Mustafa Yürekli'nin haberi
Zaman Gazetesi yazarı Fatih Uraz, 5.12.2008 tarihli yazısında, Hıristiyanların tabutla, Müslümanların ise kefenle defnedildiğini bilmiyormuş gibi Türk taraftarlara da takımlarının logosuyla defin önerisinde bulundu..
Yazar, ABD?nin Boston Red Sox takımının taraftarlarının artık ebedi uykularını armalı tabutlarda uyuyacağını müjdeleyip, gelen yoğun isteğe dayanamayan kulüp yönetiminin federasyona başvurarak gereken izni alınca, cenaze düzenleyici bir şirket, tabutların içine ve dışına Red Sox logosunu yazmaya başladığını haber vermekle kalmadı, Türk kulüplerine de önemli bir gelir kaynağı oluşturmak için Boston Red Sox?u örnek alarak tabut satışını başlatmalarını önerdi: ?Öyleyse dinî açıdan bir sakıncası yoksa kulüplerimiz bu tabut işinden büyük paralar kazanabilir. Hatta inanıyoruz ki garibanlar dahi boğazından kısıp, âşık olduğu takımın tabutuyla âlem değiştirmeyi tercih edebilir!? dedi.
Fatih Uraz?ın saçma teklifi, kefen yerine tabutla defin önerisiyle de kalmadı, ?Amerika'da öldükten sonra koyulduğunuz tabut hem kaliteli hem de pahalı; bizdeyse biliyorsunuz tabutlar neredeyse portakal kasasını andırıyor! Yani Fener, BJK arması üstünde pek fiyakalı durmayabilir; öyleyse ilk işi olarak kaliteyi ve fiyatı artırmalı ki, sonradan görme zenginler ile kendisini takımının aşkından gayri hayata bağlayan şeyi olmayan garibanlar paraya kıyabilsin; kulüp armasının ve logosunun cazibesi ortaya çıkabilsin! Hatta kulüpler bu tabutları bizzat üretsin ve en pahalı tabutları alan taraftarların cenazesine futbolcular da katılsın! Yüz bin dolarlık tabut alana örneğin Selçuk gider, beş yüz bin dolarlık tabut alanın cenazesine ise Roberto Carlos katılır!? diyerek Türk kulüplerine akıl hocalığı tasladı..
Fatih Uraz?ın bu bilgi yanlışına dayalı yazısı, diyelim editörün dikkatinden kaçtı, yazı işleri müdürünün ve genel yayın yönetmeninin dikkatinden nasıl kaçar da Zaman sayfalarında yer alır..
Medyanın içler acısı haline bir örnek olduğu için üzerinde durulması gerekiyor?
İşte Fatih Uraz?ın ?Hangi takımın tabutunda yatmak istersiniz?? yazısının tam metni.. Yorumu okuyuculara bırakıyorum:
İnsanoğlunun yaratıcı fikirleri karşısında durabilmek ne mümkün! Taraftarlarından gelen yoğun isteğe dayanamayan kulüp yönetimi federasyona başvurarak gereken izni alınca cenaze düzenleyici bir şirket tabutların içine ve dışına Red Sox logosunu yazmaya başlamış!
Rahmetli babaannemiz yaşıyor olsaydı 'Başımıza taş yağacak; ne günlere kaldık!' diye feryadu figana başlardı. Zaten, nurlar içinde yatsın, ninemiz, Neil Armstrong'un Ay'a ilk adımını attığı dakikaları da radyonun başında dinlerken 'Kimsenin Ay'a filan gittiği yok; dünyada bir yeri bize ay diye yutturuyorlar.' diye kendinden son derece emin bir şekilde konuya açıklık getirmişti!
Cenaze törenlerinde yaslı ailelerden gelen talep sonucunda eskiden ancak gönül verdikleri takımlarına ait küçük hediyelik eşyalarla gömülebilen Boston Red Sox taraftarları, artık ebedi uykularını armalı tabutlarda uyuyabilecekmiş! Tabutun resmini alıcı gözle inceledik, hakikaten etkileyici; ancak kişisel fikrimizi sorarsanız öte tarafta işe yarayacağını hiç zannetmiyoruz. 'İşte kapitalizm bu!' özdeyişini bundan daha iyi anlatabilecek örnek galiba bundan sonra zor çıkar!
Aslında bizi ilgilendiren konu, dışarıda gördüğü hemen her şeye gözü kapalı evet diyen ülke insanımızın bu gelişmeyi nasıl yorumlayacağı noktası! Malumunuz üzere bizde ölene kadar insanlara sallamak serbesttir; ne zaman ki hak vaki olur; sonrasında rahmetliyi bir melek ilan etmediğimiz kalır! Çünkü gidenin arkasından konuşmak günahtır; oysa yaşayanın arkasından kötü şeyler konuşmak da günahtır, ayıptır. Her nedense yurdum insanı 'Kâfir diye astığını şehit diye gömmekte!' asla tereddüt göstermez.
Attıkları yanlış adımlarla kulüplerini uçan kuşa borçlu hale getiren yöneticiler bizce zaman geçirmeden bu konuya el atmalı! Neden mi? Alın elinize bir kamera ve sırasıyla düğün, nişan, sünnet, bayram, doğum gibi mutlu anları kaydedin; sonra aynı kamerayı gönül verdiği takımı, rakibini futbol ve skor yönünden ezerken aynı insanların yüzüne yeniden tutun; hangisinde daha tutkulu, coşkulu, mutlu olduğuna dikkatle bakın; sonuca şaşacaksınız! Öyleyse dinî açıdan bir sakıncası yoksa kulüplerimiz bu tabut işinden büyük paralar kazanabilir. Hatta inanıyoruz ki garibanlar dahi boğazından kısıp, âşık olduğu takımın tabutuyla âlem değiştirmeyi tercih edebilir!
Hadi bir akıl daha verelim de, bayram arefesinde yöneticiler sevinsin! Mademki maç seyretme kimi erkeklerin yaşamdaki en büyük gayesi; öyleyse tabutun içine televizyon koymanın da tam sırası! Hani utanmasak 'Digitürk'e de abone olun!' diyeceğiz ama bir husus bizi korkutuyor: Yazılı ve görsel basında bazen öyle acımasız eleştiriler yapılıyor ki, maazallah tabutun içinde ters dönmek ihtimali dahi gündeme gelebilir!
Tabii akıl vermek kolay da işe yarar akıl vermek zor; Amerika'da öldükten sonra koyulduğunuz tabut hem kaliteli hem de pahalı; bizdeyse biliyorsunuz tabutlar neredeyse portakal kasasını andırıyor! Yani Fener, BJK arması üstünde pek fiyakalı durmayabilir; öyleyse ilk işi olarak kaliteyi ve fiyatı artırmalı ki, sonradan görme zenginler ile kendisini takımının aşkından gayri hayata bağlayan şeyi olmayan garibanlar paraya kıyabilsin; kulüp armasının ve logosunun cazibesi ortaya çıkabilsin! Hatta kulüpler bu tabutları bizzat üretsin ve en pahalı tabutları alan taraftarların cenazesine futbolcular da katılsın! Yüz bin dolarlık tabut alana örneğin Selçuk gider, beş yüz bin dolarlık tabut alanın cenazesine ise Roberto Carlos katılır!
Ama naçizane fikrimizi sorarsanız bizce dünyada iyi işler yapıp kalp kırmamaya özen gösterin; tabutun kalitesini ve logosunu boş verin; 400 küsur gramlık topa duyduğunuz sevgiyi de makul sınırlarda tutun; malumunuz hayatta çok daha önemli işler var.
