Her şey 'iyi çocuk' için
Albay Macit Mete'nin, helikopter ihalesine girmek isteyen Romenlere aracılık yapan Arafat İlhan Önal'ı Kara Havacılık Komutanlığı Lojistik Destek Komutanı Yarbay Mehmet Ali Altaş'a refere ederken söylediği sözler dinlemeye takılmıştı. Mete, 'O çocuk iyidir. Benim habercimdi. Hani Seferi Yılmaz'ın kitapevi bombalanma hikayesi olmuştu. İki tane terörist geldi ya İran'dan, 'biz yaptık' diyenler. Onları getiren çocuktur' diyerek Altaş'tan Önal'a yardımcı olmasını istemişti. Macit Mete'nin bu sözleri, Şemdinli davasının son duruşmasına damga vurmuştu.
'Olmazsa kafalarına sıkarım'
Ankara'da yapılan 'Lodos Operasyonu' kapsamında yapılan telefon dinlemeleri, Albay Mete'nin, Arafat İlhan Önal'a çürük raporu alabilmek için Albay Bacak'la birlikte seferber oldukları, ancak başaramadıklarını ortaya koydu. 24 Aralık 2007'de Arafat İlhan Önal ile görüşen Albay Macit Mete, çürük raporu için garanti verirken, 'Halledeceklerine dair söz vermişler, onu tekrar teyit ettiler. Komisyondaki beş tane adamın beşinden de ayarlamışlar gibi. Bir şeyler olursa zaten beşini yan yana koyar kafalarına sıkarım onların. Çünkü ben söz verdim, kolay kolay söz vermem ben, ama hayırlısı' ifadesini kullanıyor.
Binbaşının çayını iç, o gerekeni yapacak
Dinlemeye takılan 29 Kasım 2007 tarihli Arafat İlhan Önal ile Albay Yahya Bacak arasında geçen görüşme şöyle:
A.İ. Önal: Emredin komutanım.
Y. Bacak: Hadi sen bi git, şeyin bi çayını iç, Yavuz yüzbaşının, tamam mı? O sana gereken isimleri verecek.
A.İ. Önal: Başüstüne hemen gidiyorum... Teşekkür ederim komutanım. Komutanım siz zaten bizim büyük liderimizsiniz.
Y. Bacak: Ha ha ha. Oğlum daha henüz liderliği tattırmadınız bak, yani haa ona göre.
A.İ. Önal: Olacak komutanım olacak, her şey düzelecek, emirlerini bekliyorum.
- 5 Aralık 2007 tarihli görüşme:
A.İ. Önal: Komutanım hastaneye gittim sizin selamınızla, beni normal şeye gönderdi, şimdi muayeneye gidiyorum.
Y. Bacak: Yani normal muayene dediğin normal şey mi gönderdi, neciymiş bu adam?
A.İ. Önal: Evet işte olmadı. Ferhat albay oranın başhekimi. Şey lazım buraya, üst yazı lazım. Normalde Hakkâri'deki şubeye başvuruyorum.
Y. Bacak: Tamam.
A.İ. Önal: Hakkâri şube beni Hakkâri'ye sevk ediyor. Hakkâri'de Yavuz beni muayene ediyor tabii ki. Nasıl ki beni hiç şey yapmadan buraya gönderiyor ya, o dedi ki 'yani en kötü ihtimalle haberi olursa başhekimin, seni o Ankara'ya gönderir. Ankara'da sorununu daha kolay çözersin, onların imkanları yetkileri daha çok.'
Y. Bacak: Anladım... Onlar Hakkâri'nin sevkinin üstüne bir tanede üst yazı yazacaklar, bir daha geleceksin.
A.İ. Önal: Tamam başüstüne komutanım. Burda bir şey daha arz edeyim; bu Van'da benim bi elemanım var, bazı şeylerden bahsediyor. Dağa bir kaç kişi gönderen bi ekip bulmuşlar... Burda o konuları arz edeceğim biri var mı?
Y. Bacak: Ondan sonra ben seni şeye gönderirim, asayişin kurmay başkanına.
A.İ. Önal: Tamam komutanım.
Y. Bacak: Olmazsa işte böyle de bi fayda sağlamış olursun ona, tamam mı?
O iş tamam, mali durum ne olacak
Albay Yahya Bacak, 8 Aralık 2007'de Arafat İlhan Önal ile görüşürken, mali durumdan söz edip bu işin karşılıksız kalmamasını ima ediyor. İşte Albay Bacak'ın Önal'a dönük sözleri:
A.İ. Önal: Size bi tatil ayarlayalım komutanım. Dağları özlediniz komutanım, sizi Hakkâri'ye götüremiyoruz bari Bursa'da, böyle Uludağ'da bi şey yaparız olmazsa.
Y. Bacak: Doğru söylüyorsun aslında, bana kalsa kalkıp gidecem de.
A.İ. Önal: Bi ayarlama yaparız komutanım.
Y. Bacak: Siz ordaki işlerinizi bi halledin de gelin bakiim, konuşalım.
A.İ. Önal: Haklısınız komutanım, o zaman ben pazartesi rahatsız edeyim mi bu konuda, hani bunlar hoşava da gidecekler, büyük bir jestiniz olur.
Y. Bacak: Ha ha ha, doğru söylüyorsun, haydi neyse bitir o işi de döndüğünde bi alo de konuşalım. Baksana, mali durumumuz nasıl olacak önümüzdeki hafta, bana bi...
A.İ. Önal: Önümüzdeki hafta güzel olacak.
Y. Bacak: Tamam, çünkü kitabı daha bastıramadım, yani Ankara'ya da gelemedim, durumunuz iyiyse gelecem, yani yoksa gelmicem, ha ha ha.
A.İ. Önal: Süper olacak komutanım, canını sıkma sen, basacağız, basacağız. Bütün sanat camiasını da tanıyorum, hepsinden de bi şeyler yaparım ben. Oldu, haydi keyfinize bakın, saygılar sunarım. (Taraf/SONER ARIKANOĞLU)