'Beşiktaş maçını kazanmak istiyoruz'

Alman teknik adamın teknik yorum programında yaptığı açıklamaların ayrıntıları şöyle;

- Üst üste üç Ankara takımıyla oynanan müsabakada galibiyetler var ki önce Hacettepe'yi İstanbul'da daha sonra sentetik çim sahada iki galibiyet. Genel olarak bu periyodu değerlendirebilir misiniz? Çünkü son haftalara sıkışan bir üçte üç yapıldı. Galatasaray bu sezon daha önce üç maç üst üste galibiyet periyodunu yakalamamıştı?

Tabi bu maçlardan aldığımız dokuz puandan dolayı ve liderle aramızı kapattığımızdan dolayı çok mutlu olabiliriz. Ve özellikle suni çimde oynadığımız Ankara'da ki maçlarda güzel futbolla çok güzel goller de ürettik. Bundan sonra yılın son maçı olan Beşiktaş maçıyla da iyi bir başlangıç için iyi bir pozisyona soktuk kendimizi.

- Ankaragücü maçında altı dakikaya sığan goller, Gençlerbirliği maçında da on dört dakikada Galatasaray'ın bulduğu üç gol var. Hızlı tempoyla oynanan futbol rakiplere kuşkusuz gözdağı verdi, rakipleri korkuttu. Rakipleri daha çok rakip sahaya boğan, domine eden bir güç içinde oynadı bu maçlar. Bu maçları biraz daha ayrıntılı olarak konuşabilir miyiz, özellikle son etabı?

- Şimdi rakiplerimizin bize bu konuda büyük bir saygı duyduğunu biliyoruz. Ofansif oyunumuzu, defansif anlayışla başlatıp iyi paslarla ileriye çıkıp çabuk tek paslarla sonuca gitmesini bildik özellikle iki maçta da.

- Gençlerbirliği maçında Galatasaraylı oyuncular ikinci yarı, ilk 45 dakikadaki skoru yeterli bulup biraz tempoyu mu düşürdüler? Yoksa psikolojik olarak 3-0'dan sonra biraz geriye çekilme mi oldu?

- Bizim amacımız özellikle ikinci devreye başlarken, sizin söylediğiniz gibi değil de tam tersi iyi konsantre olarak yine çabuk paslarla rakibi baskı altında tutup goller bulmaktı. İlk on beş dakika da bunları başardık. Gollere kadar her şeyi başardık. Baskı altında tuttuk. Pozisyonlar da bulduk. Ve son on beş dakikada hem gücümüz hem de konsantrasyonumuz biraz kaybolur gibi oldu. O arada rakibimiz birkaç şans buldu. Ama bunu normal olarak addedebiliriz. Çünkü son haftalarda İngiliz haftaları dediğimiz haftada üç maç birden oynadık. Üç dört hafta arka arkaya böyle bir tempo geldikten sonra o ağır haftaları, maçları geçtikten sonra bu güç ve konsantrasyon kaybını normal olarak karşılayabiliriz aslında.

- Ligde son haftaya geliniyor. Hertha Berlin maçıyla birlikte ligin son haftalarında gelen çıkış trendi var. Şu anda takımın genel havasından ne derece memnunsunuz?

- Bizim için bu yılın son maçı olan Beşiktaş maçı çok önemli. Çünkü onu da galibiyetle bitirip önümüzdeki yıl daha rahat ve emin adımlarla ilerlemeliyiz. Dediğimiz gibi bu son oynadığımız galibiyet serileriyle beraber bu maça iyi bir pozisyonda geldik. Bu iyi pozisyonu da değerlendirmemiz lazım. Üç puanı Pazar günü Beşiktaş karşısında aldığımız taktirde ligde çok iyi bir konuma gelmiş olacağız. Kupada da oynadığımız birinci lig takımlarından aldığımız dört puanla iyi bir durumdayız. Aynı şekilde de o zaman Cuma günü de birinci ya da ikinci olarak UEFA'da gruptan çıkacağımız maçı ve rakibimizi bekleyeceğiz.

- LİNCOLN TERCİH EDİLEN KAPTAN -
- Son günlerde takımda var olmayan bir kaptanlık mücadelesi basında lanse ediliyor. Hasan -Ümit- Lincoln- Ayhan şeklinde. Takımın Teknik Direktörü olarak bu konuya yaklaşımınız nedir?

