CHP'nin çarşaflı bayanlara rozet takması ve ardından başlayan tartışmalar yankı bulmaya başladı.
İçlerinde başörtülülerin de bulunduğu hatta çoğunluğu AK Parti'ye oy vermiş muhafazakarlar CHP'ye seçim döneminde destek olmak istediklerini internet üzerinden beyan etmeye başladı.
Beyhan Demirci'nin Altınboynuz gazetesinin aralık sayısında kaleme aldığı 'Toparlanın CHP'ye gidiyoruz' başlıklı yazısında yaptığı çağrıya kulan veren ve bugün sayıları 400'e ulaşan bir grup AK Parti'ye sert eleştiriler getirirken, CHP'nin açılımını siyasetten de olsa başarılı buluyor.
İşte büyük yankı uyandıran o yazı...
Toparlanın CHP'ye gidiyoruz!
Grubun öncülerinden Bu cümleyi yaklaşık bir aydır kulanıyorum, duyanlar ilk şaşkınlıklarını attıktan sonra, yüzlerinde bir tebessüm beliriyor. Sonra ciddiyetimi anlamaya çalışıyorlar. Halbu ki gayet ciddiyim bu söylediğimde, neden insanlar garip karşılıyorlar?
Bunu daha evvelde dile getirmiş idim. Sanılmasın ki Deniz Baykal mütesettir bayanlara rozet taktı ve 'Dışarı, Dışarı' sloganları atılmadan partiye kabul edildikleri için etkilendim.
Bu benim evvelden beri önerdiğim ve istediğim bir şeydi. Hatta tıkanan siyaset için bunun iyi bir açılım olacağını söyler idim. Tabi biraz daha dalgayla karışık, biraz daha her kesimi eleştiren cümleler kurarak.
Neden olmasındı ki? Nazlı Ilıcak kanaat önderimiz değil mi bizim? AKP'nin? Bütün belediyelerimizin etkinliklerine İsmail türütten tutunda parasıyla muhafazakarlık yapan abileler ablalar davetli değil mi?
Bizim değer üreten sanatçılarımız- Yazarlarımız- çizerlerimiz, -halk tanımıyor- diye her geçen gün biraz daha az yer almıyor mu organizasyonlarda?
İşsiz kalan iki genç kız arasında seçim yapılacaksa başörtüsüz olanına şans tanınıyorsa, erkeklerde ise imamhatip çıkışlı olmamasına dikkat ediliyorsa, bunu da basit yöntemlerle değil de, 'ezik oluyor bunlar' mantığı ile gerçekleştiriyorlarsa diyecek sözümüz kalmış mıdır?
Muhafazakar partilerimizin hangisinde kapalı kadınlarımız üst seviyelerde ki? Bir kaç göstermelik ve mecburiyetten kaynaklanan istihdamlar dışında, onları da konuştursanız neler söyleyecekler kim bilir?
Hiç bir insanoğlu bu izzetine dokunan durumdan hoşnut olamaz aslında. Ancak ah şu mecburiyet, ve gidecek, baş vuracak başka kapı olmaması. 'Kan kustum kızılcık şerbeti içtim' Sözü, en popüler atasözü seçilirken, emekleri heba edilen insanlara bir alternatifin oluşması kötü mü?
Hani, CHP açısından bu derece ümitvar olmak oldukça komik olur, en azından kapı açmış olmaları - siyaseten olsa da- büyük başarı.
Ee kapalıların sıklıkla yer aldığı kesimde de durum böyle değil mi? Siyaseten her şey. Neden A partisi yapıyorda B partisi yapmasın? Bence yapsın. Tüm partiler toplumun her kesimine kucak açsın. Böylece toplumsal parçalanma sona erer.- Belki de sadece bu şekilde sona erer-
İnsanlar kendi hakim oldukları alana başkalarının da girmesinden, el atmasından kaygılılar bunu görebiliyorum. Ama herkes biliyor ki; CHP bal gibi güzel ve klas bir hareket yaptı. Her ne kadar siyasetten taharet etmiş olsakta, -çok güzel hareketler bunlar- demek boynumuzun borcu.
Şimdi CHP yerel seçimler için muhafazakar kesimden danışarak seçim politikası oluşturmakla bu hamlelerinin devam edecek.
Madde 1
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Madde 2
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.
Madde 3
Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
Madde 4
Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.
Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.
Böyle olunca önce meclisten silinme tehlikesi ile karşıkarşıya kaldılar. Bir kaç kesimin üstün gayretleri sonucunda meclise girebildiler sonunda, ancak şimdi de ellerinde kalan 3-5 belediye başkanlığını can siperane korumaya çalışıyorlar. Neden böyle olsun ki? Neden halkı ile barış imzalayıp, onların gönlünü yapıp, dertleri ile dertlenip yarı yarıya yerel seçimlerde sandalye sahibi olmasınlar?
İşte bunun için CHP'nin her kesime kucak açması, sonrasında bunu içine de sindirebilmesi çok önemlidir. Halk olarak bizlerin kavgadan kurtulmak için ümidimizdir bu.
İşte tam burada, 'Toparlanın CHP 'ye gidiyoruz' diyorum ben, bizim gidişlerimiz bu işi hızlandıracaktır. Hatta gerekirse danışmanlık desteği verip, o unuttukları değerleri, kavgalı oldukları halkını anlatabiliriz onlara.
Yol yordam gösterip iktidar sahibi yapabiliriz onları. CHP iktidar sahibi olduğunda, ardımızdan küfreden çıkar mı derseniz, çıkma ihtimali yüksektir, ancak CHP bu değişimi içine sindirirse dürüst siyaset ve adil yönetim konusunda kendilerine güvenim sonsuzdur. Bu risk herhangi bir AKP'li yerel yönetim ile eşit bir risktir. Hatta bir de artıları vardır ki; CHP'liler minareyi çalıp kılıfını hazırlama yeteneğine sahip değildirler.
Çaldıklarında ayazda kalmak gibi bir sorunları vardır. Buna gülebilirsinizde. Ancak muhafazakar hacıemmiler minareye her vakit öyle kılıflar dikebilmişlerdir ki; sen hırsızsın bile demek cesaret istemiştir her zaman.
Hırsız hacı emmilere karşı, CHP ile tüy dikmek istiyorum yerel yönetimlere. Bu daha az canımızı acıtır, daha az yaralar hissiyatımızı. Ve bu riski göze alarak diyorum; 'Toparlanın CHP'ye gidiyoruz'
Şimdiden 400 kişi olduk bile.