Dolar

34,8702

Euro

36,6643

Altın

3.009,21

Bist

10.058,63

Üzmez davasıyla ilgili suç duyurusu

Adil yargılama ilkesinden uzaklaşıldığını iddia eden Bursa Barosu, küçük mağdureye sosyal hizmetlerden vasi tayin edilmesini talep etti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-10 13:29:00

Üzmez davasıyla ilgili suç duyurusu


Bursa Barosu, Hüseyin Üzmez davasında adil yargılama ilkesinden uzaklaşıldığını iddia ederek, küçük mağdure B.Ç.'ye Sosyal Hizmetler Kurumu'ndan vasi, barodan da kayyum tayin edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Bursa Barosu, yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen 14 yaşındaki B.Ç.'nin menfaatlerinin korunarak, gerekli tedbirlerin alınması için Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İhbar mahiyetinde yapılan suç duyurusu dilekçesinde, bahis konusu davada adil yargılama ilkesi, hukukun üstünlüğün ve küçüğün yüksek menfaatini koruma amaçlarından uzaklaşıldığı ileri sürülerek, dava sürecinin basının tiraj, televizyonların reyting, siyasi partilerin propaganda, sanığın ise kişisel şovuna dönüştüğü iddia edildi.

Dilekçede, minik B.Ç.'nin annesi L.Ç. ve babası B.Ç.'nin velayetlerinin ağır ceza davası sonuçlanıncaya kadar tedbiren sınırlandırılması, mağdureye vasi olarak Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Çocuk Esirgeme Kurumu sosyal hizmet uzmanlarından birinin tayin edilmesi istendi. Ayrıca B.Ç.'yi temsilen Bursa Borusu'ndan bir avukatın kayyum olarak atanması, mağdure B.Ç. ile anne babası arasındaki ilişkilerin haftanın belli gün ve saatlerinde sosyal hizmet uzmanları nezdinde gerçekleştirilmesinin sağlanması gerektiği
vurgulandı. Son olarak da minik B.Ç.'nin tedavi edilerek eğitimine davam edebilmesi istendi.

Baro Başkanı Zeki Kahraman, çocuk istismarına seyirci kalmayacaklarını dile getirdi. Çocuk koruma hukukunun ciddi yara aldığını kaydeden Baro Başkanı Zeki Kahraman, 'Kovuşturma aşamasında sanıklar, mağdure ve müşteki baba, soruşturma aşamasında vermiş oldukları tüm ifadeleri reddetmiş, yargılamayı yapan ağır ceza mahkemesi ve iddia makamı, maddi gerçeği araştırmak adına ifadeler ve sorgu arasındaki çelişkiyi gidermeye yönelik hiç bir girişimde bulunmamıştır. Kovuşturma aşamasında ifadelerin değişmesi, delilleri karartmaya ve yargılama sürecini etkisiz bırakmaya yönelik girişimlerde bulunulduğunu göstermektedir. Gizli yapılan ilk duruşmaya vekaletname sunmadan katılan A.E.A.'nın avukatlık yetkisini haiz olup olmadığı konusunda da ciddi şüpheler vardır' dedi.

Minik mağdurenin ruh ve beden sağlığının bozulduğunun belirtildiği Uludağ Üniversitesi ile bunun aksinin söylendiği Adli Tıp Kurumu raporları arasında çelişki olduğunu ifade eden Başkan Kahraman, 'Raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden sanıkların tahliyesine karar verilmesinde önemli usul hataları bulunmaktadır. Dosyanın yıldırım hızı ile Adli Tıp Kurumu'na ulaşması, ivedilikle raporun hazırlanıp gönderilmesi göz önüne alındığında, bu raporun inandırıcılığı bulunmamaktadır' diye konuştu.



SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara