Dolar

34,8648

Euro

36,7217

Altın

3.047,06

Bist

10.058,47

Baykal'a Ergenekon eleştirisi

Nihat Ergün ve Bekir Bozdağ TBMM'de ortak bir basın toplantısı düzenledi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-08 14:00:00

Baykal'a Ergenekon eleştirisi


AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Ergenekon davası ile ilgili açıklamalarından dolayı eleştirdiği Baykal'a, 'Sayın Baykal sizi paniğe sevk eden nedir? Dün de sizi bir panik havasında gördük. Yoksa Ergenekon virüsünün size de bulaşmasından mı endişe ediyorsunuz?' diye seslendi. Ergün ayrıca, yargıyı etkilemenin cezasının Anayasa ve yasalara göre hapis cezası olduğunu da belirterek, 'Eminim hukuk mercileri bunu en iyi şekilde değerlendirecektir' dedi.

AK Parti Grup Başkanvekilleri Nihat Ergün ve Bekir Bozdağ TBMM'de ortak bir basın toplantısı düzenledi. Ergün, basın toplantısını CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Ergenekon davası ve soruşturma ile ilgili yaptığı açıklamalara yanıt vermek için düzenlediklerini söyledi.

Baykal'ın dün çok talihsiz beyanlarda bulunarak, bu konuyu 'bir siyasi dava, siyasi hesaplaşma, saygın insanlardan siyasi bir intikam alma' olarak takdim ettiğini belirten Ergün, Baykal'ın Türkiye'yi 'Humeyni öncesi ve sonrası İran'a, Hitler öncesi ve sonrası faşist Almanya'ya' benzetmesine de tepki gösterdi.

'Üzülerek söylüyorum ki, Sayın Baykal Ergenekon soruşturması ile ilgili her gelişmede hukuk devletini, yargı bağımsızlığını hiçe sayan bir panik havası içerisindedir' diyen Ergün, Baykal'ın konuyla ilgili tüm iddia ve değerlendirmelerinin tecrübeli bir siyaset adamına uygun düşmeyen bir safsata yığını olduğunu kaydetti.

AK Parti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin hiçkimse ile bir siyasi hesaplaşma ve bir siyasi intikam arayışı içinde olmadığını ve olamayacağını vurgulayan Ergün, 'Cumhuriyetin temel ilkeleriyle hesaplaşılıyor, cumhuriyete sahip çıkanlardan hesap soruluyor' iddialarıyla Türkiye'de işlenen ve işlenmek istenen cinayetlerin, yaratılmak istenen kaosun ve diğer illegal faaliyetlerin üstünün örtülemeceğini söyledi. Ergün, cumhuriyetin en temel niteliğinin hukuk devleti olması olduğunu belirterek, herkesin Anayasa ve kanunlara uymakla yükümlü olduğunu, kimsenin suç işleme imtiyazı olamayacağını söyledi.

Baykal'ın uzun zamandır yargıyı tehdit eden ve toplum kesimlerini tahrik eden bir role soyunmasının manidar olduğunu ifade eden Ergün, 'Uzun zaman önce Van 100. Yıl Üniversitesi rektörü ile ilgil davada yargıyı baskı altına alma girişimi, Şemdinli davasında savcıya ve mahkeme heyetine hakaretler yağdırılması, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 367 kararı hakkında Anayasa mahkemesi ve toplumun kargaşa çıkarmakla tehdit edilerek baskı altına alınmaya çalışılması, partimize açılan kapatma davasında açıkça taraf olunması ve yargıyı etkileme girişimleri, Danıştay saldırısıyla ilgili suçu hükümete yıkmaya ve davanın seyrini değiştirme teşebbüsleri, şimdi de Ergenekon davasında açıkça taraf haline gelmesi, Anayasa ve ceza kanunları yönünden yargı mercilerinin özel olarak değerlendirmesi gereken bir durumdur' dedi.

Baykal'a hapis cezası iması
Anayasa'nın çok açık şekilde görülmekte olan bir dava hakkında davanın seyrini etkileyecek herhangi bir beyanda bulunulmasını 138. madde ile açıkça yasakladığını belirten Ergün, TCK'nın ilgili maddesinin de 'yargı görevi yapanları etkileme ve bu yönde beyanlar yapmayı 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmayı' öngörüldüğünü söyledi. Ergün, şunları kaydetti:

'Bu dava sürecinde üzülerek görüyoruz ki, Anayasamızın ve Türk Ceza Kanunumuzun bu maddeleri Sayın Baykal tarafından açıkça ihlal edilmektedir. Bu beyanlar karşısında cumhuriyetimizin hukuk devleti niteliğinin, böyle bir muhalefet ve siyasetçi tipine karşı savunulmaya ihtiyacı vardır. Hukuk devleti ve adaletin tecellisi için yargıyı serbest bırakın, tehdit etmeyin, şantaj yapmayın. Sayın Baykal, korkmayın hiç kimse sizi gizlice dinlemiyor. Sizin merak edilecek birşeyinizi zaten toplum görmüyor. Merak etmeyin suçu sabit olana kadar herkes masumdur ilkesi işliyor. Hakkın, hukukun değirmeni yavaş döner ancak ince öğütür. Bırakalım yargı rahat çalışsın ve ülkemizin yakın geçmişindeki tüm karanlık noktalar aydınlansın. Ve cumhuriyetin, Türkiye'nin geleceğini aynı yollar ve metotlarla karartmak isteyenler bir daha cesaret bulamasınlar. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerini cebren iskata teşebbüs, darbe ortamı hazırlamak amacıyla halkı TC hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek amacı güdemesin. Ve bu amaçla Cumhuriyet gazetesi 3 kez bombalanmasın, Danıştay'a saldırılarak yargıçlar öldürülüp yaralanmasın. Sivil asker hiç kimsenin evi ve işyerinde 62 adet el bombası 11 kilogram C3 patlayıcı, 6.6 TNT patlayıcı, 1.16 ton tahrip kalıbı 55 tabanca 5 kaleşnikof, 5 kanas marka suikast silahı, makinalı tüfek 13 bin adet mermi, sinyal kesici, telsiz, susturucu bulunmasın.'

Kimsenin polisin, bunca silahı, mühimmatı görmezden gelmemesini isteyen Ergün, 'Unutulmasın ki en kanlı olaylar sadece bir kişiyle, bir tabancayla, bir el bombasıyla işlenebilmektedir' dedi. Baykal'ın 'insanların neyle suçlandıklarının bilinmediğini' söylediğini belirten Ergün, 'Hayır herkese Anayasa ve yasalar gereği neyle suçlandıkları söylenmektedir. Bu durum Anayasamızda çok açık belirlenmektedir. Anayasa'nın 6. maddesine aykırılık içerisinde olunduğu, TCK'nın 313., 314., 315, 53., 54. ve 58. maddelerine, 38., 82., 170. ve 174. maddelerine aykırı davranıldığı, Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesine aykırı davranıldığı hem iddianamede hem de şüphelilerin yüzlerine söylenmektedir. Dolayısıyla bu davada hukuk işlemektedir' dedi.

Baykal'ın cumhuriyetin temel niteliklerinden olan 'sosyal devlet' olgusuna, devletin fakirlere kucak açması ilkesinden rahatsız olduğunu savunan Ergün, 'Sayın Baykal belli ki cumhuriyetin temel niteliklerinden laik devletin din ve vicdan hürriyetini sağlayan boyutundan rahatsızdır. Sayın Baykal belli ki cumhuriyetimizin temel niteliklerinden olan demokratiklik ilkesinden dolayı Alevi ve Kürt vatandaşların demokratik haklardan daha fazla yararlanmasından rahatsızdır. Ve Sayın Baykal belli ki, cumhuriyetimizin en temel niteliği olan hukuk devleti ilkesine, yasaların herkese eşit ve adil şekilde uygulanıyor olmasından, bu konudaki ilerlemelerden rahatsızdır. Şimdi soruyoruz; Sayın Baykal nasıl bir cumhuriyet hayal etmektedir. Bunu kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz' diye konuştu.

