Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Muzaffer Şenocak savunma yaptı

Ergenekon davasının devam eden duruşmasında savunmasını yapan tutuklu sanık Muzaffer Şenocak, davanın diğer tutuklu sanıklarından Aydın Yüksek'in kendisine ait kişisel bilgilere karşılık ailesini arayarak 250 bin dolar istediğini öne sürdü.

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-12-01 14:19:00

Muzaffer Şenocak savunma yaptı


Silivri Cezaevi içerisindeki duruşma salonunda devam eden Ergenekon davasının bugün duruşmasına ablasının vefatı nedeniyle Mahkeme Başkanı Köksal Şengün katılamazken, mahkemeye kıdemli hakim Hasan Hüseyin Özefe başkanlık yaptı.

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Muzaffer Şenocak, kendisinin işadamı olduğunu ve yurt dışında tekstil, inşaat ve makine işi yaptığını belirterek, davanın tutuklu sanıklarından emekli binbaşı Fikret Emek ile 2004 yılında tanıştıklarını söyledi. Emek ile birlikte iş yaptıklarını ifade eden Muzaffer Şenocak, 'Takip ettiğim iki büyük proje vardı. Fikret Emek'in asker kökenli olması iş görüşmelerinde sorun çıkartıyordu. Bu nedenle sorunlar yaşamaya başladık. Yurt dışından teklif aldım. Kasım 2004'te yurt dışınma çıktım. O tarihten sonrada bir daha Fikret Emek ile görüşmedim' dedi.

2006 yılında Türkiye'ye döndüğünü ifade eden Muzaffer Şenocak, kendisini bir kanalın sahibi olarak tanıtan tutuklu sanıklardan Aydın Yüksek ile tanıştıklarını ve birlikte iş yapmaya başladıklarını söyledi.

Yüksek'in bir iş nedeniyle kendisini Etiler'de Ahmet Özal ile görüştürdüğünü anlatan Şenocak, 'Ortağım Aydın Yüksek ile birlikte bir süre kaldı. Ortağım beni arayarak Aydın Yüksek'in kendisine baskı yaptığını ve pasaportuna el koyduğunu anlattı. Aydın Yüksek, ortağımın telefon numaralarını kopyalayarak yurt dışındaki tüm iş bağlantılarımızı engelledi.

Yurt dışından Türkiye'ye gelerek Aydın Yüksek'e giderek bana ve ortağıma ait belgeleri istedim ama alamadım. Yüksek, ailemi arayarak kişisel bilgilerimden dolayı 250 bin dolar istemiş. Benim bilgilerimden oluşan CD hakkında arama yapması için CD'yi Muzaffer Tekin'e vermiş' diye konuştu.

Muzaffer Şenocak, çantasından çıkan kask, tepe lambası, amonyum nitrat, konserve yiyecek ve gaz maskesinin üzerinde 12 Kasım 1999 Düzce Kaynaşlı depreminin tozu olduğunu ifade etti. Depremden sonra gönüllü olarak Kaynaşlı'ya giden ilk ekibin olduğunu ve ilk 11 kişiuyi kurtardığını anlatan Şenocak, amonyum nitratın deprem bölgesindeki bir iş makinesinin paletleri arasından çıktığını söyledi.

Kendisinde prekans kesici jammer içinde konuşan Şenocak, 'Yurt dışından prekans kesici ve bomba imha robotları getiriyordum. Jandarma bu konuda gayet güzel çalışıyor. Ancak emniyet için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Emniyetin bombaları nasıl patlattığını herkes biliyor. Evimde çıkan bir başka malzeme ise kuyumcular tarafından kullanılan ve Kapalıçarşı'da satılan bir asittir. Bununla altının ayarı belirlenir' dedi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özefe'nin, 'Sende arkasında 'marjinal grup' yazan ve bazı komutanların adının geçtiği 'problemli grup' yazan bir yazı var. Bu konuda ne diyeceksin?' sorusuna Şenocak, Marjinal Grubu'nun yurt dışı işlerini takip eden bir grup olduğunu söyledi.

Mahkeme Başkanı Özefe'nin kendisinde ele geçirilen bir mektubu sorması üzerine Şenocak, yurt dışına gidiş ve gelişlerinde tedarikçi insanlarla tanışırız. Aynı bölgelerde çalışırız. Bu işadamları benden yaşça büyük ve daha deneyimlidirler. Bana savaştan çıkan ülkelerde yatırımın sıcak para olduğunu söylüyorlardı. Bunun gibi ülkelerde alt yapı ve gıda sktörüne yatırım yapılöması gerektiğini söylüyorlardı' dedi.

Devletin yeniden yapılanmasına ilişkin belge hakkında hiçb,ir bilgisinin olmadığını ifade eden Şenocak, 'Muzaffer Tekin'de bulunan CD içindeki 5 dosya bana ait. Bu CD 28 Aralık 2006 yılında Aydın Yüksek tarafınfan oluşturulmuş. O dönemde ben yurt dışındaydım. Gizli olarak nitelendirilen belgelerin hiçbirini bilmiyorum. O konuda hiçbir yorum yapamam' şeklinde konuştu.

Şenocak'ın savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgudsuna geçilfi. Çapraz sorgu sırasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Aydın Yüksek'in bazı sorularına Şenocak'ın avukatı Kenan Aşık, itiraz etti. Aşık, 'Aydın Yüksek müvekkilimden önce savunma yapması gerekiyordu. Ancak avukatını getirtmeyerek savunma yapmamıştır. Biz ona rağmen Aydın Yüksek'in savunmasını yapmadan savunma yapmayacağız demedik. Ancak Yüksek sorularıyla konuyu saptırmaya çalışıyor' dedi.

Tutuklu sanıklardan avukat Kemal Kerinçsiz, duruşmada söz alarak Cumhuriyet Savcılarını eleştirdi. Duruşmadaki savcıların soru sormadığını belirten Kerinçsiz, 'Burada adeta sorgu yapıyorlar. Mahkemenin buna izin vermemesi gerekir' diyerek, Şenocak'a, 'Evinde ele geçirilen malzemeler imha edilmeseydi herhangi bir patlama tehlikesi var mıydı?' şeklinde soru sordu.

Bunun üzerine Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, 'İtiraz ediyorum. Kerinçsiz, kendisini ilgilendirmeyen bir konuda soru soruyor. Ele geçirilen malzemelerin imha edilmesinin Kerinçsiz ile ilgisi yok' dedi.

Bu sırada Şenocak, 'Malzemeler uzun süre saklanabilir. Herhangi bir tehlikesi yok' diye konuştu.

Muzaffer Şenocak, ayrıca savcıların soruları üzerine kendisini asker biri olarak tanıtmadığını ifade etti.

Duruşmaya verilen öğlen arasının ardından devam edilirken, sabah saatlerinde avukatı duruşmada olmadığı için savunmasını yapmayan tutuklu sanık Aydın Yüksek'in avukatının gelmesi üzerine savunmasına geçilmesi bekleniyor.


SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara