Dolar

34,8783

Euro

36,7749

Altın

3.045,23

Bist

10.144,62

Karayalçın'dan 'Gökçek'li' kampanya

CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın, seçim kampanyasını başlattı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-03 14:42:00

Karayalçın'dan 'Gökçek'li' kampanya


Karayalçın, CHP'nin eski genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında, seçim kampanyasına başladıklarını ve seçimlere hazır olduklarını söyledi.

Kampanya boyunca Ankaralılara 'Hazır mısınız? sorusunu soracaklarını dile getiren Karayalçın, seçimler öncesinde yürütülecek kampanya döneminin, Ankara ve Türkiye genelinde halkın karşı karşıya olduğu yerel sorunların çözümüne katkıda bulunmasını diledi.

Karayalçın, 'Düzeyli, projelerin tartışıldığı, kurumların, yeni yapıların önerildiği, geçmişin hesabının sorulduğu ve verildiği bir kampanya dönemi diliyorum' diye konuştu.

Ankara'da 7 üniversite öğrencisinin yaşamını yitirdiği olaydan büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Karayalçın, gençlerin ailelerine ve Türk halklarınabaşsağlığı dileklerini iletti.

3 ay sürecek

Karayalçın, yaklaşık üç ay sürecek seçim kampanyasını, eski CHP Ankara İl Başkanı ve CHP Ankara Seçim Komitesi Başkanı Yaşar Çatak, CHP Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı ve SHP Ankara İl Başkanı Celal Koç ile yürüteceğini bildirdi.

Ankara'nın, birçok konudaki öncü niteliğini son 15 yılda kaybettiğini savunan Karayalçın, bu dönemde Ankara'nın öteki kentlere öncülük yapacak hiçbir uygulaması olmadığını ileri sürdü.

Murat Karayalçın, 'Bu belediyecilik anlayışı ve uygulamaları ile Ankara yalnız iddiasını değil, itibarını da kaybetmiştir. Ankara'ya hem iddiasını hem itibarını iade etmek zorundayız. Ankara'nın değerini artırmak ve Ankara'yı yeniden iddialı bir kent haline getirmek zorundayız. Ankara'yı kasaba görünümünden kurtarmak zorundayız' dedi.

Ankara'da yaşamanın, hayatın her alanında zorluklarla boğuşmak haline geldiği görüşünü dile getiren Karayalçın, Ankara'nın öz güvenini ve huzurunu kaybettiğini iddia etti.

Karayalçın, 'Ankaralılar Kızılırmak'ın kirli, sağlığa zararlı suyunu kullanmaya mahkum edildi. 15 yılda kentimize metro için 1 metre ray eklenmedi. Belediye halktan peşin topladığı doğalgaz paralarını ödemediğinden, doğalgaza zam üstüne zam yapıldı. Ankara'da kömür kullanımı arttığı için kentin havası yeniden ve eskisinden daha da yoğun bir biçimde kirlendi. Kentin caddeleri otoyola çevrildi. Ankara meydansız bir kent haline geldi. Ankara halkı harmanlanamadı, hemşehrileşemedi. Belediye hizmetlerine ulaşmak, hem zor hem pahalı. Ankara, Türkiye'de belediye hizmetlerinin en pahalı olduğu kent haline getirildi' diye konuştu.

Karayalçın sözlerine, 'Ankara, sorunlarını algılamayan, proje üretemeyen, kredi bulamayan bir kente dönüştü. Belediye yönetimi sorunları çözemiyor, her başı sıkıştığında sorumluluğu başkalarının üzerine atıyor, çözümü hükümetten bekliyor. Üstelik Ankaralılar kentte ne olup bittiğinden habersiz. Bu yönetimin hiçbir uygulaması kent halkınaa çık değil' diye devam etti.

Karayalçın, Cumhuriyet'in, demokrasinin, barışın ve hoşgörünün başkenti olması gereken Ankara'nın, 'Kavgacı, uzlaşmaz, bilgisiz, düzeysiz bir yönetim anlayışına teslim olduğunu' iddia etti.

Karayalçın, 'Bugün ihtiyacımız olan şey, Ankara'nın yeni bir ufkakavuşması, Ankara'da yeni bir yönetim anlayışının egemen olmasıdır. Biz kavgaya değil, iş yapmaya, iş yaratmaya geliyoruz' dedi.

'Ankara projeleri tartışmalıdır'

Türkiye'de siyaseti kimlikler üzerinden yürütmenin kolay bir yol olarak görüldüğünü söyleyen Karayalçın, son dönemde Ankara'nın da bu tartışmaların içine çekilmeye çalışıldığını belirtti.

Türkiye'nin, kutuplaşmalardan çok çektiğiniifade eden Karayalçın, 'Din ve etnik değerler üzerinden yapılan kavgalar bizibirbirimizden uzaklaştırdı, yabancılaştırdı, hatta düşmanlaştırdı. Ankara, bukavgaları bırakıp projeleri tartışmalıdır' diye konuştu.

Murat Karayalçın, Ankara'nın değerini artıracak, üretim gücünüyükseltecek, zenginleşmesini sağlayacak, yoksulluğu ortadan kaldıracak, işsizliğe çözüm getirecek projelerle Ankaralıların karşısına çıktıklarını, bunları taahhüt ettiğini bildirdi.

Karayalçın, 'Ankara'ya güler yüzlü, içten, açık, saydam bir yönetim vaat ediyorum. Ankara'yı Ankaralılarla birlikte yönetmeyi taahhüt ediyorum' dedi.

Geniş bir katılımla hazırladıkları programı gelecek günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten Gökçek, 29 Mart seçimlerine kadar, cumartesi günleri basınla düzenleyecekleri 'Ankara Söyleşileri' ile programı bölümler halinde konuşacaklarını, projelerini ve kurumsal yeniliklerini açıklayacaklarını bildirdi.

'Bu tarz bürokratlarla çalışmam'

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Murat Karayalçın, Başkent Doğalgaz A.Ş. Genel Müdürü Veysel Karani Demir'in, 7 üniversite öğrencisinin hayatını kaybetti doğalgaz faciasına ilişkin açıklamalarından üzüntü duyduğunu söyledi.

Konuyla ilgili raporları görmeden sorumluluk konusunda bir şey söyleyemeyeceğini ifade eden Karayalçın, açıklamaları nedeniyle Demir'i kınadığını belirtti.

Karayalçın, 'Bu tarz bürokratlarla çalışır mısınız?' sorusuna, 'Hayır, çalışmam' yanıtını verdi. Demir'in, basın toplantısında 'kravat takmaması'yla ilgili bir soru üzerine Karayalçın, 'Söylediği sözler kıyafetinden daha önemli' diye konuştu.

'Pırıl pırıl bir başkent bıraktım'

Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in seçim sonucunda kaybedenin siyaseti bırakması yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine, 'Siyasi geleceğimi Gökçek'in fantezileri üzerine kurgulamayı düşünmüyorum. İnşallah seçimi kazanacağız, yönetime geleceğiz; Sayın Gökçek düşünsün' diye konuştu.

Murat Karayalçın, belediye başkanlığı döneminde Ankara'nın hava kirliliğine yönelik açıklamaların anımsatılması üzerine, 'pırıl pırıl bir başkent' bıraktığını söyledi.

Belediye başkanlığı döneminde enerji kullanımı ve hava kirliliği konusunda sağladıkları başarı nedeniyle dünyanın 12 kentiyle birlikte Birleşmiş Milletler'den ödül aldıklarını anlatan Karayalçın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söz konusu dönemde, 'hava kirliğinden kuşların öldüğü' açıklamasının doğru olmadığını kaydetti.

Erdoğan'a yanlış bilgi verildiği kanısında olduğunu dile getiren Karayalçın, Başbakan Erdoğan'ın kuş ölümleriyle ilgili açıklamasının, 1978 yılında Bülent Ecevit'in TBMM'de yaptığı bir konuşmada bu ifadeyi kullanmasını anımsamasından kaynaklanmış olabileceğini ifade etti.

Haber Ara