'Ergenekon virüsü mü bulaştı?'
Bu davadan dolayı Baykal'a bazı sorular sormak gerektiğini ifade eden Baykal, 'Sayın Baykal sizi paniğe sevk eden nedir? Dün de sizi bir panik havasında gördük. Yoksa Ergenekon virüsünün size de bulaşmasından mı endişe ediyorsunuz? Sizi rahatsız eden, başınızı ağrıtan bu mudur? Bir türlü kamuoyunun izleyemediği, CHP'nin belgesel filmi için şüpheli ve tutuklu olan bazı kişilere ödediğiniz parti paralarının başka bir film için harcanmasından mı korkuyorsunuz? Yanlış işleri ve adamları mı finanse ettiniz yoksa? Ergenekon zanlısı ve kaçak olan bazı kişilerle yaptığınız önemli görüşmeler mi sizi tedirgin etmektedir? Eğer böyleyse Sayın Baykal, bu gidiş iyi bir gidiş değildir' şeklinde konuştu.

Biz 1990 yılındaki Sayın Baykal'a ne olduğunu da sormak istediklerini belirten Ergün, söz konusu yılda Baykal'ın kontrgerilla için meclis araştırması açılmasını istediğini söyledi. Ergün, 'Biz 1990 yılındaki Sayın Baykal'ı arıyoruz. Sayın Baykal sizin bu tutumunuz demokratik siyasetin bir unsuru olup olmadığınız konusunda ciddi şüphelere yol açmaktadır. Bu şüpheli durumunu halkımızın takdirine bırakıyoruz' dedi.

Daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ergün, bir gazetecinin 'Sayın Baykal dinlenmesinden endişe etmesin dediniz, aldığınız bir bilgi mi var?' şeklindeki sorusu üzerine, 'CHP'li arkadaşlar kendilerini başkasına dinletmektedirler ve bizi dinliyorlar diye bağırmaktadırlar. Ayrıca kendi partilerinde kendi partililerinin odalarına dinleme cihazını da muhtemelen kendileri koymaktadırlar.Sonra da başkaları bizi dinliyor diye bağırmaktadırlar. Bu onların bir geleneği olmuştur. Bunu kendi tutumlarına
dayanarak söylüyorum' dedi.

Yargıyı etkilemenin Anayasa'daki karşılığının hapis cezası olduğu yönündeki sözlerinin hatırlatılması ve Baykal'ın açıklamaları için bunun bir suç duyurusu olup olmadığının sorulması üzerine Ergün, 'Ben Anayasa ve yasanın ilgili maddelerini hatırlattım. Eminim hukuk mercileri bunu en iyi şekilde değerlendirecektir' dedi.

Ergün, 28 Şubat'ın rövanşının alındığı yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine, bu tür açıklamaların konuyu saptırmak, konuyu siyasi çerçeveye çekmek ve konuyu sulandırmaktan ibaret olduğunu söyledi. Gözaltına alınanların hemen hepsinin AK Parti karşıtı olduğunun hatırlatılması üzerine de Ergün, 'Hiç kimsenin görüşlerinden, düşüncelerinden dolayı gözaltına alındığı bir tablo yoktur. İnsanlar savcıların kendilerine okudukları eylemlerden dolayı gözaltına alınmaktadırlar. Partimizin, hükümetimizin icraatlarına muhalefet eden yüzlerce insan bulunmaktadır. Kimse bu muhalefetinden dolayı yaptırımla karşılaşmıyor' dedi.

Ergün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un komuta kademesi ile yaptığı görüşme ile ilgili soru üzerine de, toplantıdan neler konuşulduğunu bilmediğini ve bu yüzden değerlendiremeyeceğini söyledi.

Komutan eşlerinin Tuncer Kılıç'ın eşini ziyaretinin hatırlatılması üzerine de, birinin başına birşey geldiğinde onun eşini ve ailesini ziyaret etmenin bir gelenek olduğunu söyledi.


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara