Mustafa Yürekli'nin yazısı...
Masamda iki kitap var: Birisi, Nur Batur?un yazdığı ?Rauf Denktaş, Yeniden Yaşasaydım? İkincisi ise, Emekli Albay İsmail Tansu?nun 'Aslında hiç kimse uyumuyordu.' kitabı..
Bu iki kitap 1950 sonrasında Türkiye?nin NATO?ya girişiyle orduda oluşturulan Özel Harp Dairesi?ni ve Kıbrıs?ta Türk Mukavemet Teşkilatı?nı kuruşunu anlatıyor.
Dünkü Özel Harp Dairesi?nin faaliyetlerini anlayabilirsek, bugünkü Ergenekon?u da çözeriz diye düşünüyorum..
KLERİDES'LE DENKTAŞ MASON KARDEŞLERDİ
Gazeteci Nur Batur, yıllardır yakından takip ettiği eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş?ın hayatını anlatan bir kitap kaleme aldı: ?Rauf Denktaş, Yeniden Yaşasaydım? Kitapta, Rauf Denktaş ve Kıbrıs meselesi ile ilgili bilinmeyen pek çok şey anlatılıyor. Denktaş?a yönelik suikast teşebbüsleri de, Özel Harp Dairesi tarafından kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı?na mal edilen faili meçhul cinayetler de ilgiyle okunan bölümleri kitabın. Bunların arasında, Denktaş?ın masonluğa giriş hikayesinin yer aldığı bölüm ise, gerçekten üzerinde durmaya değer.
Denktaş, 1950?de Başsavcı Kriton Tornaridis?in önerisi üzerine mason olmaya karar veriyor. Tornaridis, 'Bu kardeşlik ve dayanışma kulübüdür' demiştir kendisine. Ancak 1963 Kanlı Noel?i Denktaş?ın masonluk üzerindeki kuşkularını tam anlamıyla derinleştirecektir: 'Rum kardeşlerin hiç de kardeş olmadıklarını görmeye başladım.?
Rauf Denktaş ?1963?ten sonra üyelikten düştüm, çünkü 1968?e kadar aidat ödemedim. Toplantılara katılmadım. Ben bu ocakta beklenen dayanışmayı ve dostluğu bulamadım. Belki de EOKA devri olmasaydı işler başka türlü olurdu. 1968?de adaya döndüğüm zaman locadan istifa ettim. İstifa mektubunu da loca başkanı Griffith Willam?a verdim. ' diyor (s.122) sözkonusu kitapta.
Peki işin aslı ne? Bakın, söylenecek çok şey var bu konuda.. Rahmetli Daniş Karabelen Paşa, Kore Savaşında Amerikan istihbarat subaylarının takdirini kazanmış..Türkiye NATO'ya üye olunca unutmamışlar; O'nun başkanlığında Özel Harp Dairesi kurulmuş..(Özel Harp Dairesi, Kontgerilla, Ergenekon içiçe hep).ABD'li subaylar gerilla eğitim ve taktiklerini öğretmişler..Her yere üsler kurulmuş. Barış Gönüllüleri de bir taraftan..Ülke fiilen ABD işgaline girmiş!..
Özel Harp'in vurucu yeraltı örgütü TMT?yi (Türk Mukavemet Teşkilatı) Kıbrıs'a taşıyan Daniş Paşa, başına Denktaş'ı geçirmiş. Denktaş, 1955'lerden sonra Rumlara kaç kere yakalanmış, bırakılmış!.. İlginç pazarlıklar, devreye girmeler falan.. ?Rauf Denktaş, Yeniden Yaşasaydım? o yıllar belli oranda anlatılıyor..
Kıbrıs?ta oynanan oyun şu: 1955'lerde Türkler de Rumlar da örgütlendirilir.. ABD ve İngilizler tarafından Denktaş öndeliğinde Kıprıs?ta kurdurulan yeraltı örgütünün adı: Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Bir de Rumlara kurdurulan teşkilat var: EOKA. İkisi de aynı tarz yapılanma gösteriyor. ABD, İngiltere ve İsrail, Kıbrıs?ta tamamen ne Türkiye?nin hegemonyasını ister, ne de Yunanistan?ın. Kıbrıs?ta uygulanan Türkleri ve Rumları çatıştırma stratejisi, dünya güçlerinin 60 yıllık politikasıdır.
1950?li yılların sonu ve 1960?lı yılların başlarında hemen her gün gazetelerde artık 'vukuat - ı adiye' haline gelen bir haber yayımlanırdı: 'EOKA Kıbrıs?ta dün yine ... Türk?ü öldürdü.' Noktalı yer ölü sayısına göre değişirdi. EOKA, Kıbrıs?ı Yunanistan?a katmak isteyen terör örgütüydü; haberleri okuyanlar öfkeyle sorarlardı: 'Bizimkiler uyuyor mu?' Kıbrıs?ta TMT?nin kuruluşunda görev yapan Emekli Albay İsmail Tansu, bu soruların cevabını verir: 'Aslında hiç kimse uyumuyordu.'