- Ümit Karan kaptanımızdır. Onun yardımcısı ve ikinci kaptanı Hasan Şaş'tır. İkisi oynamadığı zamansa Ayhan'dır. Bunun dışında kaptanlığa tecrübesiyle yakın üç tane daha futbolcumuz var bu kaptanların dışında. Onlar da Lincoln, Meira ve Servet. Biz burada seçimimizi Lincoln'den yana yaptık. Lincoln iki maçta da kaptanlığın gerektirdiklerini yerine getirdi. Mümkün mertebe örnek oldu. Çok da mücadele etti. İyi de oynadı. O yüzden kaptan sorunumuz o anlamda zaten yok.

- Hafta sonu Galatasaray'ın başında Michael Skibbe ilk kez Ali Sami Yen'de bir derbi atmosferi yaşayacak. Beşiktaş da, Galatasaray gibi liderlik mücadelesi veren şampiyonluğu hedefleyen bir takım. Derbiden alınacak bir galibiyet ligin ilk yarısındaki şekillendirmeyi değiştirecek. Bu maçla ilgili genel bir değerlendirme alabilir miyiz?

- Her şeyden evvel o maça seviniyoruz hepimiz. Çünkü en güzel yapacağımız maçlar derbiler. Özellikle içeride oynayacağınız derbiler. İçeride oynadığımız maçlarda 12. adamımız olan taraftarımız çok önem taşıyor. Çünkü birçok galibiyetimizde bizi galibiyete taşıyan seyircimiz oldu. Yine aynı şekilde Pazar günü de olmasını bekliyoruz. Beşiktaş da bizi yenmeye çalışacaktır. Şampiyonluktan kopmamak için için elinden geleni yapacaktır. Ama biz her zaman olduğu gibi Ali Sami Yen'de hangi rakip olursa olsun yine galibiyet için oynayacağız ve bunun için elimizden geleni yapacağız.

- Olası bir galibiyet Galatasaray'ı liderlik koltuğuna oturtabilir. Devre arasını lider geçirmenin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?

- Her şeyden evvel biz kendi maçımızda galip gelmek zorundayız. Ondan sonra gidişatı rakiplerin maçlarının sonuçlarını alıp, ona göre hareket etmemiz gerekecek. Çünkü rakiplerimizin oynayacağı maçlara bir etkimiz olmuyor. O yüzden şu an için o konuda bir şey söylemek yanlış olur. Sezon başından buraya kadar birçok sakat oyuncumuz olduğu için sıkıntılarla buralara geldik. O yüzden bu son maçı da galibiyetle bitirmek istiyoruz. Önümüzdeki yıl iyi bir başlangıç için galibiyetle başlamamız lazım. Pazar günü elde edeceğimizi bu galibiyetle Türkiye Kupası'nda ve UEFA Kupası'nda olduğu gibi ligde de koyduğumuz hedefe ulaşmak istiyoruz. İyi pozisyonda devam etmek için bu galibiyet bir kat daha önem kazanıyor.

- Beşiktaş cephesinde Teknik Direktör Mustafa Denizli Galatasaray'la Avrupa başarışlarına ilk imza atan bir teknik adam. Türkiye'nin en şeçkin antrenörlerinden biri olarak kabul ediliyor. Böyle bir teknik adamla rekabete girmek sizin için nasıl duygular ifade ediyor. Nasıl bir maç olacak teknik direktör çekişmesi anlamında?

- Her şeyden evvel ona büyük saygı duyuyorum, her oynadığım rakibin teknik direktörüne saygı duyduğum gibi. Mustafa Denizli'yi Ali Sami Yen'de misafir edebilmek benim için bir zevk olacak. Tabii ki Denizli'nin takımını burada misafir ettikten sonra mağlup edip uğurlamak istiyoruz.

- Yüzde 51 diye bir tabiri Türkiye'de oturtmuştur Mustafa Denizli'nin. Bu maçı Galatasaray'ın kazanma oranı yüzde kaç diye sorsak?

- Şimdi ben yüzde olarak bir rakam vermek istemiyorum. Çok iyi bir rakiple karşılaşacağımızı biliyorum. Ama buna rağmen biz kendi sahamızda ne kadar iyi bir rakibimiz olduğunu bilsek bile saygı duysak bile bu maçı alabileceğimizi düşünüyorum ve alacağımıza da inanıyorum

- Ankaragücü karşısında Beşiktaş'ı çıplak gözle izlediniz. Beşiktaş'ın artıları nedir ve çekindiğiniz oyuncular var mı?

- Her şeyden evvel, iyi bulduğunuz herhangi bir şeyi gördüğünüz zaman, böyle bir avantajı vermek istemezsiniz. Rakip hakkında değerlendirme yapmayı da saygısızlık olarak görüyorum. Galatasaray Kulübü'nde takımla ilgili bütün söylenmesi gerekenleri bilen benim. Sayın Mustafa Denizli'nin Beşiktaş için gereken şeyleri bilen olmasından dolayı bunları söylemeye yetkili kişi de odur. Ama tabi ki şunu söyleyebiliriz. Futbolcuları saymak gerekirse hepsini sayamasak da Nobre gibi, Holosko gibi, Delgado gibi kaliteli futbolcuları olduğunu biliyoruz. O yüzden bu konuda daha fazla bir şey söylemeye gerek yok. Zor ve kaliteli bir rakip olacak. Ama yine bizim amacımız belli.

- Galatasaray şu an da bütün ülkenin de kabul ettiği gibi ülkenin en iyi hücum oynayan takımı. Zaten attığı gol sayısından ortaya çıkıyor. Bu maçta da rakip ayırt etmeksizin yine Galatasaray'ın gol ayaklarını çok etkin mi göreceğiz? Yoksa biraz daha rakip ismi farklı şampiyon adaylarından biri olduğu için Galatasaray biraz daha defansif orta sahayı kalabalık tutan bir yapıda mı sahaya çıkar?

- Ben öyle düşünmüyorum. Ben iki takımın da çok iyi özellikleri olduğunu düşünüyorum. O özelliklerini de iki takım mümkün mertebe kullanmaya çalışacaktır. Biz zaten her maçta oynadığımız gibi ofansif şekilde oynamaya çalışıyoruz. Yine de öyle olacağını düşünüyorum. Pazar günü de öyle olacaktır.

- Son maçta Mehmet Güven, Mehmet Topal iyi bir ikili olarak oynadılar. Şimdi Ayhan Akman'ın cezası bitti. İki Mehmet'i görme şansımız olacak mı sahada yoksa Ayhan kaptan olarak sahaya eski görev alanına dönecek mi?

- Bu soruya tabi ki birkaç gün evvelden cevap vermem. Ama şunu söylemem gerekiyor. Ayhan Akman'ın son haftalardaki performansına bakacak olursak her zaman takımda bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.

- Bu hafta Kewell başarılı bir operasyon geçirdi Avustralya'da. Ne zaman döneceği belli mi ve diğer sakatlıkları olan oyuncuların son durumları ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

- Harry Kewell'ın ameliyatı iyi geçtikten sonra iyi bir rehabilitasyon yapıp, takım idmanına ve maça çıkması için en az 7 veya 8 hafta süreye ihtiyaç olacak. Yani en iyi ihtimalle Şubat başı veya Şubat sonuna doğru onu hesaplara katabiliriz. Linderoth bir kaç gündür takım idmanına katılabiliyor. En geç önümüzdeki dönemde ilk 11'de yerini almak için gerekeni yapacaktır. Çalışmalara devam ediyor, aynı şekilde Emre Güngör için de aynı şeyi söyleyebiliriz. İkinci yarıya başlayacağımız 3 Ocak'tan itibaren %100 takımla idmana çıkacak. Sabri zaten sakatlığı atlattı. Takım idmanına başladı ve hazır. Uğur Uçar ve ya Serkan Çalık ile ilgili zaten bir değişiklik o anlamda. Onların ağır sakatlıkları nedeniyle gereken zaman içerisinde tedavileri aynı şekilde devam ediyor. Henüz bir gün vermek yanlış olur. Tabi burada Murat Akça ile Hasan Şaş'ın ön çapraz bağ ameliyatlarını da göz önüne alırsak bu durum da onların şanssızlığı diyebiliriz. Onların en az 5-6 ay o sakatlığı atlatmak için zamana ihtiyacı var. Ümit ve Orkun takım idmanına katıldılar.

- Derbi ilk yarının puan durumunu çok etkileyecek. Galatasaray'ı belki rahatlatacak ama mağlubiyet ve beraberlik olasılığında rakip takımların iştahı artacak gibi görünüyor, nasıl bir devre sonu öngörüyorsunuz ?

- Şu an puan durumunda ligin üst sıralarındaki takımların performansları da çok yakın. Takımlar arasında bizim avantajımız şu; bir tek biz üç kulvarda hala mücadele ediyoruz ve daha çok maç oynamak zorunda kalacağız. Trabzon'da zaten kupadan da elenmiş durumda. Onlar da tamamen lige dönmüş durumda. O yüzden de lig sonuna kadar birbirine yakın durumdaki takımların böyle devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü hepsinin kaliteli, iyi ve geniş kadroları var. Bizim rakiplerimiz lige döndüğü için o açıdan da bir avantajları var. Ama bizim için önemli olan ne kadar birbirine yakında gitse ligi en üst sırada bitirmemiz.

- Ankaraspor ve Sivasspor gibi takımların ikinci yarıda da zirveye asılacaklarına inanıyor musunuz?

- Sivas geçen sene de ligi sonuna kadar takip edebileceğini gösterdi. Ankaraspor'un da iyi bir takım olduğunu düşünüyorum. Takım olarak iyi ve geniş bir kadroları olduğunu düşünüyorum. Onlar da aynı şekilde son haftalara kadar devam ettireceklerdir. Zaten 4 büyük takımda ve onlarla beraber 6 takımın sezon sonuna kadar aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum.

- Lige bakıldığında ilk yarıda beklentilerinizin altında kalan takımlar ve futbolcular var mı?

- Pozitif açıdan takımların birbirlerine yaklaştığını düşünüyorum. Çünkü takımlarda yaptığı transferlerle daha iyi üst seviyedeki futbolcuları transfer edip kaliteyi yukarı taşıyorlar. Gaziantep olsun, Bursa olsun bu tip takımlar iyi gününde rakip kim olursa olsun içeride dışarıda galip gelecek futbolu oynayabilirler. O yüzden ligde oynayan bütün takımlar içeride veya dışarıda oynasınlar 3 puan almak için her zaman mücadele veriyor. Bu çok iyi bir ortam. 3 büyüklerin dışında artık başka takımlar da ligde var olduklarını gösteriyorlar. Şampiyonluğa oynayan 3 ya da 4 takım değil 6 takım kendini gösteriyor. O yüzden bu ligle ilgilenen bu ligi seyredenler de bu ligden daha çok zevk aldıklarını düşünüyorum.

- İlk yarı bitiyor. Ara transfer dönemi başlayacak. Transfer isteğiniz var mı? Varsa bu konuda çalışmalar yapılıyor mu?

- Burada şu önemli; hem teknik ekip olarak hem yönetim olarak bir araya gelip bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu görüşmeden sonra oluşacak sorular da o alanda da bir şekilde cevaplanması gerekecek ve o onları da o zaman konuşmamız gerekecek. Bizim için Galatasaray'da her şeyden önce şu çok önemli; iyi ve dengeli bir kadroya sahip olmak. Bizim kadromuza bakarsak, mesela Barış 3 ay sakatlıktan sonra döndüğünde gösterdiği performansa baktığımız zaman bu yeni bir transfer gibi de algılanabilir.

- Mehmet Yıldız ismi çok yazıldı çizildi. Bu konuda forvet oyuncu olarak Mehmet Yıldız'ı beğeniyor mu?

- Her şeyden evvel iyi bir forvet oyuncusu. Sivas'ta çok önemli roller alıyor ve güzel oyunlar çıkartıyor. Ama aynı şekilde bizim ofansif oyuncularımız için de bu geçerli. Çünkü en çok golü bizim takımımız attı. Biz bu konuda şanslıyız çünkü santrafor dışında Ümit olsun, Nonda olsun Baros olsun, Arda'yı da Lincoln'u de Harry Kewell'ı da katarsak, sırf 3 değil 4-5 tane santrafor sayabiliriz ofansif anlamda. Ama bu Mehmet'in iyi bir futbolcu olduğunu gölgelemez.

- UEFA'DA HEDEF KADIKÖY'E KADAR UZANMAK -

- 19 Aralık cuma günü UEFA Kupası'nda kura çekilecek ve Galatasaray birinci olursa grup üçüncülerinden biriyle eşleşecek. Ama Metalist'in galibiyetiyle ikinci olursa Şampiyonlar Ligi'ndeki rakipleri belli. Bordoeux, Werder Bremen, Shakhtar Donetsk, Marsilya, Aalborg, Fiorentina, Dinamo Kiev ve Zenit bu aşamada artık Galatasaray gibi Şükrü Saraçoğlu'nu hedefleyen takımlar. Grupta eğer birinci değil de ikinci olursa bu bir üzüntü olur mu sizin için?

- Her şeyden önce gruptan lider çıkmak bizim için daha iyi olur. Ama bundan daha önemli bir şey var. Bizim her halükarda ilk oynayacağımız maçı deplasmanda oynamamızdır. Bizim takımımızın iyi bir gününde uluslar arası iyi bir takıma karşı hangi takım olursa olsun deplasmanda bile olsa iyi bir maç çıkarabileceğini biliyorum. Çünkü biz daha evvel grupta oynadığımız önemli takımlara karşı deplasmanda güzel futbolla üç puan aldık. Burada amacımız sizin de dediğiniz gibi belli Kadıköy'e kadar ulaşabilmek. Ama her şeyden evvel yeni yılda da UEFA Kupası'nda devam etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşamamız gerekiyor. Ondan sonra da rakiplerimiz belli olduktan sonra da kendimizi hazırlayıp, tabiî ki amaç Kadıköy de final oynamak olacak. Her Galatasaraylı'nın olduğu gibi.

- Eğer Galatasaray ikinci olursa bu sekiz tane saydığım Şampiyonlar Ligi takımlarının içinden bu olursa daha iyi olur dediği bir takım var mı?

- Biz geçen sene Leverkusen de çalışırken Zenit ile eşleştik. Son sekizde ve maalesef ilk maçı içeride oynadık, sonraki maçı deplasmanda oynadık. Ve elendik maalesef. O yüzden Zenit takımına karşı bir sempati duyabilirim.

- DEVRE ARASI PROGRAMI BELLİ OLDU -

- Devre arası programı belli oldu. Şimdi artık Beşiktaş maçından sonra çok kısa bir tatil var. 3 Ocak'ta top başı yapılacak. 8 Ocak'taki İzmir Atatürk Stadı'nda Altay maçı var. Ardından Antalya'da iki özel maç olacak.

- Takımızın izine başladığı günden itibaren kullanılacak 8-10 günün çalışarak geçirmesini diliyorum. Çünkü ayın 3'ünde bir araya geldiğimiz zaman hiç bırakmamış gibi aynı şekilde fiziksel olarak hazır olmamız gerekiyor. Bizim için sezon İzmir'de oynayacağımız Altay maçında başlayacak. Türkiye Kupası'nda da kendi pozisyonumuzu daha da sağlamlaştırıp mutlaka gruptan çıkmak istiyoruz. Aynı zamanda da Sivas'ta oynayacağımız ilk lig maçı için de ve Malatya maçı için de iyi hazırlanmamız gerekiyor. Rubin Kazan ile ilk hazırlık maçımızı oynayacağız. Bu tip maçlarda tabi ki en iyi şekilde oynayıp galip gelmek isteriz ama hazırlık maçlarında galibiyetlerden çok uyguladığınız hazırlık maçının programının en iyi şekilde geçirmektir.

- Almanya'da uzun süre görev aldığınız için Türk gençlerini çok iyi tanıyorsunuz. Bazı futbolcular üzerinde Türk Milli takımında forma giyip giymeme konusunda spekülasyonlar oluyor. En son bu konuda Mesut Özil ve Barış ile ilgili bazı açıklamalar oldu...

- Şimdi tabii bahsettiğimiz oyuncular Almanya'da doğup büyüdüğü için iki pasaport sahibi oluyorlar ve zamanı gelince de bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Barış ile özellikle bu konuyu konuştuk. Ümit milli takımımız kendisine davette bulunmuş. Kendisi daha evvel bütün eleme maçlarında Alman Ümit Milli takımında oynadığı için orada da kendini önemli bir yer edindi. Ve kısa vadede a milli takımda da oynama gibi bir umudu da olmadığı için elde ettiği oradaki ortamı bozmadan devam etme kararı aldı. Şimdi böyle durumdaki futbolculara yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Her iki federasyonun da bu futbolcuyla konuşma hakkı vardır. Futbolcu kararı verirken iki tarafla da görüşüp kararı vermesi lazım. Ve kararı verdikten sonra da her iki taraf da futbolcuya destek olması lazım. Çünkü verdiği karara herkesin saygı duyması gerekir.

(CİHAN)