Otoda normalleşme bekleniyor

Yılda 1.2 milyon adet araç üreten ve yüzde 85'ini 165 ülkeye ihraç eden Türkiye, üretimin 4'te 3'ü hafif ticari araç olduğu için taleplerin açılması ile kısa sürede sipariş alma imkanına sahip olacak. Binek otomobil üretiminin ise 2009 ikinci yarısında canlanması bekleniyor. Şu anda otomotiv yan sanayiinde bazı firmalar sistem iyileştirmesi ve mutat bakımlarını yapıyor.

Bursa'da birçok otomobil fabrikasına metal parçalar üreten Ermetal Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Gülener, ülkemizdeki otomotivin sektörünün her geçen yıl yükselerek büyüdüğüne dikkat çekerek, 'Otomotivde iyi bir noktadayız. 2007-2008 programlarında yıllık 1.2 milyon adet araç yapabilecek seviyeye geldik. 2010-12 döneminde yılda 2 milyon adet araç yapmak üzere bir hedef aldık. Bu hedefe göre yatırımları yaptık. Küresel krizdeki ani dalgalanma ve otomotivdeki taleplerin ertelenmesi sebebiyle programların düşmesi bizi şoka uğrattı. Hepimizin yatırımı dolayısıyla borçları var. Eğittiğimiz insanların kalitesi var. Boşta kalan firmanın insanlara para vermesi zordur. Hepimiz, ucu başına denk gelen hesaplarla yatırım yapıp yükseliyoruz. Banka kredilerinin limitlerini zorlayarak kullanıyoruz. Bu zamanda kimse yetişmiş elemanını çıkarmak istemez. Bu dönemlerde, ancak asıl binayı korumak adına bu hareketler yapılabilir. Aralık, ocak ve şubat, 3 tane kötü ay. Kötü üretim rakamlarının olduğu aylar olarak görüyoruz. Ancak marttan itibaren siparişler açılır, 2009 yılının ikinci yarısında tekrar iyi bir noktaya geliriz' dedi.

'Otomotivde Türkiye'nin şansı hafif ticari araç üretmesi'

Küresel krize yakalanan otomotiv sektörünün önemli bir şansı olduğuna işaret eden Gülener, 'Türkiye'nin bir şansı var. Türkiye'de toplam üretimin yüzde 75'i hafif ticari araç ölçeğindedir. Hafif ticari araç, ihtiyaçları her şekilde daha fazla karşılayan, insanın hep elinin altındaki araçtır. Kişilerin, kurumların, ailelerin, şahısların elinin altındadır.

Binek otomobil daha geç devreye girer, onların pazarları daha geç açılır. Türkiye'nin toplam üretiminin yüzde 85'i ihraç ediliyor. 165 ülkeye ihracat yapıyoruz. Aniden durmamız kadar, çok kısa zamanda gelişmemizde de bir açılım olacaktır.Türkiye'de maalesef birden bire karamsar olmak alışkanlığımızı bırakamıyoruz. Otomotiv lider sektör. Kayıt içinde bir sektör, verimliliği yüksek, izlenebilirliği yüksek, geleceği daima iyi rakamlar, üretimler getirebilecek bir sektör. Bunun birden bire yerin dibine vurulması olmaz' açıklamasını yaptı.

Türkiye'nin üretim kalitesi, standartları ve mühendisinin emeği ile kendini ispat ettiğini anlatan Gülener, 'Bu bakımdan süratli bir şekilde Avrupa'daki yeni tasarımlar, projeler Türkiye'ye geliyor. Zaten çok şey geldi. Bizim bu inandırıcılığımız ile 2010'da yeni çıkacak araçların birçoğu için görüşmelerimiz devam ediyor' dedi.

Otomotivin tamamının kayıt altında olan bir sektör olduğuna işaret eden, '1 ton pamuk, 4 kişinin yıllık gelirini karşılar, bir ton demir cevheri 10 kişinin gelirini karşılar. Tekstilde kayıt oranı düşüktür, metal sanayiinin hurdası bile kayıt altındadır. Hükümet, 3-6 aylık sıkışık dönemde otomotivde iç piyasayı canlandırmak için bir tedbir alabilirdi. Siyasi irade vahameti en geç anlayan kurumdur.

Sadece bu hükümet için söylemiyorum, gelmiş geçmiş hükümetler için de böyledir. Popülist cümleler, yaklaşımlar, halka olumsuz cümle kurmamak adına sarf edilen bütün sözler geç kalmışlığın ifadesidir. Hükümetimizin ÖTV'yi düşürme muhabbetindeki tavrını da yanlış buluyorum. Yüzde 5'lik indirimi biz söylemedik, bu hükümet tarafından geldi. Maliye Bakanı'nın bunun söz konusu bile olamayacağını söyleyip reddetmesi, üreticiyle alay etmek gibi geliyor, bizleri üzüyor.

Bizler durursak, ana sanayi otomobil üretmez ise, siyasi irade tedbir amaçlı hiçbir çözüm üretmez ise, cezasını yine siyasi irade çeker. Vergi gelirleri düşer' ifadelerini kullandı.