İsmail Tansu, Kıbrıs anılarını 'Aslında hiç kimse uyumuyordu.' adlı bir kitapta topladı. Bir bölümde 'Gerçek şu ki!' diye anlatır: 'Hükümet 1958 yılı başında, Kıbrıs?ta EOKA?ya karşı, Türk Mukavemet Teşkilatı (T.M.T.)?nın kurulmasına izin vermişti. Örgütü kurmayı üstlenen Genelkurmay Özel Harp Dairesi?nin uzman subayları da Kıbrıs?a giderek T.M.T?yi kurmuşlardı. Böylece T.M.T. Rumlarla çatışmanın kaçınılmaz olacağı (X) gününe kadar, çalışmalarını ve hazırlıklarını, son derece gizlilik ve suskunluk içinde sürdürmüştür. Bu suskunluk 21 Aralık 1963 gününe kadar dikkatle korunmuştur.
Peki, 21 Aralık 1963?te ne olmuştur: 'O gün Rum lideri Makarios?un (Akritas) Türkleri imha planı uyarınca Albay Grivas komutasındaki EOKA teröristlerine yaptırdığı ve (NOEL KATLİAMI) olarak da anılan, Türkleri yok etme harekatı karşısında T.M.T.?nin kahraman mücahitleri, silahlarına sarılıp yeraltından açığa çıkmış ve EOKA?nın karşısına dikilmiştir. Bu sürpriz direniş karşısında Makarios?un Akritas planı da suya düşmüştür.'
Denktaş; Kıbrıs'ı Erol Manisalı, Mümtaz Soysal, M.Özbek gibi kişilere danışarak yönetiyor. Onların milliyetçiliği, Yunanlılara yar etmediği Kıbrıs?ı tamamen almaya ve Türk adası yapmaya da yetmez. Kıbrıs, Denktaş yüzünden kumarbaz ve beyaz kadın tüccarlarının, Hıristiyan ve BAHAİ misyonerlerin üssü haline geldi. İsrail-ABD-İngiltere'nin ajan devşirme merkezine dönüştü. İşte asıl korkunç olan budur. Kirli Ada, Kıbrıs, Denktaş'ın emaneti!
Denktaş bugüne kadar Ada'daki İngiliz ve Amerikan üslerini neden bir kere olsun gündeme getirmedi? Ada'da cirit atan MOSSAD ajanlarına eğitim ve lojistik desteği sağlayıp, sağlamadığı niçin sorulmaz hiç? Ada'da ilk defa Türkiye B.Mason Locasının; loca-şube açmasına izin verdi mi vermedi mi açıklayabilir mi? Cumhurbaşkanlığının kapılarını ardına kadar neden Masonlara açtı?..
Milliyetçi Denktaş (!); Klerides'le İngiliz Otello Mason Locasına üye olmuş; hem de aynı yılda!.. Akşamları aynı locadalar; 'Ne olacak bu memleketin hali?' diye tartışıyorlar yani!..Halk birbirini yerken.. Aynen Demirel örneği gibi..
Denktaş mason. Demirel de. Doğu (Perinçek) de.
ERGENEKON DAVASI KAPANIYOR MU?
Davayı izliyor musunuz?..Sanıklar acayip ciddiyetsiz, ukala ve laubali!.. Arkalarında kimler var belli!.. Ergenekon Terör Örgütü hala çok aktif olarak faaliyette!.. Özellikle ordu ve bürokrasi içinde, yargıda, medyada, sivil toplum kuruluşlarında, üniversitelerde!..Bakın..Bunlar.. İşin tamamen dalgasındalar! Amaçları belli!.
Ne bekliyorsunuz şimdi siz?..Karakutular konuşmazsa, dağ fare doğurur! Susurlukçular konuşmadı: M. Ağar, Teoman Koman, Sedat Bucak.. Ergenekoncular da konuşmaz: Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Veli Küçük... Eruygur da konuşmasın diye düşürüldü; O da Bucak gibi hafızasını kaybetti.. Peki siyasiler konuşur mu? Hiç zannetmem!.. Hükümet şu seçim öncesi ne yapacak ki!.. Aslında ek soruşturma dosyasının çoktan hazırlanması gerekiyordu!..Ama ortalıkta yok!..Nerede peki onca askeri darbe teşebbüsleri ve NOKTA'nın yayınladığı belgeler?!..
Ergenekon Terör Örgütü; yüzlerce hücreden oluşan; 1.5 milyon aktif-pasif üyesi olan DEV bir örgüt!...Ve devlet içinde!...Yasal gibi çalışıyor!..Şu ana kadar daha 3-4 hücre kısmen deşifre edilebildi!..Bunlar da ele yüze bulaştırıldı!..
Ergenekon Terör Örgütü'nün medya desteği üzerine ısrarla gidilir ve çökertilirse ve Askeri-Yargı desteği de sağlanabilirse, Hükümet de kararlı-cesur duruş-destek sağlarsa; belki bir İHTİMAL bir sonuç alınır!..Ama çok zayıf bir ihtimal!..Bir defa işin koordinasyonu yok ve çok bozuk!.. Güven ve cesaret zaafiyeti var!..Hem de çok!..
Ergenekon davası kapatılacak; ama Ergenekoncuların intikamı pek olacak!...Bu belli.
Mustafa Yürekli - Haber 7