Eğitimcilerden Başbakan'a mektup

Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES), ilköğretim müfettişleri başta olmak üzere şef, uzman ve şube müdürlerinin ek ödeme ve ek ders ücretlerinde bir düzenleme yapılması ile ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazarak, 'Sayın Başbakan'dan eğitim çalışanlarına kamuda tesis etmeye çalıştığı 'eşit işe eşit ücret' ve 'hak eşitliği' çerçevesinde ekonomik, mesleki ve özlük haklar vermesini istiyoruz' dedi.

BES Genel Başkanı Gürkan Avcı, cep telefonu ve e-posta adresine bayram kutlaması amacıyla gelen yüzlerce sözlü ve yazılı mesajda ilköğretim müfettişleri başta olmak üzere şef, uzman ve şube müdürlerinin ek ödeme ve ek ders ücretleri yüzünden yaşadıkları haksızlık ve mağduriyete dayalı olarak durumlarını Başbakana taşıması yönünde talepte bulunduklarını belirterek, 'Arkadaşlarımız haksız yere ek ödemeden yararlanamadıkları ve tüm kamu çalışanlarına yapılan ücret iyileştirmelerinden sürekli muaf tutulduklarını söylüyorlar. Göz göre göre yaşanan haksızlık ve adaletsizlik Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a iletildi. Fakat en ufak bir ilerleme sağlanamadı. Dahası muhatap dahi bulunamadı. Konuyu Sayın Başbakan Erdoğan'a taşımak kaçınılmaz hale geldi. Sayın Başbakana konuyu lokal olarak ön bilgi kabilinden mektupla intikal ettirdik. Arkadaşlarımız kendilerine reva görülen olumsuz muameleden dolayı bayramı bayram tadında yaşayamadıklarını kaydediyorlar. Yıllar içinde yaşadıkları ekonomik kayıplar nedeniyle de kurban satın alamadıklarını ifade ediyorlar. Mutsuz, umutsuz, bölünmüş, parçalanmış bir eğitim ordusu oluştu. Eğitim ordusu bir bilinmeze doğru gidiyor. Sayın Başbakanın bu soruna el atmasını ve çözmesini istiyoruz' dedi.

Amaçlarının zam değil mesleki statünün yok edilmeye çalışılmasına dur demek olduğunu savunan Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

'Kaldı ki bu arkadaşlarımız diğer kurumlardaki muadilleriyle karşılaştırıldığında eşitsizlikçi, dışlanmacı bir anlayışa ve haksızlıklarla karşı karşıya olduklarını düşünüyoruz. Diğer kurumlardaki çalışanların sahip olduğu mali ve özlük haklara sahip değiller. Müfettişler, denetledikleri diğer eğitim çalışanlarına göre daha düşük maaş alıyor. Bununla birlikte inceleme, araştırma ve soruşturma görevlerini de yürütüyorlar. Son yıllarda yapılan iyileştirmelerde sürekli kapsam dışı bırakılan arkadaşlarımıza ek ders saatinin artırılmasına yönelik çalışmaların haksızlık olduğuna işaret ediyoruz. Gerek mesleğe alınma, gerekse çalışma koşulları diğer kurumlara göre çok daha ağır olan, Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar giderek devleti temsil eden, çocuklarımızın geleceğini şekillendiren bu eğitimci arkadaşlarımıza onurlu ve eşit haklar verilmelidir.'

İlköğretim müfettişlerinin, anaokulları, kamu ve özel ilköğretim okulları, sürücü kursları ve dershanelerden, Kur'an kurslarına kadar birçok farklı kuruma bağlı, köylerden mezralara kadar yurt sathına yayılmış 50 bini aşkın birimin denetimini ve buralarda çalışan tüm personelin teftiş ve rehberliğini yürüttüğünü, uzman, şef ve şube müdürlerinin 20 milyon öğrenci ve bir milyona yakın eğitim çalışanının hizmetlerini gördüklerini kaydeden Avcı, 'Ülkenin dört bir tarafında gece gündüz her türlü inceleme, araştırma ve soruşturma görevini türlü zorluklar ve imkansızlıklar altında yürüten arkadaşlarımız ne yazıktır ki son yıllarda kamu çalışanlarına yapılan birtakım ücret iyileştirmelerinin sürekli dışında tutulmuşlar, izlenen ücret politikaları yüzünden mesleki saygınlıklarını kaybetme endişesi içine girmişlerdir. Sayın Başbakandan eğitim çalışanlarına kamuda tesis etmeye çalıştığı 'eşit işe eşit ücret' ve 'hak eşitliği' çerçevesinde ekonomik, mesleki ve özlük haklar vermesini istiyoruz' diye konuştu.