Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Parmak ucundaki 'Anna Karenina'

Rus edebiyatının baş yapıtlarından 'Anna Karenina', 'parmak ucunda' seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-26 08:55:00

Parmak ucundaki 'Anna Karenina'


Ankara Devlet Opera ve Balesi?nin (ADOB) yeni eseri 'Anna Karenina' balesi, 29 Aralık Pazartesi günü gerçekleştirilecek prömiyeriyle izleyici karşısına çıkacak.

Lev Nikolayeviç Tolstoy?un ölümsüz romanından bale sahnesine uyarlanan eserin koreografisi Andre Prokovsky?nin imzasını taşıyor. Müzik düzenlemesini Guy Woolfenden?ın gerçekleştirdiği eserde, orkestrayı, Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müzik Direktörü Şef Naci Özgüç?ün yönetecek. Eserin dekor ve kostümlerini Alexandre Vassiliev hazırladı.

Anna Karenina?yı Sanem Ergüler, Ayşem Sunal, Elif Fırat ile Arzu Kıran?ın dönüşümlü olarak canlandıracağı eserde, Bahri Gürcan, Cankat Özer, Emre Güler, Burak Kayıhan, Cevat Aydemir, Ertuğrul Bolat, Barbaros Öztürk, Zeynep Nuryılmaz, Semih Küren, Mert Türkoğlu, Neşe Güne, Deniz Ertürk, Özlem Kuru Kofalı, Mine İzgi Örsçekiç, Ayşegül Aydemir, Hakan Odabaşı ve Mert Kocaay başlıca rollerde yer alıyor.

Tolstoy?un bugüne değin sinema filmi, tiyatro oyunu ve dizi filmlere konu olan klasik öyküsünde olaylar şöyle gelişiyor: Anna Karenina, Rus aristokrasisine mensup şık ve güzel bir kadındır. Kibarlığı ve saygıdeğer kişiliğiyle çevresinde hayranlık uyandırmaktadır. Kocası, yüksek bir devlet memurudur. Anna Karenina?nın monoton bir evlilik hayatı vardır. Genç kadın, bütün mutluluğu evinde ve çok sevdiği çocuğunda bulmaktadır. Bir gün, Anna Karenina?ya, ağabeyi ile yengesinin arasının açıldığı haberi gelir. Anna, onları barıştırmak için Moskova?ya gider. Orada Vronski adında yakışıklı, genç bir kontla tanışır. Kont Vronski, ilk görüşte Anna?ya hayran olmuş ve kur yapmaya başlamıştır. Önceleri ilgisiz davranmaya çalışan Anna, bir süre sonra onun aşkına karşılık verir. Bu durum birçok dedikoduya neden olsa da Anna Karenina umursamaz. Hatta durumu, kocasına bile anlatır. Ağırbaşlı, dedikodudan korkan bir adam olan kocası, karısının itirafları karşısında sarsılır, ama belli etmez. Çevreye karşı itibarlarının sarsılmaması için boşanmayı reddeder.

Kocası, Anna?ya, çocuğunun geleceğini düşünerek bu ilişkiye son vermesini ister. Fakat Anna, Vronski İtalya?ya kaçar. Dönüşlerinde kimse onlarla arkadaşlık yapmak istemez. Bu, Anna?nın sinirlerini iyice bozar ve aralarında huzursuzluk başlar. Anna, Vronski?nin artık kendisini sevmediğini düşünerek bunalıma girer. Oğlunun da hasretiyle pişmanlık duyan Anna, kendini trenin altına atarak canına kıyarken, yıkılan Vronski de orduya yazılarak kendine farklı bir yön çizer...

-'ANNA, BENİ ÇOK ETKİLEDİ'-
Anna Karenina karakterine bale sahnesinde can veren Sanem Ergüler, sorularını yanıtlarken, eserin edebiyat dünyasında bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Bir klasik olan eserdeki Anna Karenina?nın aşk uğruna büyük acılar çeken bir kadın olduğunu, bunun da kendisini çok etkilediğini ifade eden Ergüler, çalışmalarına 1 ay önce başladığı yapıtın teatral yönü de ağırlıklı bir bale olduğunu belirtti.

Eserde Anna?nın yaşadığı aşkı dramatik bulduğunu, ancak kendisini asıl etkileyen unsurun çocuğuyla ilişkisi olduğunu vurgulayan yetenekli sanatçı, 'Beni en çok duygulandıran Anna?nın oğluyla ilişkisi oldu. O, her şeyini uğruna feda ettiği ve her zorluğa rağmen yaşadığı aşka rağmen evladını özleyen bir anne...' sözleriyle canlandırdığı kahramana ilişkin düşüncelerini özetledi.

Anna Karenina?nın oğlunu özlediği, gözyaşı döktüğü sahnelerin izleyiciyi de duygulandıracağına inandığını dile getiren Ergüler, bu sahnelerin en vurucu şekilde sahneye geldiğini söyledi.

-'KOSTÜM DEĞİŞİMLERİ ZORLU'
'Anna Karenina'nın bir dönem eseri olması nedeniyle bale sahnesine getirilmesinin bazı zorluklar içerdiğini aktaran Sanem Ergüler, 'Bu eser, edebiyatta bir dönüm noktası. dönem eseri olması nedeniyle değiştirdiğim 7-8 kostüm, eserin zorlu kısmı' dedi.

İki ciltlik dev bir romanın 2 saatlik bir bale eserine sığdırıldığını belirten Ergüler, yapıtın başarılı bir rejiyle bale sahnesine getirildiğini ifade etti. Yapıtın teknik olarak da yorucu olduğunu, ancak bale tarihinde önemli bir yere sahip bulunan eserdeki baş rolü üstlenmenin de önem taşıdığını ifade eden Ergüler, müziklerin de çok etkileyici olduğunu ve bu dramatik öyküyle bütünleştiğini söyledi.

Anna Karenina?nın her dansçının oynamayı isteyeceği çok önemli bir rol olduğuna da işaret eden Ergüler, eserin gördüğü ilginin bilet satışlarından görüldüğünü, izleyicinin zevkle izleyeceği bir eser yarattıklarına inandığını sözlerine ekledi.

-TÜRK BALESİ 60. YAŞINI KUTLUYOR
Bu arada, eserin prömiyerinde Türk Balesi?nin 60. yaşı nedeniyle kutlamalar da yapılacak. Gecede, Türk Hükümeti?nin çağrısıyla 1948 yılında Türkiye?ye gelerek, Türk balesinin kuruluşunda önemli katkılarda bulunan ve Türkiye?deki ilk öğrencilerini yetiştiren İngiliz Dame Ninette De Valois?nın büstünün de açılışı gerçekleştirilecek.

Türk bale tarihinden kesitlerin sunulacağı Balesi tarihinden kostüm ve fotoğraf sergisi de Opera Fuayesinde izlenime sunulacak.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara