Dolar

34,9489

Euro

36,7140

Altın

2.992,18

Bist

10.125,46

Kurtulmuş'a göre CHP isterse çözer

Saadet lideri Numan Kurtulmuş, çarşaflılara rozet takan Baykal'ın yanılgısını düzeltemesini istedi

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-11-30 00:04:00

Kurtulmuş'a göre CHP isterse çözer

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, çarşaf giymiş kadınlara rozet takan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a çağrıda bulunarak, 'Baykal'ın tavrını her ne gerekçe olursa olsun olumlu buluyoruz. Biz bu anlamda CHP'nin tarihi yanılgısı olarak bu çarşaf açılımını kaydediyor ve olumlu buluyoruz. Sayın Baykal ve CHP yetkililerinden ikinci bir tarihi yanılgılarını düzeltmeleri için ellerinde bir fırsat olduğunu ifade ediyoruz. CHP, çarşaf açılımıyla eğer bir seçim yatırımı yapmıyorsa hemen şimdi kamusal alandaki başörtüsü ile ilgili engellemeyi ortadan kaldıracak girişimi bizzati kendisi yapmalıdır'' dedi.

SP İl Başkanları ve Müfettişleri Toplantısı, Antalya'nın Alanya ilçesindeki Bera Otel'de başladı. Toplantıya, il başkanlarının yanı sıra, parti müfettişleri, parti kurmayları ve eski genel başkan Recai Kutan da katıldı.

İl Başkanları Toplantısı'nın açılışında konuşan SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, konuşmasının başında Hindistan'da yaşanan terörist saldırılara değindi. Saldırıyı kınayan Kurtulmuş, saldırıyı gerçekleştirenlerin en büyük düşmanın Müslümanlık olduğunu söyledi.

Masum insanların öldürülmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, 'Hindistan'da, meydana gelen menfur terörist saldırıda, yaklaşık 150 kişiyi aşan masum insan neye ve kime hizmet ettiği belli olmayan terörist gruplar tarafından öldürülmüşlerdir. Partim adına bu saldırıya maruz kalan insanlara, Hindistan hükümetine, bütün insanlığa başsağlığı diliyorum. Bu menfur saldırıda hayatını kaybeden bütün insanların yakınlarına başsağlığı ve metanet diliyorum. Terörist saldırılar, kimden gelirse gelsin, hangi amaca hizmet ettiğini iddia ederse etsin insanlık onuruna yapılmış fevkalade vahşi ve anlamsız saldırılardır.

Bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Masum insanların öldürülmesinin hiç bir meşru gerekçesi olamaz. Böyle bir saldırı, hiç bir şekilde de hiç bir inançla ve dinle bağdaşır vaziyette değildir. Dolayısıyla Hindistan'daki bu insanlık dışı saldırıyı bir dinle ve inançla bağdaştırmak, en çok da o din ve inanç mensuplarına yapılacak olan bir haksızlıktır, bir saldırıdır, bir utanç vesilesidir, o inanç mensuplarını rencide etmektir. Dolayısıyla hem Türkiye adına, hem Müslüman dünyası adına bu saldırıyı gerçekleştirenlerin en büyük düşmanının, Müslümanlık olduğunu ve İslam dünyası olduğunu ifade etmek istiyorum'' dedi.

Bu tür terör saldırılarının, bir din ve medeniyetle irtibatlandırılmasının altında art niyet olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, 'Farklı inanç ve dinler arasındaki çatışmalardan güç alan emperyalist baskıları çok daha fazla arttırır. Bu tür olaylar, özellikle emperyalist politikaların, terörün muhatap olduğu yörelere yerleşmesine vesile olmaktadır. Dolayısıyla emperyalizme karşı hareket ettiğini zanneden bu terörist odaklar, aslında 'Zaten dünyanın dört bir tarafını nasıl işgal ederiz' diye planlar geliştirmekte olan emperyalist güçlerin ekmeklerine yağ sürmektedir. Bütün dünyayı, bütün insanlığı, bu hain saldırılar karşısında uyanık olmaya çağırıyorum. Bu saldırılar bahane edilerek dünyanın yeni bir bölgesinde yeni bir takım işgallerin, katliamların ve yeni bir takım emperyalist planların devreye sokulmaması konusunda uyanık olmaya da davet ediyorum'' diye konuştu.

Konuşmasında hükümeti sert bir dille eleştiren Kurtulmuş, hükümeti ekonomik krizle ilgili son derece tutarsız kararsız bir politika izlemekle suçladı. Başbakan'ın Hamdolsun açıklamasına gönderme yapan Kurtulmuş, ' Hamdolsun bize bu kriz gelmez diye başlayan diyaloglar 'evet kriz bize de geldi' şeklinde görüşlerle devam etmektedir. Önce atınızı sağlam kazığa bağlayıp sonra hamdedin. Uygulanan program ne yazık ki zaten IMF'nin bu programa müdahale edeceklerini bildikleri için 'acaba IMF ne der' diye temkinli davranmak için bir zaman kazanma taktiği olarak ortaya konuldu. 3 hafta önce 'ümüğümüzü sıkarsanız biz IMF ile görüşmeyiz' dedi.

Şimdi şunu birinin izah etmesi lazım. Bu konuşmadan 15 gün sonra Washington'a gidip geldikten sonra, 'Biz de zaten sizden para almaya gelmiştik' dediler. Bu 15 günde ne değişti de IMF'nin karşısında bu kadar uysal bir hale geldiler. Acaba hükümetin tavrını değiştiren esas neden nedir? Bunu önce anlatsınlar ki biz de krize karşı nasıl davranıyorlar bilelim, ona karşı yol gösterecek programlarımızı söyleyelim. Anlaşılan şudur. Dünyanın egemenleri ve onların yerli işbirlikçileri, hükümeti IMF programının emrinden çıkmama konusunda uyarmışlardır. Dünyanın hiç bir yerinde bir başbakan 15 gün önce söylediğinin 15 gün sonra tam tersini söyleme cesareti gösteremez. Başbakana dostane söylüyorum. Çok önemsedikleri bu IMF'yi artık dünyada ciddiye alan yok. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan küresel sistemin uluslararası kurum ve kuruluşları iflas etti. Baata IMF, Uluslararası Ticaret Örgütü ve Dünya Bankası olmak üzere bütün bu kuruluşlar iflas etti. Dünya (Yeni bir sistem nasıl kurulur tartışmasını yaparken bizimkiler 'IMF'den nasıl medet umulur' arayışı içindeler'' şeklinde konuştu.

Hükümetin, Türkiye'nin daha fazla krizle uğraşmaması için, IMF bağımlılığından kurtarılması gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, 'Elinizde şimdi bir bütçe var. Görünen o ki bu bütçeyi siz yapmayacaksınız. IMF yapacak. Türkiye'nin hayrına bir şey yapmak istiyorsanız, Türkiye'nin daha fazla krizlerle boğuşmasını istemiyorsanız, lütfen bu millete inanıyor ve seviyorsanız önce şu IMF bağımlılığından kurtulun. IMF'den 40 milyar dolar istiyorsunuz. İç ve dış borcu 500 milyar dolara yaklaşmış olan bir ülkede 19 milyar dolardan medet ummaya Nçalışmak saflıktır'' dedi.

Ekonomik krizin giderek daha etkili olacağını da söyleyen Kurtulmuş, önümüzdeki bir yıl içinde mevcut iş yerlerinin yüzde 25'inin daha kapanacağı iddiasında bulundu. Kurtulmuş, Türkiye'de işsizliğin hükümet tarafından açıklandığı gibi yüzde 9 değil, yüzde 20 olduğunu da iddia etti.

CHP'NİN ÇARŞAF AÇILIMI

Konuşmasında, ana muhalefet partisi CHP'yi eleştiren kurtulmuş, çarşaf açılımı konusunda CHP'nin tavrının doğru olduğunu söyledi. CHP'nin bu konudaki samimi olup olmadığını zamanın göstereceğini de kaydeden Kurtulmuşlu şöyle devam etti: ''Çarşafla ilgili ortaya koyduğu tavır, hangi amaçla ve hangi niyetle yapılmış olursa olsun CHP'nin bu açılımını fevkalade olumlu bulduğumuzu ifade ediyoruz. Bazı CHP'lilerin, (Biz çarşaflıları eğiteceğiz. Bu eğitimin sonunda o kadınlar çarşaflarını çıkararak modernleşecekler ve çarşaflarından böylece kurtulmuş olacaklar) dediğini duyuyoruz. Bir taratan açılım yapacağım iddiasıyla ortaya çıkacaksınız bir taraftan da açılım yaptığınız kesimde insanları rencide edeceksiniz. Yine de bu tavırlara rağmen biz CHP'nin bu tavrını Türkiye için olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. CHP'nin bu adımı atmasının arkasındaki esas güç milletimizin bizzati kendi gücüdür''.

CHP'nin ve Baykal'ın, türban konusunda da bir açılım yapması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: 'Biz bu anlamda CHP''nin tarihi yanılgısı olarak bu çarşaf açılımını kaydediyor ve olumlu buluyoruz. Sayın Baykal ve CHP yetkililerinden ikinci bir tarihi yanılgılarını düzeltmeleri için ellerinde bir fırsat olduğunu ifade ediyoruz. Bugün çarşaflı hanımların yakasına rozet takan CHP'liler, üniversite kapılarında masum bir şekilde, mazlum ve gözü yaşlı bir şekilde bekleyen o kızlarımızın, o evlatlarımızın gözyaşlarını dindirecek yeni bir kararlılığın içinde olmak zorundadırlar.

Bu kızlarımızın gözyaşlarını dindirmek yerine (Kamusal alanda bu işler olmaz) diyerek Türkiye'yi yasal olarak, anayasal olarak bir çıkmazın içine sokan CHP, çarşaf açılımıyla eğer bir seçim yatırımı yapmıyorsa hemen şimdi kamusal alandaki başörtüsü ile ilgili engellemeyi ortadan kaldıracak girişimi bizzati kendisi yapmalıdır''.

Kurtulmuş, 29 Mart'taki seçimlerde AK Parti'nin tökezlemesinin başlangıcı olacağını ve milli görüş anlayışının yeniden Türkiye'de büyük bir yükselme içine gireceğini de sözlerine ekledi.

Haber Ara