Alperen Ocakları'nda görev değişikliği

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, sokaklarda, kavgalarda dinamizm arayan bir gençlik istemediğini belirterek, 'Nefsini ruhuna, ruhunu Allah'a tabi kılmış bir Alperen gençlik istiyorum' dedi.

BBP lideri Yazıcıoğlu, Alperen Ocakları görev değişimi toplantısına katıldı. Toplantıda Eyüp Gökhan Özekin, bir yıldır sürdürdüğü Alperen Ocakları Genel Başkanlığı görevini, Genel Sekreter Abdullah Gürgür'e devretti.

Toplantıda, saygı duruşunda bulunulduktan sonra İstiklal Marşı okundu ve Alperen Ocakları'nın son bir yılda gerçekleştirdikleri faaliyetleri konu alan sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi. Çok sayıda partili ve Alperen Ocakları mensuplarının katıldığı toplantıda konuşan Yazıcıoğlu, sokaklarda, kavgalarda dinamizm arayan bir gençlik istemediğini belirterek, 'Nefsini ruhuna, ruhunu Allah'a tabi kılmış bir Alperen gençlik istiyorum' dedi.

Alperen Ocakları'nın varlık sebebinin, Türk töresine, İslam ahlakına ve milli geleneklerimize uygun yaşama iradesi ve ideali olan bir gençliği yetiştirmek olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, 'Büyük davayı taşıma iradesine sahip, omuzlarında bütün bir insanlığın yükünü hissedebilen ve bunu taşıma iradesi olan, kendi iç dünyasında barışını sağlamış, çevresiyle iyi ilişkiler kurabilen gençler istiyoruz. Biz bir medeniyet hareketi olduğumuz iddiasındaysak, bu medeniyet hareketinin temellerinin sağlam atılması lazımdır. Bunun temelinde ocak kültürü, ocak ruhu ve ocaktan taşıdığımız değerler olmalıdır. Bunun için de nefsini ruhuna, ruhunu Allah'ına tabi kılmış bir Alperen gençlik olmadan bizim iktidar başarımız olamaz. Böyle bir sağlam temelden gelmeden elde edilecek iktidarın da muktedir olma şansı yoktur' diye konuştu.

Böyle bir damarı ellerinde tuttukları için gurur duyduğunu anlatan Yazıcıoğlu, 'Böyle bir damarı elimizde tuttuğumuzu onurla söylemek istiyorum, bütün eksikliklerine rağmen bu damar doğru bir damardır. Türklüğümüzün bilincinde, tarih şuuruna sahip, İslam geleneklerine bağlı bir Alperen ruhu vardır ve damarı atmaktadır. Bu can damarını güçlendirebilmek, buradan bütün kılcal damarlarıyla milletimize ulaşmak zorundayız. Onurla, gururla Alperen gençliğimizi bugün partide görmekten haz duyduğumu ifade etmek
istiyorum' ifadelerini kullandı.

Lider, fikir ve siyasette birlik olmanın önemine vurgu yapan Yazıcıoğlu, 'Bu hareketin lider, fikir, siyaset ve hareket birliği olacak. Eğer liderde birliğiniz yoksa harekette birliğiniz olmaz. Fikir birliğiniz yoksa siyasi birliğiniz olmaz. Eğer liderde fikir siyasette birliğiniz yoksa teşkilatta birlik sağlayamazsınız ve başarıya gidemezsiniz. Partimiz ve gençliğimiz ayrı ayrı pınarlardan akan sular değil, neticede aynı kaynaktan gelen aynı havuza akan sularız' dedi.
Yazıcıoğlu, Alperen Ocakları'nın provokasyonlara karşı dikkatli olması gerektiğinin altını çizdi. Son dönemlerde, Tuncay Güney'in ifadelerini, Trabzon ve Adapazarı'nda yaşanan olayları hatırlatan Yazıcıoğlu, 'Bizi vuracaklarsa ocağımızdan vurmak isteyeceklerdir' diyerek, Alperen Ocakları'nın provokasyonlara karşı uyanık olmasını istedi. Yazıcıoğlu, 'Benim aleyhimde işkenceyle ifade alan ve sözde birtakım yerlerden para alarak böyle bir parti kurduğumuzu iddia eden bazı kesimlerin iftiralarına gerekçe oluşturmak için planlı ve programlı olarak emniyette işkence yaparak bize bu iftiraları yapıştırmak isteyenlerin tezgahları 10 yıl sonra da olsa ortaya çıktı ve bozuldu. Bizim alnımız leke tutmaz, güneş balçıkla sıvanmaz. Bu hareketin zemininin kullanılmasına müsaade etmeyeceksiniz. Bizi, Ergenekon diye devam eden mahkemenin en önemli figürlerinden biri haline getirmek için tezgahlar kurdular, fakat hiçbiri bize bulaştırılamadı. MHP de dahil olmak üzere Türkiye'de ne kadar siyasi hareket varsa bu hareketlerin hepsinin içerisinde en milli olan, en yerli olan, en bağımsız olan, en özgür olan ve en onurlu olan bir hareket BBP'dir' şeklinde konuştu.

Yazıcıoğlu, Alperen Ocakları Genel Başkanlığı'na getirilen, Abdullah Gürgür ve yönetim kurulu üyelerine, 'Yeni başlıyormuş gibi eğitim faaliyetleri yaparak bu süreci değerlendirmenizi istiyorum. Fikri çalışmalara öncelik verilmeli, öncelik eğitiminiz olmalıdır. Mafyayla, devletin derin unsurlarıyla arasına çizgi koyamayan ve sürekli istismar edilmeye müsait zeminlerden süratle uzaklaşmalıyız. Hiçbir zaman bizi taşeron olarak kullanma cüretini kimse kendinde görememelidir. Buna meydan vermeyecek kadar birbirinize güvenmeli sıkı sıkıya sarılmalısınız' nasihatlerinde bulundu. Yazıcıoğlu, 'Eyüp Gökhan Özekin'e ve ocağımızı geçmişten bugüne kadar temsil etmiş olan bütün Nizam-ı Alem ve Alperen Ocakları genel başkanlarına ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum' diyerek sözlerini tamamladı.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Yazıcıoğlu, 1915 olaylarına ilişkin olarak 'Ermenilerden Özür Dilenmesi' kampanyasını değerlendirdi. Özür dilemesi gerekenlerin Ermeniler ve Türkler değil emperyalist güçler olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, 'Türk diplomatlarını şehit eden Ermeni terör örgütü Asala'nın özür dilemesi gerektiğini düşünüyoruz' dedi. Yazıcıoğlu, 'Kim kimin adına özür diliyor? Bunlara soruyorum; siz kimsiniz? Siz her defasında ortaya çıkar Türk milletinin aleyhine ne varsa onu yaparsınız. Siz aydın adı altında aşağılık duygusuna sürüklenmiş, bir milletin tarihine hakaret etmeyi, o milletin geçmişine sövmeyi ve Türkiye'nin aleyhine yapılması gereken her şeye öncülük yapmayı aydınlık olarak ifade etmektesiniz. Şu ana kadar sizin aydın adıyla, aydın sıfatıyla ortaya koymuş olduğunuz bir tane tarihi hakikat yoktur. Özür kampanyası başlatmak Türk milletine, tarihine ihanettir. Tarihi hakikatleri ters yüz etmektir. Burada aşağılık kompleksleriyle bir yerlere yaranmak adına kendi içinde büyüdüğü, beslendiği vatana millete ihanet etmektir. Bu kampanyayı başlatanları nefretle kınıyorum. Biz özür dilemiyoruz çünkü suçlu değiliz' dedi.

Yazıcıoğlu, bir soru üzerine Tuncay Güney'in kendisine bir e-posta göndererek suçlayıcı ifadelerinden dolayı özür dilediğini söyledi. Yazıcıoğlu, Tuncay Güney'in 'Yazıcıoğlu'nun Fethullah Gülen'den 1.5 milyon dolar alarak partiyi kurduğu, BBP'yi Abdullah erini, Trabzon ve Adapazarı'nda yÇatlı ile birlikte örgütlediği, Sivas ve İstanbul'daki Gazi olaylarını birlikte organize ettiği' şeklindeki iddialar konusunda vicdan azabı duyduğunu ve bu ifadelerin işkence altında Adil Serdar Saçan tarafından kendisine dikte ettirildiğini, işkencelere dayanamayarak bu ifadeleri verdiğini söylediğini belirtti. Yazıcıoğlu, Tuncay Güney'in, 'Vicdanım sızlıyor, bu nedenle size özür maili gönderme ihtiyacı hissettim. Adil Serdar Saçan, bu ifadeleri bana dikte ettirdi. İşkencelere dayanamadım, sizin aleyhinize suçlayıcı ifadelerde bulundum. 7 yıl önce 28 yaşındaydım, bu işkenceye dayanamadım. Roma'yı da ben yaktım dedim. Özür dilerim. Ben basına defalarca bunları söylediğim halde hiçbir yerde kullanılmadı. Demek ki,
hala sizin üzerinizde bir komplo girişimi sürüyor. Bu sözlerimi istenen medya kuruluşlarında da ifade edebilirim' dediğini aktardı.