgelerin gücüyle ayakta kalmaya çalışanlar, büyük bir tedirginlik yaşıyorlar. Milli iradenin aydınlığından, hukuk devletinin ışıltısından, karanlık hesapları bozulanlar kaygı duyuyorlar. Sosyal devlet ilkesi hayata geçtik geçtikçe kaygı duyuyorlar' diye konuştu.
Erdoğan, 'Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Türkiye'de hukuk var, demokrasi var, yerleşmiş bir sistem, oturmuş kurumlar var, kurallar var. Bu ülkede fikri hür, vicdanı hür savcılar var, hakimler var. Hiç kimse kendisini yasaların, hukukun, adaletin üzerinde görmemeli. Hiç kimse kendisini ayrıcalıklı, seçkin, imtiyazlı, hukuk alanı dışında bir pozisyonda görmemeli. Türkiye değişiyor ve değişecek. Türkiye, ilerlemesine, kalkınmasına, gelişmesine, huzuruna ve güvenliğine takılmış prangalardan kurtuldu, kurtuluyor' ifadesini kullandı.
'Korku imparatorluğu'na cevap
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ı da 'korku imparatorluğu' sözleri üzerinden sert bir dille eleştirdi.
Erdoğan, 'Bir bakıyorsunuz ki birileri de çıkıyor, 'Korku imparatorluğu'ndan bahsediyor. Evet, kimlerin bu ülkede korku imparatorluğu kurmaya çalıştığını, gayret ettiğini bize şu son aylar gayet iyi gösterdi. Çukurlardan nasıl el bombalarının çıktığını, nasıl tüfeklerinin, af edersiniz bir yerleri yok etmenin gayreti içerisinde planlarının çıktığını çok iyi görüyoruz. Ve bütün bunlarla beraber, bu ülkede hepsinin ötesinde, binlence on binlerce mermilerin acaba birilerinin evlerinde çıkmasının acaba bir anlamı yok mu, bunun üzerinde durulmayacak mı, bunlara seyirci mi kalacağız? Bunları yapanlar, bunları takip edenler, korku imparatorluğunu temsil edecek, bunların avukatlığına soyunanlar ise korku imparatorluğunu değil, bu ülkede barışı konuşacak' dedi.
'Yargıya müdahale anlamına gelen söylemlerden herkesin ama öncelikle siyasetçilerin şiddetle kaçınması gerekir' diyen Erdoğan, 'Bunun yanında yasama organının içerisinde siyasetçiler tabii ki kaçınması gereklidir derken, yürütme içerisinde varsa onların da kaçınması gerekir, yargıda varsa onların da kaçınması gerekir. Bu yasaları, Anayasayı çiğnemektir ve aleni suçtur. Demokrasiye, hukuka, adalete, yasalara ve Anayasaya asgari düzeyde dahi saygısı olan herkes, hele hele de mesuliyet mevkinde olanlar söylediği sözün ne anlama geldiğini ölçer, biçer, tartar öyle söyler. Yargının siyasallaşmasından dem vurup, yargıyı siyasetin kıyasıya eleştirenler öncelikle hukuka saygı duymalı, hukuk sistemimize inanmalı güvenmelidir' ifadesini kullandı.
Başbakan, 'Doğrusu ana muhalefet partisinin telaşını anlamaktan güçlük çekiyorum. Bazı medya kuruluşlarının panik hallerini anlamakta, gerçekten güçlük çekiyorum. Türkiye'nin şeffaflaşmasından mı korkuyorsunuz? Kirli ilişkilerin açığa çıkarılması çabasından mı korkuyorsunuz, karanlık olayların aydınlatılması girişimlerinden mi korkuyorsunuz? Türkiye'ye demokrasinin, hukukun, Türkiye'ye millet iradesinin egemen olmasından mı korkuyorsunuz? Neden korkuyorsunuz, nedir bu telaşınız, bu öfkeniz, bu saldırganlığınız, bu pervasızlığınız neden?' dedi.
'Aksi ispatlanana kadar herkes masumdur'
Erdoğan, 'Bu süreci olumsuz etkileyecek tavır ve davranışlardan, söylemlerden kaçınmak her vatandaşımızın yükümlülüğüdür. Şu çok bilinen ilkeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum: 'Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur'. Biz hükümet olarak da siyaset kurumu olarak da tüm gelişmelere bu gözle, bu anlayışla, bu yaklaşımla bakıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 138. 'Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.' Bırakın hukuk işlesin, bırakın savcılar, hakimler rahat bir şekilde görevlerini yapsınlar' diye konuştu.