Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, İsrail'in her dönemde olduğu gibi yine orantısız güç kullandığını belirterek, 'İsrail bir terörist devlettir. Gazze'ye yaptığı saldırıyla İsrail bir terörist devlet olduğunu ortaya koymuştur' dedi. Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini askıya alması gerektiğini söyleyen Yazıcıoğlu, Türkiye'yi İsrail mallarını boykot etmeye çağırdı.
Yazıcıoğlu, partisinin divan üyeleriyle birlikte medyanın Ankara temsilcileriyle biraraya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yazıcıoğlu, konuşmasında tüm dünyayı sarsan ekonomik krize değindi. 2008 yılının 'küresel kriz yılı' olarak hatırlanacağını ifade eden Yazıcıoğlu, krizin teğet geçmediğini dile getirdi. Bütçe görüşmelerinde iktidar ve muhalefetin bu konuyu yeteri kadar tartışmadığını söyleyen Yazıcıoğlu, 'Krizin iyi değerlendirilmesi ve yeni açılımlar yapılması gerekiyordu' dedi.
ABD'de başlayan krizin Mortage sisteminden kaynaklandığını hatırlatan Yazıcıoğlu, Türkiye'de bu sistemin uygulanmak istendiğini, kriz başlayınca da bundan vazgeçildiğini belirtti. Yazıcıoğlu, 'Mortage teğet geçtik. Eğer geçmeseydik Türkiye bugünkünden daha derin bir kriz yaşayacaktı' diye konuştu. İktidarı kriz konusunda yeteri kadar tedbir almamakla suçlayan Yazıcıoğlu, geçmişteki iktidarların yaptığı gibi kriz çığırtkanlığı yapılmasının da doğru olmadığını savundu. Yazıcıoğlu, 'Krizi tamamen görmezden gelmek de kriz var diyenler kadar tehlikeli olmuştur. Türkiye'de kriz yok diyemeyiz. Elbette ki kriz çığırtkanlığı yapmayacağız. Ama Türkiye'nin de gerçeklerini görmemiz gerekiyor' diye konuştu.
Kırsal kesimlere yeteri kadar yatırım yapılmadığı için köyden göçün engellenemediğini dile getiren Yazıcıoğlu, buna örnek olarak da nüfusu 2 binin altında kalan ve kapatılması öngörülen belediyeleri örnek gösterdi. Belde belediyelerinin nüfus kaybına uğradığını, bunun da köyden kente göçün devam ettiğinin göstergesi olduğunu vurgulayan Yazıcıoğlu, iktidarın politikalarının köylüyü köyde tutmaya yetmediğini öne sürdü. Bu konuda partisinin 'Köyde Kal' projesini anlatan Yazıcıoğlu, proje kapsamında köylüye kullanılmayan hazine ve mera alanlarının verilmesini, hangi ürünleri ne kadar ekeceğinin öğretileceğini kaydetti. Yazıcıoğlu, yine aynı proje kapsamında köylere eğitim, sağlık hizmeti götüreceklerini ve köyleri birer cazibe merkezi haline getirmeyi planladıklarını, medeniyeti köylere taşımayı hedeflediklerini anlattı.
'BELEDİYELER BBG EVİ HALİNE GETİRİLMELİ'
Konuşmasında terör konusuna değinen Yazıcıoğlu, güvenlik, özgürlük ve refahı içeren (GÖR) projesi kapsamında terörü yok edeceklerini söyledi. Yerelde kalkınmanın önemine işaret eden Yazıcıoğlu, 'Yerelde kalkınmayı sağlayamazsanız ulusalda kalkınmayı gerçekleştiremezsiniz' dedi. Yerel yönetimlerde şeffaflığın önemine dikkat çeken Yazıcıoğlu, belediyelerin 'Biri Bizi Gözetliyor' (BBG) Evleri haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Yazıcıoğlu, belediyelere koyulacak dev ekranlarla bütün işlemlerin vatandaşların görebilmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Başkanlık sisteminin getirilmesini isteyen Yazıcıoğlu, hükümetin Meclis dışından oluşturulması gerektiğini ifade etti. Konuşmasında yargının mutlaka milli iradeye uygun hale getirilmesi gerektiğini belirten Yazıcıoğlu, 'Bugünkü sistemde yargı siyasete, siyasette yargıya müdahale ediyor. Meclis yargının müdahalesiyle karşı karşıya kalıyor.Yaptığı yasa Anayasa Mahkemesi tarafından geri dönüyor. Anayasa'nın değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri dışındaki bir değişiklik bile yapılamıyor. Mutlaka anayasamızın demokratik hale getirilmesi gerekiyor' dedi.
'ERGENEKON DAVASI'
Konuşmasında Ergenekon davasına değinen Yazıcıoğlu, bir Türk destanının bir davaya isminin verilmesinden dolayı rahatsızlık duyduğunu söyledi. Bunu doğru bulmadığını belirten Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: 'Devam etmekte olan bir mahkeme hakkında peşinen yargıya varmak ve yargı makamı gibi sonuç ifade etmek doğru değildir. Çünkü bunun en fazla acısını çekmiş olanlardan birisi benim. Ben bildiğiniz gibi fiili olarak 7.5 yıl yattım cezaevinde. Sonuçta bir gün bile ceza almadım. Türkiye'de pek çok kesim yıllarca cezaevinde yattıktan sonra mahkeme tarafından ceza almayabilmektedirler. O zaman telafisi mümkün olmayacak şekilde insanları zan altında tutmak hukuk kurallarına ve hukuk devletine uygun değildir. Bu nedenle ben Ergenekon davası konuşulurken peşinen suçlu ilan edenlerden, peşinen kahraman ilan edenlerden değilim. Ben ne taraftayım? Bu mahkemenin siyasete kurban edilmeden, magazinleştirilmeden, sulandırılmadan gerçek anlamda bağımsız yargı anlayışı içerisinde derinleştirilerek sonuna kadar gidilmesinden yanayım. Türkiye artık çeteleşmelere, darbelere meydan vermeyecek bir ülke haline getirilmelidir. Eğer devletin kaynaklarını kullanarak, devletin verdiği yetkiyi kullanarak devlet imkanlarıyla derin çeteleşmeler yapıldıysa bunun ortaya çıkartılması ve mutlaka bunun hesabının sorulması gerekir. Ancak görüyorum ki bu noktada yine siyaset alanında savcılıkların üstelendiği, en sonunda bir takım delil anlaşmaları yapıldığı ifade edildi ve yine üzerinde şaibeler ve gölgeler bırakılarak bir dava sürdürülmesi sağlanmış oldu. Bir örgüt varsa bu örgütün başı kimdir, sonuna kadar gidilmesi lazım. Ama mutlaka hukuk kuralları içerisinde kalarak gidilmesi lazım.'
'ÖZÜR DİLEME KAMPANYASI'
Konuşmasında, bazı aydınlar tarafından başlatılan 1915 olayları ile ilgili Ermenilerden özür dilenmesi kampanyasını sert bir dille eleştiren Yazıcıoğlu, 'Ermenilerden özür diliyoruz diye kendilerine aydın sıfatı veren bir grup ortaya çıktı. Siz kimsiniz, kimin adına ne maksatla özür diliyorsunuz. Siz kendiniz suç işlediyseniz özür dileyebilirsiniz. Kendi dedeleriniz suç işlediyse soyunuz adına böyle bir özür dileme imkanı olacaktır. Ama bir millet adına hem de Türk milleti adına sizin özür dileme hakkınız nereden geliyor. Böyle bir hakkı size kim veriyor. Böyle bir hakkı elinize alarak Türk milletine hakaret etmeye, Türk tarihine hakaret etme cüretini kim veriyor. Bunu bir Türk genci olarak, bir Türk insanı olarak size bu hak asla verilmedi. Sizi kınıyorum. Sizin bu özrünüzü özürlü bir mantığın ürünü olarak görüyorum. Bu ancak tarihe şaşı bakan, tarihi çarpıtan, tarihi gerçekleri görmezden gelen diasporanın emrinde çalışan uşak ruhlu bir adamın ürünü olabilir. Başka türlü bunu kabul etmemiz
mümkün değildir' şeklinde konuştu.
Özür dileme kampanyasının Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin yumuşamasına vesile olmadığını belirten Yazıcıoğlu, tam tersine yeni gerilimlere sebep olduğunu ifade etti. Türk milletine mensup bir kişi olarak kesinlikle özür dilemediğini vurgulayan Yazıcıoğlu, 'Çünkü milletimin suç işlediğini kabul etmiyorum. Asıl suçlu asırlarca Osmanlı Devleti'nin ilgisini görmüş, en değerli yerlerinde Osmanlı Devleti'nin himayesine mazhar olmuş, bürokraside üst yerlere gelen Ermeni vatandaşlarımızın bir kısmını kışkırtarak onları çeteleştiren, topraklarımız işgal edildiğinde düşmanla işbirliği yapan sonra da erkeksiz köylere giderek kadınlara tecavüz eden, köylerimizi yağmalayan Ermeni çeteler ve o çeteleri kışkırtan emperyalist devletler. Asıl özür dilemesi gereken bunlardır. 70'li yıllarda Türk diplomatlara karşı suikastlar düzenleyen ASALA örgütünü organize eden diasporadır. Asıl onların özür dilemesi lazım. Onun için biz bu özrü kabul etmiyoruz' diye konuştu.
'İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRISI'
Konuşmasında İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıya da değinen Yazıcıoğlu, İsrail'in her dönemde olduğu gibi orantısız güç kullandığını ve kendi topraklarında Filistinlilerin üzerine bomba yağdırdığını söyledi. Bu yılın özrünü dilemesi gerekenin İsrail olduğunu belirten Yazıcıoğlu, 'İsrail bir terörist devlettir. İsrail kanlı bir devlettir. İsrail bu kanlı eliyle bir kere daha 2008 yılını kanıyla kirletmiştir. İsrail zulmüyle 2000'li yılları acı yılları haline getirmiştir. Gazze'ye yaptığı saldırıyla İsrail bir terörist devlet olduğunu ortaya koymuştur' dedi. Türkiye'nin derhal İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerini askıya almasını, tüm ticari faaliyetleri durdurmasını ve İsrail mallarının boykot edilmesini isteyen Yazıcıoğlu, ayrıca İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ), Birleşmiş Milletler'in (BM) acilen toplanıp yaptırım uygulaması gerektiğini ifade etti.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, konuşmasının sonunda ise Türkiye'nin her yerinde aday göstereceklerini söyledi.
Yazıcıoğlu: İsrail bir terörist devlettir
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, İsrail'in her dönemde olduğu gibi yine orantısız güç kullandığını belirtti...
17 Yıl Önce Güncellendi
2008-12-30 00:33:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara