Baykal'a rakibinden çarşaf desteği

CHP'nin son kurultayında Genel Başkan Deniz Baykal'a rakip olan Umut Oran, 'bir sorun görmediği çarşaf açılımının' özellikle İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu'da 'partiyi ve parti örgütlerini rahatlattığını' söyledi.

TOBB adına Brüksel'de düzelenen AB-Brezilya Tekstil ve Konfeksiyon Diyaloğu'na katılan Umut Oran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Çarşaf açılımı ve çok yakında Kürt açılımı. Onları Alevi açılımı da izleyecektir. Populizme kaçmaması halinde bunların da cesur adımlar olduğunu düşünüyorum' dedi.

Bu tür açılımlarda CHP'nin 'esasa dayalı fakat usule de dikkat ederek hareket etmesi gerektiğini' belirten Oran, 'Çarşaf tabi ki tartışılabilecek bir konu. Kürt sorunu da öyle. Bazı cesur adımların atılması gerekiyor' şeklinde konuştu.

'Çarşaf açılımının CHP İstanbul İl Başkanlığı'nca yapılan bir çalışma olduğunu' anlatan Umut Oran, İl Başkanı Gürsel Tekin'in görevi devralmasından itibaren İstanbul'un varoşlarında her türlü vatandaşa kılık kıyafete bakmadan bir takım yardımlarda bulunan veya ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışan bir politika güttüğünü ve 'çarşaf açılımının kuvvetle muhtemel oralardan gelen bir dinamik' olduğunu bildirdi.

Umut Oran, son 6 ayda yaklaşık 30 ili ziyaret ettiğini ve parti teşkilatıyla görüş alışverişinde bulunduğunu aktararak 'Bazı bölgelerimizde, özellikle İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu'da çarşaf açılımı partiyi ve parti örgütlerini rahatlattı. Ben değerler üzerinden değil gerçekler üzerinden siyaseti daha doğru buluyorum. Çarşafı bir sonuç olarak görüyorum' dedi.

Çarşafı 'cehalet, eğitimsizlik ve yoksulluğun doğurduğunu' savunan Oran, 'CHP'nin bunların üzerine çözümler üretmesi gerektiğini' vurguladı.

Oran, 'CHP bir kitle partisidir, Türkiye'nin kurucu partisidir. Ayrımcı ve bölücü davranmamalıdır. Geçmişte zaman zaman belki bu tür refleksleri olsa da bugün bu reflekslerini gidermek zorundadır. Türkiye'yi kucaklamak zorundadır' diye konuştu.

Umut Oran, 'CHP mutlaka özeleştiri yapabilmeli. Sayın Baykal'ın genel başkanlığı sürecinde son 16 yılın grafiğine bakmamız lazım. Başarı grafiğini iyi analiz etmemiz lazım. Neden başarısız? Neden iktidar olamadı? CHP neden alternatif olamadı? Belki şu anda bu değişim, dönüşüm...Reaktif olarak, proaktif olarak, birtakım açılımlar olarak, bu eleştiriyi yaparak belki bu değişim dönüşümü sağlayabilir, bir alternatif olabilir. Tek Parti döneminin mutlaka değerlendirilmesi yapılmalı ama bugünkü yönetim tarafından alınan bütün sonuçların, bugünkü başarı ve başarısızlığın o dönemle bir alakası yok. son 16 yıla bakmak lazım. Onun üzerinden siyaset yapmak, çözüm üretmek daha doğru diye düşünüyorum' dedi.

Türkiye'nin bir alternatife ihtiyaç duyduğunu anlatan Oran, CHP'nin iktidar olabilmek için oyunu ikiye katlayarak yüzde 40'lara ulaşması gerektiğini belirterek 'Dolayısıyla bunu sol, sağ diye bölmemeli. Halkın önceliklerine göre doğru gündemle açılım yapabilmeli. Herkesi kucaklayabilmeli' tavsiyesinde bulundu.

'CHP'nin özellikle son 4-5 yıldır AB sürecinde daha reddiyeci, daha çözümsüzlük içeren bir tavrı olduğunu' ileri süren Oran, 'Nisan ayından itibaren CHP'de bir değişim dönüşüm söz konusu. AB ile ilgili Brüksel'de ofis açılması bence olumlu. Bunu bir işaret, bir başlangıç olarak değerlendiriyorum ama izlememiz gerekir. Ben de dikkatle izliyorum. Kürt sorununa karşı açılımı ne olacak? AB'ye karşı açılımı ne olacak? Alevilere karşı açılımı ne olacak? Ekonomideki sorunlara karşiı açılımı ne olacak? Bunları izleyeceğiz, göreceğiz' şeklinde konuştu.

KÜRESEL FİNANSAL KRİZ

Türkiye'nin dış pazarın ve dış kaynak imkanlarının daralması nedeniyle küresel finansal krizden etkilendiğini fakat 'Türkiye'de farklı bir kriz yaşandığını' anlatan TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Umut Oran, 'Türkiye'deki krizin yanlış gündem, yanlış öncelikler ve yanlış yönetimle, ekonomik ve sosyal alanda yanlış tercihlerle hükümet tarafından yaratıldığını' ileri sürdü.

Hükümetin '2004'ten itibaren yapısal reformlara geçmesi gerektiği halde yüksek faiz, düşük kur politikasını izlediğini' savunan Oran, 'bugünkü ekonomik göstergelerin 2002'den daha kötü olduğunu' iddia etti.

Küresel finansal krizin yoğunlaşacağını tahmin ederek Türkiye'nin ödeyeceği faturanın ağırlaşacağı uyarısında bulunan Oran, 'Dış kaynağa ihtiyaç varsa IMF ile anlaşılması gerekirdi. IMF ile programı Mayıs ayında yenileseydik daha uygun vade, daha düşük faiz ve daha fazla kaynak elde etmiş olurduk. O dönemde IMF'ye bir elin parmakları kadar ülke başvurmuştu. Şimdi millet sırada. Yanlış öngörü yapıldı' görüşünü savundu.

Umut Oran, iş dünyasının tasarruf politikalarına yönelmesi, birleşmeler ve güçbirliği arayışına girmesi, giderleri azaltırken verimliliği artırıcı tedbirler alması ve hedef pazarlara yoğunlaşması tavsiyesinde bulundu.