Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülçin Gülşen yanlış osteoporoz teşhisi nedeniyle yıllarca yanlış ilaç kullananların olduğunu belirterek ?Sadece kemik ölçümüyle kemik erimesi teşhisi koymak doğru değildir? diyor.
Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, özellikle kadınlarda menopoz döneminden sonra görülme oranı artan bir kemik hastalığı olarak bilinirken, artık yaşam tarzının değişmesiyle genç yaşlarda ve erkeklerde de sıklıkla görülmekte. Bu hastalığın teşhisi için kullanılan yöntemlerden birisi de kemik yoğunluğu ölçümü. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülçin Gülşen, sadece kemik yoğunluğu ölçümü ile kemik erimesi teşhisi konularak tedaviye başlanmasının yanlışlığına dikkat çekiyor.
Dr. Gülşen; her kemik ağrısında kemik erimesinden şüphelenerek kemik ölçümü yaptırıldığını belirterek şunları söylüyor:
?Genellikle hastanın sadece kemik yoğunluğu ölçümüne bakılarak kemik erimesi teşhisi konuluyor ve çoklu ilaç tedavileri veriliyor. Uzun süreli ilaç tedavileri sonrasında hastalarda etki görülemeyebildiği gibi yan etkilerle karşılaşabilen hasta hekimini değiştiriyor, ilaçlar değişiyor ve bu bir kısır döngüye dönüşüyor.
Sonuçta belki de hiç ilaç kullanmaması gereken kişi senelerce ilaç kullanmış olarak ve başka hastalık tablolarıyla karşımıza çıkabiliyor. Ya da yanlış ilaç seçimiyle giderek kemik yoğunluğu azalmış, kemik kalitesi bozulmuş hasta yıllardır osteoporoz ilacı kullanmasına rağmen artmış osteoporoz ve kırıkla görülebiliyor.
Kemik yoğunluğu ölçümlerinde cihaz ve değerlendirme de çok önem taşıyor. 2000 yılından önce yapılan ölçümler Türk toplumu standartlarına göre değil Amerikan toplumu standartlarına göre değerlendiriliyordu. Dolayısıyla düşük değerler çıkıyordu ve kemik erimesi tedavisine başlanıyordu. 2000 yılında ise Türk halkının standart değerleri elde edildi, cihazların standartları değiştirildi ve ölçüm sonuçları farklı çıkmaya başladı.
Aynı hastanın aynı zamanda iki farklı cihazla yapılan ölçüm sonuçları farklı olabilir. Kişinin takibinde aynı cihazla ölçüm kontrollerinin yapılması da tedaviyi belirlemek açısından çok önemli. Normal kemik yoğunluğu olan kişiye düşük kemik yoğunluğu görülerek yanlış tedaviler verilebiliyor.
Doğru teşhis çok önemli
Yanlış teşhisin yanlış tedaviyi beraberinde getirdiğini vurgulayan Dr. Gülşen, yanlış tedavi ile ilgili olarak şu bilgileri veriyor:
?Güvenilir kemik yoğunluğu ölçümleri de tek başına osteoporoz tedavisini belirlemekte yeterli değil. Kişide kemik erimesi tespit edilmiş ise sebebini araştırmak ve ona göre tedaviyi seçmek gerekir. Kan ve idrar tetkikleri ile kemik yapımı ve yıkımı hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Kemik yapımı azalmış bir hastada, kemik yıkımını durduran ilaçlarla istenilen sonuca ulaşılamaz ya da kemik yıkımı artmış bir hastanın tedavisinde sadece kemik yapımını arttıran ilaçlar verilmesi uygun değildir. Osteoporoz tedavisinde ne yazık ki; yanlış teşhis ve yanlış tedavi ile uzun süre oyalanmış hastaları sık görüyoruz. Genç yaşta ve sekonder sebeplerle kemik erimesi tespit ettiğimiz ve uygun tedavi ile kısa sürede olumlu sonuçlar aldığımız hastalarımız az değil. Kemik yoğunluğu düşük olmadan kemik yoğunluğu arttırıcı ilaçlar verildiği zaman bu kez kişinin kireçlenmeye bağlı şikâyetleri ortaya çıkıyor. Çünkü kemik erimesi ve kireçlenme birbirinin zıttı. Kemik erimesinde kemikte kalsiyum yoğunluğu azalıyor, kireçlenmede ise kemikte kalsiyum yoğunluğu artıyor. Onun için doğru teşhis çok önemli; yani osteoporoz tedavisinde;
? Doğru cihazla kemik yoğunluğu ölçümü ve doğru değerlendirme,
? Kan ve idrar tahlilleriyle kemik yapımının mı, yıkımının mı azaldığının belirlenmesi,
? Osteoporoza yol açan diğer faktörlerin belirlenmesi
? Sebebe yönelik tedaviyi vermek tedavinin etkinliğinde çok önemli
Yanlış osteoporoz teşhisi hasta ediyor
Yanlış osteoporoz teşhisi nedeniyle yıllarca yanlış ilaç kullananların olduğunu belirtiliyor!
17 Yıl Önce Güncellendi
2008-12-26 09:06:00
Haber Ara