CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'a karşı uslubunu iyice sertleştirdi. Baykal, Erdoğan'a hitaben, 'Eğer kalkınmayı gerçekleştirmezsen namertsin' dedi.
Baykal, partisinin meclisteki grup toplantısında konuşma yapıyor. Baykal, konuşmasında Başbakan Erdoğan ve IMF anlaşmasını hedef aldı.
Baykal'ın konuşmasından satır başları şöyle;
- Son dönemde ihracat rakamları yüzde 22,3 düştü.
- Ankara?da doğal gaza daha dün bir zam yapıldı. Bekleyin indirilecek dendi. Yine zam yapıldı. Türkiye2001 yılının işsizlik düzeyinden daha yüksek bir işsizlikle karşı karşıya.
- Hükümetin tavrını ele aldığımızda önce yok dedi donra teğet geçecek dedi. Sonra inişe geçti dedi. Bütün bunları söyledikten sonra Türkiye?ye büyük gelişmeler oldu. Türkiye?nin her yerinde şirketler kapatılıyor. Denizlide 22 fabrika kapandı. Elektrik tüketimi 3?te 1?e düştü. Bunlar önemli bunlar Türkiye?yi ayakta tutan iller.
- Birçok firma işçi çıkardı. 15 bin kadar işçinin işten çıkarıldığı açıklandı. Bankalar arabadan alanlara sığamaz hale gelmişlerdir.
- Bu manzara ile ilgili başbakan krizi saklamaya çalıştı. Kanun çıkardı dışarıdan gelsin diye. Ne geldiğini bilmiyoruz. Bankaları suçladı. İş adamlarını suçladı. Başbakan onu bunu suçluyor ama sakın yanılmayın başbakan siyaset yapıyor. Kendisini savunuyor. Sorumluluğu kendi üzerinden atmaya çalışıyor
- Başbakan global kriz diyor. Türkiye?de ekonominin yıllarca götürülüşü ile ortaya çıkmış olan bugün kendini gösteren bir sıkıntı var. Türkiye 2002?den bu tarafa sürekli büyüme trendi düşen ülkeler içerisinde. 2008 için büyümenin daha düşük olacağı biliniyor. 2009 yüzde 2?nin altında bir büyüme bekleniyor Bugün Moody?s bir açıklama yaptı. Anlaşma olmazsa Türkiye resesyona girer.
- Bu hükümet görevi aldığı zaman Türkiye?nin cari açığı yoktu. Fazla veriyordu. Ama şimdi cari açık konusunda 50 milyar noktasına gelindi. Cari açıkta bu hükümetin icratıdır.
- Eğer kalkınma hızı senin elindeyse ve o kalkınmayı gerçekleştirmezsen namertsin! Türkiye'ninkalkınma düzeyini çok yüksek düzeyde tutması mümkün de IMF engelliyormuş gibi...
