İçişleri Bakanı Beşir Atalay, yayınladığı genelge ile yakalama ve gözaltına alma gibi kişi hak ve özgürlüklerini doğrudan etkileyen ve kolluk tarafından yerine getirilen koruma tedbirlerinin uygulanmasında özen gösterilmesini istedi.
Atalay, 81 ilin emniyet müdürlüğüne gönderdiği genelgede, kişi hürriyeti ve güvenliğinin, anayasal zeminde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin başında geldiğini belirterek, bu özgürlüğün ancak Anayasa'da belirlenen sebeplere bağlı olarak, şekil ve şartları kanunda gösterilmek suretiyle 'yakalama ve tutuklama' gibi tedbirler ile sınırlandırılabileceğini kaydetti.
Suç soruşturmasının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre bizzat Cumhuriyet savcısının kontrol ve denetiminde yürütülmesi gerektiğini kaydeden Bakan Atalay, kolluğun, konumu gereği her ne kadar işlenen ya da işlenmekte olan bir suçun ilk bilgisine vakıf olsa da lazım gelen araştırma işlemlerini, Cumhuriyet savcısının talimatı ile yerine getirmek durumunda olduğunu bildirdi.
Polisin yakalama işlemlerine, herhangi bir aksamaya meydan vermeksizin yasal sınırlar ve makul ölçülerde devam etmesini isteyen Bakan Atalay, genelgesinde şunları kaydetti:
'Suç soruşturması kapsamında yakalama işlemine ilişkin kolluğa verilen talimatta işlemin yerine getirilmesine dair açık bir zaman tayini yapılmış ise yakalama tedbirinin uygulanmasında, bu zaman tayinine uyulacaktır.
Yakalama işlemine ilişkin verilen talimatta açık bir zaman tayininin yapılmadığı durumlarda, kişilerin yakalanması ve götürülmesinin icrasında polis, herhangi bir yakınmaya meydan vermeksizin, içinde bulunulan koşulları dikkate alarak profesyonel bir yaklaşımla hareket edecektir. Buna ilişkin olarak yakalama işlemlerinde, en uygun zamanın seçimine, kişinin aile fertleri ile yakın çevresinin mağdur olmamasına, haysiyet ve onurunun zedelenmemesine ve kamu vicdanının rahatsız edilmemesine azami özen gösterilecektir.
Soruşturma evresinin gizli olduğu daima göz önünde bulundurulacaktır. Bu nedenle, soruşturma evresinde gözaltındaki bir kişinin 'suçlu' olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkartılmasına, kişilerin basınla sorulu cevap görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmeyecektir. Soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgeler ile soruşturma yol ve yöntemlerine dair detay bilgilerin yayınlanmaması için gerekli bütün tedbirler alınacaktır. Belirtilen konuların takip ve denetimi sıralı amirlerce yapılacaktır.'
Beşir Atalay, il emniyet müdürleri başta olmak üzere, her kademedeki yöneticinin konuya azami hassasiyet göstermesini, belirtilen hususların takip ve denetiminin yapılarak, herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini istedi.
Konuyla ilgili makaleyi okumak için tıklayın:
?Berâet-i zimmet asıldır? lakin?