Aksiyon, dergi haberciliğinde uzun soluklu bir koşuyu gerçekleştiriyor. On beşinci yılını dolduran Aksiyon dergisi haber anlayışından taviz vermeden, okur kitlesini her yıl arttırarak yolculuğuna devam ediyor. Dergi günlük gazete haberleri ile yetinmeyen, olayların geçmişine, bugününe ve geleceğine merak salan okurun adresi oluyor.
Haber dergiciliğinde istikrarlı biçimi ile yayın hayatına devam eden Aksiyon Dergisi on beş yılı geride bıraktı. Yayın çizgisini bozmadan, popülist yaklaşımların rüzgarına kapılmadan yolculuğunu sürdüren dergi, eğitimli okur kitlesinin de tercihi. Aksiyon Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu ile Aksiyon'un 15 senelik macerasını ve bu istikrarın sırrını konuştuk.
On beş yıl içerisinde Aksiyon Dergisi dergi haberciliğinde nerede duruyor?
Aksiyon Dergisi'nin en önemli farkı dergi haberciliğinde standardı yakalayıp bu standardı her hal ve şartta uygulamaya kararlı olması ve bunu hiçbir şekilde bozmaması. Bu da gerçek anlamda haber dergiciliği demektir. Türkiye'de dergicilik bugün muhteva olarak iyi sayılabilecek bir yerde. Fakat yakın geçmişte sallantılar yaşadı ve bu sallantıları yine yaşamaması için hiçbir garantisi yok. Medyanın en büyük düşmanı yine medya çalışanları. Dergi haberciliğinin de düşmanı oldular yakın geçmişte. Yer yer pazarlama stratejileri ile yer yer de muhteva olarak büyük hatalar yapıldı. Daha çok satmak uğruna bir haber dergisi değil de deterjan pazarlama stratejilerine başvuruldu. Tiraj için haber dergiciliğinin içini boşaltıldı. Belki çok sattılar ama köpük gibi bir satıştı bu ve hiçbir kalıcılığı olmadı. Nihayetinde bugün baktığımızda çok az satan haber dergilerinden bahsediyoruz. Toplamda 70 bin gibi bir rakamdan bahsediyoruz ve bunun yaklaşık % 50 sini Aksiyon Dergisi tek başına götürüyor.
Dergilerdeki tiraj azlığının nedeni nedir?
Bu durum halk ile haber dergileri arasında bir sorun olduğunu gösteriyor. Dergilerin satma problemi halka kendisini doğru anlatamadığının işareti. Ben bunu bugünde aramıyorum. Bence dergiler bugün daha fazla dergicilik yapıyor. Fakat geçmişte yaptıkları hatanın bedelini de bugün ödüyorlar. Tiraj uğruna cinselliği ön plana çıkaran kapaklar haber dergiciliği imajına zarar verdi. Kolay tirajlar elde etmeye çalıştılar. Bir dönem ettiler de ama çok çabuk geçen modalardı ve bugüne birşey aktarılamadı. Bu haber dergiciliğinin büyük açmazı. Aksiyon Dergisi bu badirelerden hiçbirisine takılmadı. Ne çok satmak için pazarlama stratejisini mevsimsel rüzgâra göre ayarladı, ne de cinsellik gibi konuları istismar ederek tiraj almaya çalıştı. İlk çıktığı günkü zemini her zaman korudu. Her sene tirajını yükselterek Türkiye'de haber dergiciliğinin öncüsü oldu.
Okur yenilik ister, bu istikrar içerisinde yenilikleri nasıl yapıyorsunuz?
Yenilik ve değişim insanın en büyük arayışı. Dünyanın en güzel şeyini bile yapsanız belirli bir süre sonra rutinleşiyor ve değişim gerekiyor. Ayrıca her zaman daha iyiyi aramak zorundayız. O arayışı bitirdiğiniz an zaten başarısız olursunuz. Aksiyon aslında her hafta kendini bir adım daha ileriye götürmeye çalışıyor. Belirli dönüm noktalarında köklü değişiklikler de yaptı. Muhtevası başta iyi kurgulanmıştı, değişimi kendini geliştirerek yapıyor. Aksiyon köklü dönüşümlerle değil ıslahat hareketleriyle kendisini yeniliyor. Daha güzel ifade için üslubunda değişiklikler yapıyor. Bu, hem canlılık ve hayatiyet belirtisi, hem de Aksiyon ile okuru arasındaki en iyi iletişimi canlı tutma vesile. Bugün de Aksiyon'da köklü bir değişiklik düşünmüyoruz ama bir ıslahat projesi var.
Islahatlar neleri kapsıyor?
Mizanpajımızda hissedilir bir değişiklik yapacağız. Başlık ve fotoğraf kullanımında belirli bir standardizasyona gitmek için çok katı uygulamalar gerekiyordu. O katı uygulama yapıldı, o standart yakalandı. Artık şimdi daha rahat, esnek uygulamalar mümkün. Fotoğrafı daha büyük ve daha görünür kullanmaya çalışıyoruz. Akraba ama daha kolay okunan font seçimlerimiz olacak. Değişimi zamana yaymak istedik. Aslında bu değişim süreci devam ediyor. İnsanların sabah kalktıklarında başka bir dergi ile karşılaşmalarını istemiyoruz. Bu tepki de görebilir çünkü, alışkanlık zor terk edilir. Biz 'Korkmayın sizin alıştığınız dergiyi yapmaya devam edeceğiz. Sadece ince ayarında rötuşunda birtakım değişikliklerle karşılaşacaksınız.' mesajını vermek için iki aydır parça parça o değişiklikleri uyguluyoruz. Diğer önemli konu marka bilinirliğini korumak. Birikimleri sıfırlayan, markanın aldığı yolu her seferinde başa saran değişimler doğru değil. Çok büyük hata yoksa ana omurgayı korumak gerekiyor.
Aksiyon fazla erkeksi bir dergi mi?
Haber dergiciliğinin belki şanssızlığı bu 'haber dergisi çok ağır ve politik olur' gibi bir önyargı var. O yüzden kadınlar çok az okuyor. Okurlarımızın % 28 civarındaki kısmı kadın. Bunun haksız bir önyargı olduğunu düşünüyorum. Çünkü dergiye hayatın içinden çok fazla şey koymaya çalışıyoruz. Sadece dış politika, siyaset ağır ve teorik bir dergi değil, hayatın içerisinden bir dergi için çabalıyoruz. 'Dergiyi niye okumuyorsunuz?' diye sorduğumda 'ağır' diyorlar. Dergiyi çıkarıp dosyaların spotlarını, başlıklarını okuyorum ve insanlar hayretler içerisinde kalıyorlar. 'Biz yanlış biliyoruz' diyorlar. Diğer dergilerin bazıları kadın okuyucuyu bizden daha fazla yakalıyorlar. % 45 kadın okuyucuya sesleniyorlar. Ama onlar da bence doğru haberler ile yapmıyorlar. Daha çok kozmetikle yakalıyorlar. Bence haberciliği de ıskalanmadan, doğru haberler ile kadınlara ulaşmak gerekiyor.
Okur kitlesini daha çok kimler oluşturuyor?
Eğitimli kesimden, haberleri yakından ve derinlemesine takip eden kitle içerisinde önemli sayıda okurumuz var. Dergiyi okuyan insanlar gazete, internet ve televizyon ile tatmin olmayan, arka planı olan yoruma dayanan şeyler okumak isteyen kişiler. Anketlere göre okurların yüzde 73'ü AB grubundan ve yüzde 47'si üniversite mezunu.
Gazeteler, televizyonlar ve dergiler nasıl yarışıyor?
Medyanın bakışını belirleyen şey kadraj. İnternet siteleri ve televizyonlar o kadrajın en dar kısmını yansıtıyorlar. Anı yansıtıyorlar. Kadrajı biraz daha büyüttüğümüzde karşımıza gazeteler çıkıyor. Günü yansıtıyorlar ve güne biraz daha arka plan vererek ve yorum katarak vermeye çalışıyorlar. Birbirinin rakibi ve birbirini öldürecek mecralar olarak görünüyorlar ama henüz zayıf halka haline gelip dökülen olmadı. Çünkü farklı ihtiyaçları gideriyorlar. O kadrajın en geniş olduğu alan dergi. Dergi öyle bir imkân sunuyor ki size o olayın geçmişini, bugününü ve geleceğini verebiliyorsunuz. Bunu yapmazsanız hiçbir anlamınız kalmaz. Bu işin zorluğu da bütün mecraların ötesinde bir şey vermek zorundasınız ki bir anlamınız olsun ve insanların sizi alma ihtiyacı olsun.Habersiz çıkmamakta ısrar ediyoruz
Necati Kola (Aksiyon Dergisi Yazı İşleri Müdürü)
Dergiler çeşitli kategorilere ayrılıyor. Kadın, çocuk, ekonomi, spor, magazin ve haber dergileri gibi... Son çeyrek asırda birçok dergi, 'haber dergisi' kategorisinde yayınlandı, yayınlanıyor. Fakat bu dönemde bir Nokta'nın, bir de Aksiyon'un gerçek anlamda haber dergiciliğinde ısrar ettiğini görüyoruz. Nokta çeşitli sebeplerden dolayı iki kez kapandı. Diğer dergiler ise cinsellik, magazin ve haber arasında sürekli gel-gitler yaşadı. Tiraj için cinsel içerikli kapaklara, magazin ağırlıklı haberlere sarıldılar. Bu anlayış, kalıcı tiraj için çözüm olmadığı gibi 'haber dergiciliği' kavramına zarar verdi. 10 Aralık 1994'te yayın hayatına başlayan ve 15. yaşına giren Aksiyon, geride bıraktığı 14 yılda habersiz çıkmamakta ısrar ederek, zaman zaman çok çok önemli dosyalara imza atarak Türkiye'de 'haber dergiciliği' kavramının korunmasını sağladı. Şu anda diğer dergilerin de tekrar 'haber' kulvarına geçmesi sektör adına sevindirici. Newsweek Türkiye'nin de yayın hayatına başlamasıyla bu kulvarda nihayet rekabetten söz edilmeye başladı. Eminiz bu rekabetten bütün dergiler kazançlı çıkacak. Yeter ki haber kulvarında Aksiyon yalnız bırakılmasın.
Zaman