Almanya'daki CİHAN merkezini ziyaret eden Roth, Ergenekon Davası'nda yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Ocak 2007'de öldürülen Ermeni kökenli gazeteci Hrant Dink olayını örnek gösteren Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Roth, 'Hrant olayından da görüyoruz ki; devletin içinde çok karanlık yapılar var. Suç örgütleri var. Derin devlet denen çeşitli oluşumlar var. Hrant, Türkiye'de Ermenilerin ve Türklerin ortak bir yol bulmasından yanaydı. Bu nedenle diasporadaki Ermenilerle kavgalıydı. Neticede Hrant bu tür oluşumlar tarafından öldürüldü. Hrant benim çok yakın arkadaşımdı. Eşi ve kızı gelip bana çok ağladı. Çok fazla tehdit aldıklarını söylediler.' dedi.
Ergenekon Davası'nı yakında takip ettiğini belirten şöyle devam etti: 'Bu konunun üzerine giden cesur savcılar var. Hukuk devrede. Susurluk Davası'nda olduğu gibi neticesiz kalmamalı. Susurluk aydınlatılamadı. Türkiye, Susurluk'ta olduğu gibi bunda da neticesiz kalmamalı. Ergenekon Davası'na her şey aydınlığa kavuşturulmalı. Hasıraltı edilmemeli. Güçlü bir Türk toplumu için bu olayın aydınlatılması lazım. Aksi takdirde demokrasi gelişemez, demokratik kontrol olmazsa korku hakim olur.'
Asker kanadının Ergenekon konusundaki tutumundan takdirle bahseden Alman siyasetçi, 'Asker şimdi kendi işiyle meşgul. Önceden olduğu gibi başka konularla ilgili değil. Umarım eski refleksleri tekrar devreye girmez ve olayın aydınlatılması için yargıya gerekli desteği sağlarlar' şeklinde konuştu. Ergenekon konusunda neticeye ulaşana kadar durulmaması gerektiğine parmak basan Roth, 'Ergenekon kime neye uzanırsa uzansın tam olarak aydınlatılmadı' dedi.
Alman medyasının Ergenekon konusundaki tutumunu değerlendiren Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Roth, medyanın konuya ilgisiz kaldığının söylenemeyeceğini kaydetti. Roth, 'İlk etapta bu Türkiye'nin halletmesi gereken bir konu. Almanya'da yeterince sorun var zaten. Ayrıca devam eden bir dava süreci var. Spekülatif haberler faydalı olmaz. Öte yandan Süddeutsche Zeitung'un Türkiye muhabiri Kai Strittmatter gibi Türkiye'yi çok iyi analiz eden, her gün haberler yazanlar var' ifadelerine yer verdi.
Türkiye'deki Avrupa Birliği reform süreciyle ilgili de konuşan Claudia Roth, AK Parti hükümetinin Avrupa Birliği reformları konusunda son zamanlardaki tutumunu eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın reformlar konusunda isteksiz olmasının kendisini üzdüğünü belirten Roth, '1986 yılında ilk kez Türkiye politikası yapmaya başladığımdan bu yana hep söylüyorum. Türkiye'ye yeni bir anayasa lazım. Şimdiki anayasa 1980 darbesinden kalma bir anayasa. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül'de bu anayasa nedeniyle olumsuz yönde etkilendi. Buna rağmen anayasa değişikliği konusunda duraksama var. İlerleme yok. Başbakan Erdoğan ile son zamanlardaki görüşmelerimde bunu sürekli dile getirdim. Ancak bu noktada beni biraz hayal kırıklığına uğrattılar,' diye konuştu.
Önümüzdeki yıllarda enerji kaynakları konusunda önemli gelişmeler olacağına dikkat çeken Roth, 'Sinop ve Akkuyu'da atom santralleri kurulmasına karşıyım. Türkiye başta güneş enerjisi olmak üzere birçok konuda zengin bir ülke. Yeni teknolojiler kullanılarak çevreye daha az zararlı enerji üretimi sağlanmalı' görüşünü dile getirdi. Roth, Türkiye'nin AB üyeliği kapsamında açılacak fasıllardan en zorlarından birinin de 'enerji ve çevre' olacağını kaydetti.
Almanya Türkiye arasındaki ilişkilere de değinen Alman Yeşiller partili siyasetçi, yönetmen Fatih Akın, Almanca yazan Türk kökenli yazar Feridun Zaimoğlu, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir örneğinden hareketle Almanya'daki Türklerin ülkeye çok büyük katkılar sağladığını kaydetti. Türkiye'den de çok yakın dostları olduğunu vurgulayan Roth, bazı isimler sıraladıktan sonra 'Yeşiller partisinin tek onursal üyesi Türk yazar Yaşar Kemal'dir' diyerek partisinin Almanya'daki Türkler ve Türkiye konusundaki ilgisini anlattı. Roth, Türkiye'yi çok sevdiğini kaydederek, 'Türkiye ile 1986'dan beri hiç ara vermeden ilgilendim. Kalbimin bir kısmı her zaman için Türkiye'de atıyor' ifadelerine yer verdi.
'ALİ OLDUĞU İÇİN DEĞİL, İYİ BİR POLİTİKACI OLDUĞU İÇİN YEŞİLLER'DE'
Alman Yeşiller Partisi EşBaşkanı Claudia Roth, partisindeki Türk kökenli siyasetçilere de değindi. Partide çok çeşitli kesimlerden insanların politika yaptığını kaydeden Roth, 'Pek çok yerde Türk kökenli arkadaşımız var. Hepsi işini çok iyi yapıyor' dedi. Partisinden Haziran'da yapılacak seçimlerde Avrupa Parlamentosu aday adayı Ali Yurttagül'ü örnek gösteren Roth, 'Kendisi Ali olduğu, Hataylı olduğu için Yeşiller'de değil. Çok iyi bir politikacı olduğu ve işini iyi bildiği için Yeşiller'de politika yapıyor. Kendisi umarım listede iyi bir yere gelir ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili olarak seçilir' temennisinde bulundu.
CLAUDİA ROTH KİMDİR?
1955 yılında Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya gelen Claudia Roth, Almanya'daki Yeşiller Hareketi'ni partiye dönüştüren ve bu alanda büyük başarılara imza atan bir isim. 2 Ekim 2004 tarihinden bu yana Almanya'nın üçüncü büyük partisi Yeşiller Birlik 90'nın eşbaşkanı olan Roth, aynı partinin diğer eşbaşkanı Cem Özdemir'e de şimdiye kadar büyük destek verdi.
Claudia Roth Almanya'da Türklere yönelik olumlu politikaları ile dikkat çekiyor. Zaman zaman Türkiye'yi eleştirmesine rağmen dobra kişiliği ile takdir topluyor. Türkiye'yi yakından tanıyan Roth'un Türkiye'deki siyasi ve sosyal çevrelerle çok sıkı bir irtibatı var. Roth'un Türkiye'de bir de yazlığı bulunuyor ve buraya sık sık tatile geliyor.
CİHAN
Savcı Öz'e Almanya'dan tam destek
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, 'Kime ve neye ulaşırsa ulaşsın, Ergenekon Davası'nda sonuna kadar gidilmeli.' dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-01-09 20:28:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara