Dolar

34,8685

Euro

36,6398

Altın

3.021,13

Bist

10.048,55

Kılıçdaroğlu: O bakana dur demek lazım

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bazı bakan eve çocuklarının mal varlıklarını gündeme getirrdi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-24 23:03:00

Kılıçdaroğlu: O bakana dur demek lazım

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetçi ve ailesinin topluma örnek olması gerektiğini belirterek, ''Bazı bakan eş ve çocukları gemi sahibi oldular. Hiçbiri bugüne kadar çıkıp, 'benim oğlum şu nedenle bu kadar servete sahip oldu' diye bir açıklama yapmadı. Bunun hesabını sormak zorundayız'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Kadıköy İlçe Başkanlığınca düzenlenen ''İletişim, Deneyim ve Eğitim Programı'' çerçevesinde, ''Nasıl yönetici istersiniz? Dürüst yönetim, saydamlık, özelleştirme ve yolsuzluk ile mücadele'' konulu bir konuşma yaptı.

Bir bakanın yurt dışına gidip, Türk iş adamlarına iş verilmesini isteyebileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Ama Türk iş adamlarına değil 'bir iş adamına iş verin' diyorsa, o bakana 'dur' demek lazım. Arzu ediyorsa sayın bakan beni mahkemeye verebilir. Biz de elimizdeki belgelerle mahkemeye gideriz'' diye konuştu.

Siyasetçi ve ailesinin topluma örnek olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Bazı bakan eş ve çocukları gemi sahibi oldular. Hiçbiri bugüne kadar çıkıp, 'benim oğlum şu nedenle bu kadar servete sahip oldu' diye bir açıklama yapmadı. Bunun hesabını sormak zorundayız'' dedi.

İçişleri Bakanlığı Dernekler Masasının, yayınladığı bir raporda, Türkiye'deki Deniz Feneri Derneğinin yurt içi ve dışındaki faaliyetlerinden ötürü hiçbir usulsüzlük olmadığını saptadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Biz de buna inanacağız değil mi? Yakında onun da dosyasını açacağız. Almanya'da açıldı, çünkü orada hukuk, demokrasi, temiz siyaset var'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''AK Parti ile Deniz Feneri Derneği arasında yakın ilişki olduğunu'' iddia ederek, ''Kızılay'a izinsiz bağış toplama yetkisi verilmezken, bu yetki AKP Hükümeti döneminde Bakanlar Kurulu kararıyla Deniz Feneri'ne verildi. Sonra bir bakıyorlar Kızılay'ın böyle bir yetkisi yok. 'Ya ayıp ettik galiba' deyip, 'yetkiyi bir de Kızılay'a verelim' diyorlar. Bir de Deniz Feneri ile ilgileri olmadığını söylüyorlar'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın Almanya'ya gidemediğini, ama Meclise geldiğini ifade ederek, ''Senin o koltukta oturmaman lazım. Zahid Akman, 'Sayın Başbakan arkamda' diyor. Başbakan, ahlaki değerleri yükseltecekse Akman'ı oradan almalıdır'' diye konuştu.

''Telekom'un, kapalı kapılar ardında görüşmeler yapılarak Hariri ailesine satıldığını, ardından Kurumlar Vergisinin 10 puan düşürüldüğünü'' söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Aklı başında bir tüccar ne yapar? Malını satmak için önce Kurumlar Vergisini indirir öyle satarsın. Ona göre bir fiyat verirsin. Siz bunun tam aksini yapıyorsunuz'' dedi.

Telekom ile ilgili bir raporu öğrendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

'' Özelleştirme teklifi yapan yabancı firmaya diyorlar ki 'Telekom'u nasıl özelleştirebiliriz?' Yabancı firmanın yazdığı rapor ne biliyor musunuz? 'Telekom, çok karlı bir kuruluş. İçinde çok miktarda nakit para var. Bu haliyle zor özelleştirirsiniz. Çünkü çok yüksek fiyat çıkar. Bunu biraz borçlandıralım, değerini de düşürelim. Öyle daha rahat özelleştirebiliriz'. Acıdır, ama bu yazıda var. Bu ülkede özelleştirmenin hangi anlayışla yapıldığını görüyoruz.''

Bir kamu kuruluşu satılacaksa, önce değer tespiti yapılması gerektiğini, ancak Özelleştirme İdaresinin bugüne kadar herhangi bir kuruluşun özelleştirilmeden önceki değer tespitini kamuoyuna açıklamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun suç olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'de özelleştirmeler yağmaya dönüştü'' değerlendirmesinde bulundu.


-''TOPBAŞ, İSTANBULLULARA HESAP VERMELİ''-


''Daha önce, nasıl soyulduklarını Ankaralılara anlattığını, İstanbul'da da aynı şeyin olduğunu'' savunan Kılıçdaroğlu, ''yakında su sayaçlarındaki yolsuzlukları açıklayacağını'' kaydetti.

Kılıçdaroğlu, ''İstanbullular da soyuluyor. İstanbullu'nun soyulduğunu, bunları kendi bakanlarının yazısıyla açıklayacağım'' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yeniden aday olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

''Demek ki rantiyeye az çalıştı, biraz daha çalışması lazım. 48 saat içinde bir grup iş adamına 11 trilyonluk rant sağlayan belediye başkanı İstanbulluların mı, yoksa rantiyenin mi belediye başkanıdır?. Dile kolay, bir iş adamına 11 trilyon sağlıyorsun. Şimdi bu iş adamı iflas kararı aldırdı. 11 trilyonluk rant sağlayan bir iş adamı nasıl iflas kararı aldırabilir? Onu da yakında açıklayacağız. Kadir Topbaş İstanbullulara bunun hesabını vermek zorundadır.''

Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in mal varlığını açıklamasını beklediğini, açıklarsa ikinci dosyanın kapağının açılacağını kaydetti.

Kendi mal varlığının internet sitesinde bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ama ben Sayın Gökçek'in mal varlığını, eşi ve çocukları dahil merak ediyorum'' dedi.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Kılıçdaroğlu, yargı bağımsızlığının önemine işaret ederek, CHP olarak yargı bağımsızlığını sağlamak için kürsü dokunulmazlığı dışındaki dokunulmazlıkları kaldıracaklarını, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştireceklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Bakan ve müsteşar orada olmayacak. Teftiş Kurulu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bağlanacak. Bakanın talimatıyla kimse sağa sola teftişe gitmeyecek. Yargıçlar istediği zaman Teftiş Kurulu hesap sormalı. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ayrı bütçesi olacak'' diye konuştu.

Parlamentoda görüşülen yeni bütçedeki rakamların yanlış olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu bütçeyle ithalatın da ihracatın da mümkün olmadığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, ekonomik krizin en çok yoksul insanları vurduğunu, binlerce insanın işsiz kaldığını belirterek, ''Bu ekonomik krizden AKP yandaşları etkilenmedi, sadece alt ve orta tabaka etkilendi'' dedi.

Haber Ara