Adem Demir'in haberi...
Nazlı, PKK?ya katıldığında henüz 15 yaşındaydı. İstanbul?dan Van?a oradan İran?ın Urmiye kenti sınırlarındaki Kelareş Kampı?na gitti. Burada dört yıl kaldıktan sonra her türlü tehlikeyi göze alarak Erbil?e kaçtı. Kurtulur kurtulmaz ailesiyle irtibata geçti. Aile bireyleri de güvenlik birimleriyle bağlantıya geçerek Nazlı?yı 2008 başında Türkiye?ye getirdi. Nazlı 20 gün cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Şimdi hayatını yeniden kurmaya çalışıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü?nden aldığımız bilgiye göre son bir yılda Nazlı gibi Irak?ın kuzeyinden İstanbul?a getirilen militan sayısı 100?ü geçti. Pişman olan ve ailesiyle temasa geçerek güvenlik güçleri aracılığıyla Türkiye?ye gelmek isteyen PKK?lıların dönüşü sessiz sedasız sürerken, taraflar daha köklü çözüm için bir plan üzerinde çalışıyor. Daha önce PKK kadrolarında yer alan Şükrü Gülmüş ve Osman Öcalan, Newsweek Türkiye?ye ?Türkiye ile Irak hükümeti ve Irak Kürdistanı yerel yöneticileri arasındaki görüşmelerin ardında yatan bu? diyor.
?Şemdinli?den Ankara?ya Kürt Sorunu? kitabının yazarı Hakan Tahmaz?ın, ?AKP?nin, Irak Anayasası?na göre oluşmuş bölgesel özerk Kürt yönetimiyle bugüne kadar sürdürdüğü politika yerine normal komşuluk ilişkileri kurmaya başladığını? gösteriyor dediği 2008?deki gelişmeler, iddiaları doğrular nitelikte. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), ABD?nin de desteğiyle, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Partisi (KYP) lideri ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile yakınlaşıyor. Geçen Haziran?da Irak yönetimiyle ilk önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın Dış Politika Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu görüştü. Ertesi ay Erdoğan, Bağdat?ı ziyaret ederek Iraklı liderlerle biraraya geldi. Ekim?de ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün Kuzey Irak?taki yetkililerle görüşeceği duyuruldu. Bu ziyaret Gül?ün kulağındaki rahatsızlık nedeniyle yapılamadı (Gül?ün Irak ziyaretinin Ocak ayı içinde gerçekleşmesi planlanıyor.) ancak bölge yöneticileriyle ilişkiler artarak devam etti. Yine Ekim?de Türkiye?nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik, Mesut Barzani?yle Bağdat?ta buluştu. Irak yönetimi de ziyaretleri karşılıksız bırakmadı. Irak Cumhurbaşkanı yardımcılarından Tarık El Haşimi Aralık?ta Türkiye?ye geldi. Bu üst düzey ziyaretten sadece üç gün sonra bu kez Irak Başbakanı Nuri El Maliki Ankara?daydı. Bu görüşmelerin dışında Türkiye?deki Kürtler?in desteklediği siyasi partilerden Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile Hak ve Özgürlükler Partisi?nin (HAKPAR) temsilcileri de Erbil?e giderek Talabani ve Barzani?yle konuştu. Newsweek Türkiye?ye bilgi veren HAKPAR yetkilileri, yoğun görüşme trafiğinin değişmeyen maddesinin PKK?nın silahsızlandırılması ve Kürt sorununun çözümü olduğunu söylüyor.
Aldığı 11 yıllık cezayı çektikten sonra Almanya?ya yerleşen, Kürtler?in yakından takip ettiği internet sitesi Nasname?nin yayın koordinatörü Gülmüş, ABD?nin teşvik ve desteğiyle Türkiye?nin PKK?ya silah bıraktırmak amacıyla henüz adı konmamış bir planı devreye soktuğu görüşünde. Gülmüş?e göre yeni planda öncelikle örgüt mensupları Kandil ve Mahmur gibi kamplardan Kuzey Irak?a indirilecek. Onlara ?silahlarınızı bırakın ve istediğiniz yere gidin? denecek. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Mesut Yeğen de ABD?nin etkisine vurgu yapıyor: ?ABD, Türkiye ve Irak bölgesel Kürt yönetimi arasındaki uzlaşmaya bağlı olarak yürürlüğe konmuş ve unsurlarından birisi de PKK?nın etkisizleştirilmesi olan planın, PKK?nın da rıza gösterebileceği bir şekilde revize edilmesini sağlamak istiyor.? Türk Kürt ve ABD taraflarının plan üzerinde sessiz bir uzlaşma sağladığı iddiasındaki Gülmüş, planın hayata geçirilmesi konusunda ayak direyen tarafın Abdullah Öcalan ve teşkilatı olduğunu savunuyor. Hatta Öcalan?ın silahsızlanmaya ayak dirediğine örnek olarak DTP?li vekillerin 1213 Aralık?ta bölgeye yaptığı ziyareti gösteriyor. Ona göre ?DTP?liler, Barzani ve Talabani?ye Abdullah Öcalan?ın ?bizim olmadığımız bir planı uygulayamazsınız? mesajını iletmeye gitti.?
DTP?liler ise bölgeye yaptıkları ziyaretin uygulanmaya çalışılan planla ilgisi olmadığını söylüyor. Irak?a giden heyette yer alan Diyarbakır?ın Sur İlçesi eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, gezinin amacını ?Kuzey Irak?la önceden beri var olan ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir adım? şeklinde açıklıyor. Buna karşın DTP?liler, Türkiye ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki yakınlaşmayı kabul ediyor. DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, ziyaretlerinin iddia edildiği gibi yakınlaşmayı baltalamaya yönelik olmadığını, tersine bölgede insan hakları ve demokrasi konularının geliştirilmesine yönelik diplomatik bir faaliyet olduğunu ifade ediyor.
Kürt sorununun çözümünü ve PKK?nın silahsızlandırılmasını amaçlayan planın ayrıntılarının 2009?da daha da netleşeceği kesin. Bu konuyu gündemde tutacak iki önemli uluslararası konferansın eli kulağında. İlki, Kuzey Irak yönetimince Irak Parlamentosu?nda silah bırakmamakta ısrar ederse PKK hariç Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Avrupa?daki tüm Kürt grupların katılımıyla Barzani?nin ev sahipliğinde yapılacak. HAKPAR Genel Başkanı Bayram Bozyel 24 Aralık?ta Barzani?yle yaptıkları görüşmede bunun gündeme geldiğini söylüyor. Bozyel?e göre Iraklı Kürt liderler, Türkiye?de barışın inşası, PKK?nın silahtan arındırılması ve Kürtler?e siyasal alanda daha çok yer verilmesi için uğraşıyor. Türkiye?nin bir dönüşüm yaşadığını, Kürt sorununun çözümü konusunda Iraklı Kürtler?in, Ankara hükümetinden artık esnek davranacağına ilişkin sinyaller aldıklarını belirten Bozyel, ?Talabani ve Barzani?nin bu konudaki beklentileri pozitif? diyor.
Konunun ele alınacağı diğer organizasyon Ortadoğu Barışı ve Güvenlik Konferansı. 2009 Şubatı?nda İzmir?de gerçekleştirilmesi beklenen konferans NATO?nun ev sahipliğinde iki yılda bir düzenleniyor. Bu bilgiyi verense PKK?nın üst düzey kadrosunda bulunan, Zeli Kampı sorumlusuyken örgüt tarafından hakkında ölüm emri verilen ve Abdullah Öcalan?ın kardeşi olduğu gerekçesiyle PKK?dan dışlanarak cezalandırılan Osman Öcalan. Irak?ın Erbil kentinde yaşayan ve son dönemlerde ?sivil siyasi çözüm? görüşünü dillendiren Osman Öcalan da PKK?yı dağdan indirme planının uygulamaya konduğunu söylüyor. Öcalan?a göre Türkiye ile Bölgesel Kürt ve Irak hükümeti yetkilileri arasındaki görüşme trafiği Ortadoğu?nun güvenliğini sağlama amaçlı.
Tabii bunun yolu da Kürt sorununun çözülerek PKK?nın silahlarını bırakmasından geçiyor. Öcalan, Kuzey Irak?ta silahlarını bırakmış 3 bin 5004000 kişinin olduğunu ve bunların Türkiye?ye gelmek istediğini söylüyor. Kendisi de Türkiye?ye dönmeye niyetli, ?Vatana Dönüş Yasası çıkartılarak gerekli siyasi ve hukuki imkânlar sağlanırsa Türkiye?ye döneriz? diyor. Ona göre böyle bir açılım ve anlayış Türkiye?ye çok şey kazandırır. Kürtler?in moral desteğini arkasına alan Ankara, Ortadoğu?da etkinliğini arttırır. Zaten Kürtlerin bölgede Şiiler ve Araplar?la da başı dertte. Türkiye, dünyaya açılmak için zorunlu istikamet gibi.
Kuzey Irak Kürt yönetimi bugüne kadar PKK?yı tam olarak dışlamadı. Ancak planın ayrıntıları ortaya çıktıkça ve PKK tepki gösterdikçe Barzani de PKK?ya karşı sertleşti. Bunun sinyallerini açıklamalarıyla verdi. Talabani de PKK?nın silahlı olarak Irak topraklarında dolaşmasını istemiyor ve bu yüzden Türkiye ile ilişkilerin sürekli bozulmasından hoşnut değil. Ancak örgütün silahtan vazgeçmesi sürecini hızlandırmak için de bazı adımların atılması gerektiğini savunuyorlar.
Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyesi Doç. Ayhan Kaya gelişmeleri, ?Hükümet, sosyoekonomik açıdan istikrara kavuşmuş bir Irak?ın Türkiye ekonomisi açısından çok olumlu gelişmeleri beraberinde getirebileceğinin farkına vardı? diyerek açıklıyor. Bu iradeyle AnkaraBağdatErbil hattında yürütülen sessiz ilişkiler, silahsız çözüme hiç olmadığı kadar yaklaşıldığını gösteriyor. Barzani?nin ?Eskiden Türkiye hiçbir şekilde bizimle ilişki kurmuyordu. Şimdi bizimle ve Bağdat?la ilişkileri geliştirmek için adım attı. Yolumuz açık? sözleri, Talabani?nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün Irak?a ziyaret planı konusundaki ?Bu, Irak ve Türkiye arasındaki tarihi ve köklü ilişkileri geliştirecek? açıklaması bunun açık ifadesi. Silahların susmasına hiç bu kadar yakın olmamıştık.
Can Özelgün?ün katkılarıyla
Newsweek