Dolar

34,9500

Euro

36,7054

Altın

2.995,67

Bist

10.066,64

Erdoğan da Kürtçe konuşur mu?

Ahmedinejat Azerilere Türkçe hitap etti. Peki Erdoğan Doğu'da Kürtçe konuşsa ne olur?

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-06 13:24:00

Erdoğan da Kürtçe konuşur mu?


Ajans 7/24 adlı bir site İran Cumhurbaşkanı Ahmednijat'ın Azeri vatandaşlara Türkçe hitap etmesi üzerine ilginç bir soru sordu. İşte o soru:

İran tıpkı Türkiye gibi içinde bir çok farklı etnik unsuru taşıyan bir ülke.

Özellikle NATO 'nun revaçta olduğu dönemlerde özellikle İran'da yaşayan Azeri Türklerinin isyan etmesi ve NATO'ya destek vermesi beklendi.

Ama buna benzer hiç bir şey olmadı.

Ayrıca bir çok sosyal mühendis Azerilerin isyanı için İran'da çok çalıştı yine de olmadı.

Türkiye 'deki bir çok kişi İran'daki Azerilerle Türkiye'deki Kürtleri aynı kategoriye sokup öyle değerlendirdiler hatta değerlendirmeye de devam ediyorlar.

Ancak bir çok öngörü hep yanlış çıkıyor.

Bunun en büyük nedeni de belki etnik milliyetçiliğe halktan tutun yöneticiye yöneticiden Cumhurbaşkanına kadar hiç kimse tarafından mahal verilmemesidir.

Bunun en güzel örneği devletin isminin bir ırkın ismi değil de bir bölgenin ismi oluşu ve ayrıca gerek şah döneminde gerekse İran İslam İnkılabı?ndan sonraki dönemde tüm etnik milliyetçi unsurlara aynı mesafede davranılmaya çalışılması ya da en azından öyle görülmesi...

Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmedinejad 'ın bir stattaki dünkü konuşmasında Azeriler için özellikle Türkçe konuşması da bu hususa ne kadar önem verildiğini göstermesi açısından İran devlet politikasını gözler önüne seriyor.

İnsanın aklına gelmiyor değil :

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan Diyarbakır 'da Kürtçe konuşsa ne olur ?

Bu halk onu bağrına bir daha basmaz mı ?

Yoksa devlet politikalarına ters diye kardeş kanı dökülmesine yine birileri sessiz sedasız izleyici rolünde devam edecek mi?

PKK özellikle uyuşturucu ticareti için Kürt sorununu hep alevlendiriyor birileri de yine kendi çıkarları için bu sorunu sürekli palazlandırıyor.

Peki sonuçta ne oluyor?

Bir halkın dininden iyice uzaklaşması... Dinini bilmez olması ...

Gençlerinin Marksist bir ideolojiyle yetişmesi.

Fatiha 'yı dahi bilmeyen gençlerin dağlardaki ünlü bir gerillanın(!) ismini ve hayatını ezber bilmesi.

Türklerin Kürtlerden nefret eder hale gelmesine ramak kalması.

Kürtlerin Türklerden nefret eder hale gelmesine ramak kalması.

Olayı çok iyi tahlil ettiğimizde:

Bu sorunun çıkış nedeni bir milletin sessizleştirilmesi sonra yeni bir kimlik kazandırılması ve o yeni kimlikle bir eylemler ve sorunlar ülkesinin oluşturulması.

Kürt sorunun çıkış noktasında ilk öldürülenler hep Kürt aydınlar olmuştur, bu hayli manidar değil midir?

Kimler ilk önce asıldı: Kürt Mollalar.

Sonra PKK kimlere suikast düzenledi : yine Kürt Mollalara.

Hatta dinsel öğelerle kurulan örgütler dahi kimleri hedef tahtasına oturttu yine Mollaları?

İşte burada olayı çok iyi okumamız ve başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz lazım.

Sorun etnik bir sorun olarak değil dinsel bir sorun olarak ortaya çıktı. Abdülmelik Fırat'ın: Dedemin davası İslam?dı belki çok azı Kürtçülüktü mealindeki sözü bu durumu açıklayan önemli noktalardan biridir.

Sorun daha sonra etnikleştirilmiş, daha sonra iyice dinsel tüm argümanlar yok edilmiş ve ortaya salt milliyetçi bir söylem kalmıştır.

Sonuç: İki kardeş millet birbirine düşman olmuştur.

Bu sorunun tek çözüm yolu vardır: O , sen , ben diye değil biz diye nitelendirme. Osmanlı gibi diline , ırkına , soyuna dokunmadan onu o olarak kabul etme.

Bu sorunu çözmenin tek yolu vardır: İslam.

SON VİDEO HABER

Şam'daki tarihi Emevi Camii'nde ilk Cuma namazı

Haber Ara