Ergenekon duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklardan emekli binbaşı Fikret Emek, Eskişehir'de annesinin evinde bulunan patlayıcı maddeleri Güneydoğu ve Kuzey Irak'ta yaptıkları operasyonlar sırasında ele geçirdiğini ve kendi birliğine teslim etmeyi unuttuğunu söyledi.
Patlayıcı maddelerden ötürü hakkındaki suçlamaları kabul ettiğini ifade eden Emek, 'Terör örgütü üyeliğini çok ağır buluyorum. 1991-93 yılları arasında terörün en şiddetli olduğu dönemde komando birliğinde görev yaptım. Benim birliğimde kanas ve kaleşnikof ihtiyacı vardı.
Operasyonlarda bulduğum el bombalarını alıyordum. Kaleşnikof silahı ise askerlerin alışması için kullanıyordum. Teröristlerin haince mayınladıkları mağaralar gibi yerlerde ele geçirdiğim patlayıcıları 'operasyonlarda kullanırım' diyerek alıyor ve envanterdeki patlayıcılarla birlikte kullanıyordum' dedi. Fikret Emek, 1994 yılında Cudi Dağı'nda yaralandığını belirterek, 'Rahatsızlığımdan ötürü bazı patlayıcı maddeleri birliğime teslim etmeyi unuttum. Patlayıcı maddelerin kullanım ömrü uzasın diye özel raflarda uygun sıcaklık ve uygun nem ortamında saklanmaları gerekir. Bendeki patlayıcı maddeler bu şekilde saklanmadığı için özelliklerini kaybetmişlerdir. Bendeki silahlar kaba silahlardır. Şehirlerde suikastlerde kullanılmaz. Şehirde kullanılan silahlar, kullanması kolay, parçalanabilen hassas silahlardır. Bendeki patlayıcı maddelerin 1995 yılından önceye ait olup olmadığı araştırılsın. Bu araştırma yapıldığı takdirde savunmamın doğru olacağı ortaya çıkacaktır' diye konuştu.
Emekli binbaşı Fikret Emek, Ümraniye'de el bombalarının ele geçirilmesinden 2 gün sonra annesi ve eşiyle birlikte Umre'den döndüğünü söyledi. Olayları televizyondan öğrendiğini ifade eden Emek, 'Eğer herhangi bir örgütle ilgim olsaydı patlayıcı maddeleri imha ederdim. İmha etmemiş olmam, benim örgütle ilgimin olmadığını gösterir. Eğer iddia edildiği gibi bir örgüt olsaydı, silahlar ve belgeleri elimde saklamazdım. Bunları hücre evlerinde saklardım.
Cumhuriyet ve Danıştay saldırılarında aleyhime sunulacak hiçbir delil yoktur. İddianamede belirtilen saçma sapan hurafelerle anlatılan Ergenekon diye bir örgüt var ise de benim fikri yapıma uymaz. Bendeki bombaları kimseye göstermedim, kimseye vermedim. Saklamak konusunda da kimseden talimat almadım. Kişisel verileri kaydetmek suç ise, bunları ifşa etmek de suçtur. Bu belgeleri hiçbir yerde çıkar amaçlı kullanmadım. Kastım olmaksınız unutmamdan kaynaklanan patlayıcı maddeler suçunu kabul ediyorum. Ancak terör örgütü üyeliğini çok ağır buluyorum. Şehit ve gazi ailelerinin dramını görmüş bir gazinin acımasız eli kanlı bir terör örgütü üyesi olmayacağını görmenizi istiyorum. Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bölücü terör örgütü sorunu vardır. Alevi sorunu da yoktur. Sadece kışkırtmalar vardır. Bunların önüne geçilmelidir' açıklamasında bulundu.
'İlk çocuğum olan kızımın doğumunu beklerken gözaltına alındım. Anne diye tabir ettiğimiz kutsal birinin evinde bana ait silah ve patlayıcı maddeleri unutmaktan dolayı manevi olarak zarar görüyorum' dediği sırada Emek'in sesinin titrediği ve duygulandığı gözlendi.
Emek'in savunmasının ardından duruşmaya öğlen arası verildi. 14.00'te başlayacak duruşmada Fikret Emek'in çapraz sorgusuna geçilecek.
'Patlayıcıları Kuzey Irak'ta buldum'
Fikret Emek, annesinin evinde bulunan patlayıcı maddeleri Güneydoğu ve Kuzey Irak'ta yaptıkları operasyonlar sırasında ele geçirdiğini ve kendi birliğine teslim etmeyi unuttuğunu söyledi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2008-12-02 15:02:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara