Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

DTP'den 'anadilde' bütçe eleştirisi

DTP'li Fatma Kurtulan ile Selehattin Demirtaş 2009 bütçesiyle ilgili hükümeti eleştirerek, Kürt çocukların kendi dillerinde eğitim görmeleri için ödene ayrılmadığını belirtti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-16 18:33:00

DTP'den 'anadilde' bütçe eleştirisi

DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, anadilleri Kürtçe olan çocukların kendi dillerinde eğitim görmeleri için bu yıl da ödenek ayrılmadığını belirterek ?Kürtlere ?ya sev ya terk et' şartı koşan, ?tekçi? anlayışı ile çoğulculuğa düşman kesilen Bir Başbakanın ve onun hükümetinin adil bir bütçe oluşturması beklenemez. ?dedi.
 
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, AKP'nin ?giderek celladına benzeme psikolojisi? ile hareket ettiğini savunarak? Churchill'in bir sözünü hatırlatmak isterim; ?Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil, o güce karşı koydukları için yükselirler'? diye konuştu. Meclis Genel Kurulu'nda 2009 mali yılı bütçe görüşmeleri devam ederken DTP grubu adına Grup Başkanvekilleri Fatma Kurtulan ile Selahattin Demirtaş konuştu. Bütçenin ?borç ödeme' bütçesi olarak hazırlandığını, işsizliğe yönelik istihdam artırıcı tedbirlerden yoksun olduğunu kaydeden Kurtulan, ?Sayın Maliye Bakanı sunuş konuşmasında ?bugün bütün dünyayı sarsan küresel mali krizden asgari şekilde etkileniyorsak, bu altı yıldır uyguladığımız akılcı bütçe politikalarının bir sonucudur' diyerek ekonomi politikalarını bir başarı olarak sunmaktadır. Oysa bu politikaların uygulamada; sermaye ile işçi ve emekçiler arasındaki gelir uçurumunu daha da açtığını, halkın küçümsenmeyecek bir bölümünün açlık sınırında yaşadığını, 52 milyon vatandaşın yoksulluk sınırında olduğunu, satın alma gücünün artan bir hızla düştüğünü, ?sosyal devlet' ilkesinin dönüşsüz olarak terk edildiğini, geniş halk yığınlarını piyasada tüketici yurttaş konumuna getirildiğini görmezlikten gelmektedir? dedi.

-?ANADİLDE EĞİTİM İÇİN ÖDENEK AYRILMADI?-

Hükümetin bütçeyi hazırlarken sermaye gruplarının işini kolaylaştırmayı hedeflediğini, diğer kesimleri hesaba katmadığını savunan Kurtulan, toplam bütçe ödeneklerinin geçen yıla göre yüzde 18 artırıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ödeneğinin de yüzde 21.7 artışla 27 milyar 883.7 milyon YTL'ye çıktığını söyledi. Kurtulan, öğrenci başına ayda ancak 134 YTL bütçe ayrıldığını ifade ederek ?Anadilleri Kürtçe olan çocukların kendi dillerinde eğitim görmeleri için bu yıl da ödenek ayrılmazken, Sayın Başbakanın ?tek dil, tek millet' ısrarı bu konuda adım atılmasının önünü ciddi ölçülerde tıkamıştır. Sosyal devleti tasfiye etmiş ve günümüzde eğitimi tamamen paralı hale getirmiş olan AKP hükümeti, eşit eğitim fırsatları konusunda bir tek adım bile atmamakta kararlı görünmektedir.?dedi.
 
Ekonominin, küresel sürece sorunsuz entegrasyonu için en önemli koşullardan birinin genç, dinamik insan varlığı olduğunu ancak Türkiye'de 25 yılda 50 bin insanın çatışmalarda hayatını kaybettiğini vurgulayan Kurtulan, ?Vatandaşlarımız yalnızca çatışmalarda değil, gösteri ve yürüyüşlerde de güvenlik güçlerinin müdahaleleri sonucu yaşamını yitirmekte; güvenlik güçlerinin sert müdahaleleri yetkililerce takdirle karşılanmakta ve emniyet müdürleri bu marifetlerinde dolayı ödüllendirilmektedirler. Bu yıl İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi geçen yıla göre yüzde 41 arttırılmıştır. İçişleri Bakanlığı'nın icraatlarını ise, ayrılan bu payı, 1 Mayıs kutlamalarında, Newroz'larda, 8 Mart'larda demokratik taleplere karşı bomba, mermi, panzer ve cop olarak kullanmak şeklinde özetleyebiliriz. Suç işleme oranlarını, güvenlik önlemlerini arttırarak düşüreceğini sanan ve hiçbir sosyal politika geliştirmeyen İçişleri Bakanlığı, sokaklarda infaz memuru kesilen güvenlik görevlileri hakkında hiçbir yaptırım uygulamamaktadır? diye konuştu.

-?YA SEV YA TERK ET DİYEN BAŞBAKANDAN ADİL BÜTÇE BEKLENEMEZ?-

AKP yönetiminin politikalarıyla ekonomik ve siyasal kırılganlığı artırdığını, Kürt sorununun çözümünde samimi davranmadığını kaydeden Kurtulan şöyle konuştu:
?İşçi ve emekçi sınıfın en demokratik taleplerini dile getirmesinin önüne set çeken, taleplerin üzerine panzer süren, sivil toplum örgütleri ile masadan kavga ile kalkan, çevrecileri işsiz güçsüzler diye niteleyen, basını tehdit eden, işçilere ve memurlara kendi bayramlarında alanları yasaklayan, çiftçiyi-esnafı azarlayan, Kürtlere ?ya sev ya terk et' şartı koşan, ?tekçi' anlayışı ile çoğulculuğa düşman kesilen bir Başbakanın ve onun hükümetinin adil bir bütçe oluşturması beklenemez. Kabusa dönüşen ekonomik çalkantı, büyük iflaslara yol açmakta, yabancı sermaye girişi azalmakta, işten çıkarmalar yüz binleri bulmaktadır. Kriz öncesinde bile enflasyonu yükselişe tırmanan, büyüme hedefleri tutmayan, faiz oranları hızla büyüyen, işsizlik oranı hızla artan AKP'nin ekonomi politikası iflas etmiştir.?

Hazırlanan bütçenin Türkiye'nin gereklerine uygun olmadığını, bu haliyle onaylanırsa, yaraları sarmayacağını ifade eden Kurtulan ?Ne yazık ki, anayasa değişikliğini rafa kaldıran, binlerce faili meçhul cinayetle ilişkili olduğu açıkça bilinen Ergenekon operasyonunun ve soruşturmasını göstermelik bir süreç olarak kurgulayan, imza attığı uluslararası sözleşmelerde taahhüt ettiklerinin hemen hemen hiç birini yerine getirmeyen bir hükümetin ve naylon fatura düzenlemekten sanık Maliye Bakanının hazırladığı bütçe yasa tasarısını görüşüyor olmamız bizler ve vatandaşlarımız için haklı olarak endişe vericidir? diye konuştu.

-?KRİZ YOKSULUN CİĞERİNİ DELİP GEÇTİ?-

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ise AKP hükümetinin en bariz özelliğinin ?inkar etme konusundaki istikrarlı tutumu' olduğunu söyledi. AKP'nin ekonomik krizi inkar etmede ?aslında biz çıkıp açık açık kriz var dersek asıl o zaman kriz olur? gibi tuhaf bir mantıktla hareket ettiğini belirten Demirtaş, ?Ancak bu inkarcı psikolojik harekatın komutanı Sayın Başbakan, krizin zaten aylardır yoksul halkın ciğerini delip geçtiğinin, krizi inkar eden ve bizi teğet geçti diyen bir tek hükümetin kaldığının da ne yazık ki farkında değildir. ?dedi. AKP hükümetinin demokratikleşme, AB süreci, refah ve özgürlük iddiaları ile işbaşına geldiğini ancak bugün içinde bulunulan durumun hüsran olduğunu belirten Demirtaş, şunları söyledi:

?Kürt Sorunu başta olmak üzere Kıbrıs Sorunu, İnanç Özgürlüğü ve Baş Örtüsü Sorunu, Alevi Sorunu, Ermeni Sorunu, Yunanistan ile yaşanan Ege Sorunu konularında çözüm iradesi geliştiremeyen hükümet, bu alanlarda statükoya tam anlamıyla teslim olmayı kabul etmiştir. Parti kapatma davasında elde edilen sonuca karşılık demokratikleşme, yeni anayasa, AB süreci, başörtüsü konularında militarizme taviz verilmiş ve bu çerçevede anlaşma sağlanmıştır. AKP, halkın özgürlük umutlarını koltuğa değişmiştir. Güvenlik sorunlarını demokrasi-diyalog ve barış çerçevesinde çözmek yerine işi orduya havale eden hükümetin bütçesinde de doğal olarak aslan payı yine savunma bütçesine gitmiştir. 6 yıllık AKP Hükümetleri dönemleri tamamıyla oyalama ve kandırma dönemleri olarak geçmiştir'.
 
ANKA
 
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara