Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Türkiye'nin, yaşanan küresel mali krizden ders alarak ve faydalanarak çıkacağını ifade ederek, '(Türkiye'de) 2009 yılı, hem enflasyon hem de cari açıkların düştüğü bir yıl olacak. Büyüme rakamları eskisi gibi olmayacak ama Türkiye'de resesyon diye bir şey söz konusu değil' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 2009 yılı bütçesinin tümü üzerinde sunuş konuşması yapan Unakıtan, 'Türkiye'de bazı ekonomik göstergelerin iyi olmamasından sevinenler olduğunu buna bir anlam veremediğini' ifade ederek 'Sanki onlar bu ülke içinde değil' diye konuştu.
ABD'de konut piyasasındaki kredilerden başlayan krizin, dünyadaki tüm ülkelere yayıldığını, dünyanın, 1929 büyük ekonomik bunalımından sonraki en büyük krizi yaşadığını yineleyen Unakıtan şöyle dedi:
'Gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş tüm ülkeler krizden etkileniyor. Yani bu krizden tüm dünya nasibini alıyor. Bundan kaçış yok. Etkilenmemek diye bir şey söz konusu değil. Az veya çok herkes etkileniyor. Bu kriz, dünya ekonomik sistemini derinden etkiliyor. Dünyada talep düşüyor, özel tüketim daralıyor, dış ticaret yavaşlıyor'
Unakıtan, bugüne kadar birçok ülkenin mali önlem paketlerini ardı ardına açıkladığını anımsatarak, 'Bu paketlerle ekonomik daralmanın sona erdirilmesinin yanısıra bozulan dengelerin olumluya çevrilmesi amaçlandı. Şu ana kadar alınan önlemler piyasaları tam olarak sakinleştirmeye yetmedi. Ekonomilerin olağan işleyişine dönmesi bir tarafa, krizin giderek derinleşmesi atılan adımların etkinliğine ilişkin soru işaretleri yaratıyor' diye konuştu.
Türkiye'nin, küresel krizin neresinde durduğuna ilişkin bilgi veren Unakıtan, 'Bugüne kadar Türkiye kendi içinden çıkan krizler ile uğraştı. Bu sefer, dışarıdan gelen bir kriz ile karşı karşıyayız. Bugün yaşamakta olduğumuz kriz Türkiye'nin krizi değildir. Bu tüm dünyanın yaşadığı bir krizdir. Kriz, küresel ekonomiyle entegre olan bütün ülkeleri etkilemiştir. Kötü yönetimden kaynaklanan bir durum değildir. Bu nedenle bu krizi milletçe göğüslememiz gerekir' dedi.
Unakıtan, Türkiye'de geçmiş krizler ile son küresel kriz karşılaştırmasını yaptığı konuşmasında Rusya örneğine değindi. Doğal zenginlikleri fazla olan geniş ve güçlü bir ekonomiye sahip Rusya'nın krizden etkilendiğini belirten Unakıtan, 'Rusya, rubleyi tutabilmek için 161 milyar doları piyasaya sürdü. Hala rubleyi tutamadı' diye konuştu.
Unakıtan, dün açıklanan yüzde 0,5'lik büyüme rakamının oldukça düşük olduğuna dikkat çekerek, bunun hiçkimseyi sevindirmeyeceğini vurguladı ve şöyle dedi:
'Gönlümüz bu büyümeyi kabul etmiyor ama ne yapalım ki dünyadaki kriz böyle...Dünyada öyle bir kriz çıkmış ki ben üretiyorum, satacağım adamlarda talep düşmüş. Buna rağmen bizim müteşebbisimiz dinamik bir yapıya sahip. Tekstilcilerin çoğu Avrupa'dan siparişlerinin arttığını söylüyor. Çünkü artık büyük siparişler vermiyorlar, Çin'deki Avrupalı alıcılar yavaş yavaş bu tarafa dönmeye başladı. Bunları da fırsata çevirmenin gayreti içinde olmamız lazım. Ben inanıyorum ki Avrupa'nın en dinamik nüfusu nasıl Türkiye'de ise en dinamik müteşebbisi de Türkiye'de... Bu dönemde özel sektörümüzün inovasyon projelerine önem vermesi icap ediyor. Birçok yeni projelere, yeni pazarlara yönelmemiz lazım. İnanıyorum ki Türkiye bu krizden de ders alarak ve faydalanarak çıkacak. Evet bu bizi etkileyecek, fakat biz bunu fırsata çevirmenini yolunu bulacağız.'