İbrahim Şahin?in evinde ele geçirilen kroki üzerine Gölbaşı?nda bulunan cephanelik, kamuoyunda geniş yankı buldu. Önemli gelişme, Susurluk düzeni ile Ergenekon?un iç içe olduğunun somut göstergesi olarak nitelendirildi.
?Silahlar devlet sırrı? demişti
Mehmet Elkatmış (Eski Susurluk Komisyonu Başkanı): Susurluk?ta İbrahim Şahin?e ?Bu silahlar nerede?? diye sorduğumuzda ?Söyleyemem, devlet sırrı? demişti. Demek ki devlet sırrı buymuş. Susurluk?u Ergenekon?dan ayrı düşünmek mümkün değil. Gözaltında bulunan ve tutuklu olan sanıklarda benzerlik var. Silahlar da bunu teyit ediyor. Susurluk soruşturması sırasında kayıp silahlarla ilgili araştırma yapmıştık. Bir İsrail firması vasıtasıyla çok miktarda suikast silahları alınmıştı; bunların birçoğu kayıptı. Bu silahlar İbrahim Şahin?e teslim edilmişti ancak kayıtlarda gözükmüyordu. Nerede olduğunu sorduğumuzda bunlar bizde ama ?nereye verdiğimizi söyleyemeyiz, devlet sırrı? denmişti. Şu bi gerçek ki daha çok miktarda bomba ve silahlar var. Bu silahlar ne için saklanıp gömülüyor. Bunlar bir hazırlığın işareti olarak gözüküyor.
Susurluk?ta dağ fare doğurmadı
Fikri Sağlar (Eski Susurluk Komisyonu üyesi): Ergenekon davasının içine Veli Küçük?ten sonra İbrahim Şahin?in de alınmasının Susurluk düzeni ile Ergenekon davasının iç içe olduğunun somut göstergesidir. Türkiye?nin, NATO ile birlikte kontrgerilla örgütlenmesine sahip olduğu andan itibaren bu tür gizli silah depolarının hücreler vasıtasıyla bölgesel merkezlerde bulundurulduğunu ve ihtiyaç halinde kullanıldığını biliyoruz. Susurluk kazası sonrasında gündeme gelen olaylar sırasında İbrahim Şahin ve Mehmet Ağar ?Bin operasyonda 4 bin kişi öldürdük? diyerek savunma içerisine girmişlerdir. Türkiye?de 17 bin 547 faili meçhul cinayet dosyası var. İbrahim Şahin, baştan beri önemliydi. Susurluk?ta dağ fare doğurmadı. O gün o şeyler anlatılmasaydı, bugün konuşulan birçok bilgiye ulaşamazdınız. Toplumda bilinçlenme oluştu.
İlk kez Ergenekon?a inandım
Radikal Gazetesi Haber Koordinatörü Ertuğrul Mavioğlu, başından beri Ergenekon operasyonuyla ilgili birtakım çekincelerinin bulunduğunu, ama Emniyet Özel Harekat Dairesi eski Başkanı İbrahim Şahin?in evinde ele geçirilen krokilerin işaret ettiği alanda bomba ve silahların bulunması sonrası bu fikrinin değiştiğini söyledi. Mavioğlu, şu ifadeleri kullandı: ?İlk kez ben şunu söyleyeceğim. Ergenekon operasyonunun başından beri içimde böyle gerçek bir umutsuzluk durumu vardı. Çünkü bir gölge boksu yapılıyor hissi tüm toplumda algılanmış durumdaydı. Belki de ilk kez operasyon gerçek bir operasyona dönüşmeye başladı. Ne darbe girişimleri, ne yarım kalan operasyonlar... hiçbirinin fazla önemi kalmadı. Esas önemli olan bu ülkenin kendi karanlık geçmişiyle hesaplaşması için gerçekten ciddi bir kapı açıldı.?
28 Şubat?tan cesaret aldılar
Doç. İhsan Bal (USAK Başkanı): Dikkat edilirse Gölbaşı?nda bulunan malzemeler TNT ve lav silahı gibi suikastlere yönelik, tesir gücü yüksek kent bombalamarına yönelik silahlar. Savunma amaçlı değil tamamen saldırı amaçlı.
Avni Özgürel (Gazeteci): Susurluk soruşturmasın tam olarak yapılamadı ve sorumluları yargılanamadığ. Çete ve organize girişimler, Susurluk?un ardından yaşanan 28 Şubat sürecinden cesaret aldı.
Kontrgerillanın tasfiyesi
Mümtaz?er Türköne (Yazar): Bu kontrgerillanın tasfiyesi... Bu süreçte CHP lideri Deniz Baykal, Atatürk ve Cumhuriyet?i kendisine kalkan olarak kullanmak suretiyle ?Yavuz hırsız misali, suçu bastırmak amacıyla, can havliyle? Ergenekon?u savunuyor. CHP ile Ergenekon arasında ideolojik bakımdan hiçbir fark yok.
Abdülhamit Bilici (Yazar): Darbeye zemin hazırlamak ve uygun psikolojik ortamı oluşturmak için iki el bombası bile yeterli.
Kayıtsız silahlar da var
Nazlı Ilıcak (Gazeteci): Bunların sadece İbrahim Şahin?in silahlarıyla sınırlı olduğunu sanmıyorum. Darbeye zemin hazırlamak üzere yapılacak provakosyonların malzemesi gibi.
Emin Özgül (Gazeteci): Susurluk döneminde Emniyet Genel Müdürlüğü?ne İsrail menşeili çok sayıda silah getirilmişti. Bunların toplamı 35 bin kiloydu. Ancak Gölbaşı?na bakınca çıkan malzemelerin çok daha fazla olduğunu görüyoruz. Kayıtsız silahların da olduğu anlaşılıyor.
Bir bomba deyip geçmeyin
Nihat Ergün (AK Parti Grup Başkanvekili): Silah her zaman tehlikeli bir şeydir. Tek bir tane silah bile çok büyük sorunlara yol açabiliyor. Bir tek bombayla yüzlerce insanın ölümüne sebebiyet verilebiliyor. Hatırlarsanız, Danıştay saldırısında sadece bir avukat ve bir silah söz konusuydu. Bir avukatın, eli silahlı bir kişinin meydana getirebileceği sansasyonu ve Türkiye?deki gerilimi Danıştay saldırısında çok gördük
Star