Dolar

34,8656

Euro

36,5986

Altın

3.047,76

Bist

10.058,47

'Bankalar kredi açmakta nazlanıyor'

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bankaların çiftçilere kredi açmada nazlandığını belirtti

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-06 13:10:00

'Bankalar kredi açmakta nazlanıyor'


Bayraktar, 'Kısa vadede borçlar yeniden yapılandırılmalı, yeni kredi imkanı oluşturulmalı, girdi fiyatları aşağıya çekilmeli, ürün bedelleri ve destekler piyasayı canlandırmak üzere erken ödenmelidir' dedi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, son yıllarda Ziraat Bankası'nın tarıma yeterince kaynak ayıramadığını ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nin bu açığı kapatamadığını ifade etti. Bu durumda üreticilerin kredi için faiz oranlarının yüksekliğine rağmen özel bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldıklarını kaydeden Bayraktar, 'Özel bankaların kredi kullandırma ve kredi yenileme konusunda istekli olmayışları sebebiyle çiftçilerimiz kredi borçlarını ödeyemez, tarımsal faaliyetlerini sürdüremez hale düşmüşlerdir. Bankaların böyle bir uygulamayı başlatmaları, bazı bankaların çiftçinin sadece 'iyi gün dostu' olduğunu göstermektedir' dedi.

Ekonomik kriz sebebiyle KOBİ'lere 350 milyon YTL kaynak ayrılarak sıfır faizli 'can suyu' kredisi kullanabilme imkanı getirildiğini vurgulayan Bayraktar, 'Bankaların bu uygulamadan en kısa sürede vazgeçmeleri, hatta nakit sıkıntısı içerisinde olan çiftçilerimizin bu sıkıntılı günlerinde yanında olmalarını bekliyoruz. Bu günün yarını da var. İyi günler de elbette gelecek, o zaman çiftçimiz kendisine yardımcı olmayan bu bankaları unutmayacaktır. Çiftçilerimizin Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan tarımsal kredi borçlarının faizsiz olarak 3 yıl süre ile ertelenmesi ve KOBİ'ler gibi sıfır faizli yeni kredi kullanabilme imkanı getirilmesi önemli ihtiyaç haline gelmiştir' ifadelerini kullandı.

2008 yılında pamuk, ayçiçeği, kanola, mısır, zeytin yağı, narenciye, çekirdeksiz kuru üzüm, fındık, süt gibi önemli bazı ürünlerin fiyatları düşerken, gübre fiyatlarındaki artışın yıl içinde yüzde 150 seviyelerine ulaştığını belirten Bayraktar, 'Kasım ayındaki düşüşlere rağmen DAP ve Kompoze gübre fiyatlarındaki artış halen yüzde 62-88 seviyesinde kalmıştır. Bu yıl tarımsal girdi maliyeti ortalama yüzde 33 artmış bulunmaktadır. Çiftçilerimizi son bir yılda mazot alım gücü fındıkta yüzde 27, pamukta yüzde 45, şekerpancarında yüzde 5, ayçiçeğinde yüzde 22, mısırda yüzde 37 düşmüştür. Gübre alım gücü ise fındıkta yüzde 60, pamukta yüzde 70, şekerpancarında yüzde 48, buğdayda yüzde 45, ayçiçeğinde yüzde 58 ve mısırda yüzde 66 oranında düşmüştür. Üstelik TMO ürün bedellerini zamanında ödeyemiyor. Mısır ve fındıkta 45 güne varan gecikmeler olmaktadır' dedi.

2007 yılında kimyevi gübre fiyatlarındaki artışın yüzde 54,5'e ulaştığını ve bu nedenle 2007 yılında gübre tüketiminin yüzde 4 oranında azaldığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

'2008 Ekim ayı itibarıyla son bir yılda gübre fiyatlarında yüzde 154'e varan fiyat artışları oldu. Bu artışlar sonucu 2008 Ocak-Ağustos dönemi gübre tüketiminde bir önceki yılın aynı dönemine göre meydana gelen azalma yüzde 12 oranında gerçekleşti. Yaptığımız tespitlere göre 2008 sonbaharında çiftçilerimizin çoğu gübre kullanmadan ekim yaptı. Fiyatlardaki bu istikrarsızlık, çiftçilerimize ve tarımsal üretime zarar verecek, kullanılamayan gübre, üretim ve verimde azalmaya yol açacaktır. Bu durumda, 2008'de artan tarım ürünleri ithalatındaki artışın durdurulması zor görünüyor.'

Tarımda 2000'li yıllara kadar dış ticaret dengesi genelde ihracat lehine iken TÜİK'in verilerine göre 2008 yılının ilk 10 ayında 2,5 milyar dolar dış ticaret açığı verildiğini, TİM'in Kasım ayı ihracat rakamlarının önümüzdeki aylarda durumun daha da kötüleşeceğini gösterdiğini ifade eden Bayraktar, 'Türkiye'de son 10 yılın 5 yılında tarım ürünleri ithalatı ihracatından daha fazla olmuştur. Türkiye artık tarımda ithalatçı ülke konumuna gelmektedir. Tedbir alınmazsa tarımda net ithalatçı olma durumu süreklilik kazanabilir. Mevcut üretim potansiyelini daha iyi değerlendirebilirsek, sektörde israfı önleyip verimliliği artırabilirsek, tarımın milli gelire katkısını önemli oranda artırmamız, tarımsal ihracatımızı 30 milyar dolar seviyelerine ulaştırmamız mümkündür.Sonuç olarak, kısa vadede borçlar yeniden yapılandırılmalı, yeni kredi imkanı yaratılmalı, girdi fiyatları aşağıya çekilmeli (GV, KDV ve ÖTV indirimleri), ürün bedelleri ve destekler piyasayı canlandırmak üzere erken ödenmelidir' dedi.



SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara