'Özel muayene' tarih oluyor

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2009 yılında kanunlaşması beklenen Tam Gün Yasası ile kamuya ait hastanelerde 'özel muayene' döneminin kapanacağını belirterek, 'Yeni yasa ile bir profesörün maaşı ek ödemelerle 14 bin YTL'ye ulaşıyor, ama parayı vatandaştan alarak değil. Vatandaş olarak devletten alacağım sağlık hizmeti için neden para vereyim. Bu sistemi düzelteceğiz' dedi. Bakan Akdağ, Denizli'de geçirdiği trafik kazası sonucu boyundan aşağısı felç olan ve ambulans helikopterle getirildiği Ankara'da tedavisi süren 9 yaşındaki Şirvan için kök hücre nakli yapılacağı yönündeki haberlere de, 'Sağlık Bakanı olarak buna ben bile karar veremem. Etik Kurulu onayı ve ailenin rızasıyla yapılabilir' yanıtını verdi.

Bakan Akdağ, Sheraton Otel'de düzenlediği basın toplantısında 6 yıllık icraatlarını anlattı. Hesap verebilirlik adına bu toplantıyı düzenlediğini belirten Akdağ, siyasilerin zaman zaman bunu yapması gerektiğini düşündüğünü vurguladı. 6 yıl içinde zihinsel ve yapısal dönüşüm gerçekleştirdiklerini ifade eden Akdağ, sağlık hizmetlerinin eşit, kaliteli ve erişilebilir olması için çok çalıştıklarını söyledi. Bugün hekimlerin yüzde 74'ünün muayenehanelerini kapatarak tam zamanlı gönüllü olarak devlet hastanelerinde çalışmaya başladığını anlatan Akdağ, 'Geçmişte hastaneye gittiğinizde 'özel muayenehaneme gel' mantığı vardı. Bugün hekimlerimizin yüzde 74'ü kamuda görev yapıyor. 5 sene önce bu söylenseydi kimse inanmazdı. Çünkü devlet bile gücünün bu kadar olduğunu düşünüyordu. Bunu yaparken karşımıza lobiler çıktı, yine çıkacaklardır' diye konuştu.

Akdağ, SSK ve devlet hastanelerinin birleştirildiği 2004 yılında büyük sıkıntılar yaşadıklarını ancak her şeye rağmen bu büyük projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Akdağ, 2002'de yüzde 78 olan hastanede doğum oranının 2007'de yüzde 84'e, 2008'de ise yüzde 92'ye ulaştığını belirtti. 2007 yılında binde 16 olan yenidoğan ölüm hızının 2008 yılında binde 11.4'e, binde 28 olan bebek ölüm hızının ise binde 18'e, 1998 yılında yüz binde 70 olan anne ölüm hızının ise yüz binde 19'a gerilediğini kaydetti.

Geçmişte acil yardım hizmetlerinde yaşanan sorunların büyük ölçüde geride bırakıldığını anlatan Akdağ, 'Ambulans isteyen vatandaşlardan mazot parası isteniyordu, bu artık tarihe karıştı. Bugün hava ambulans sistemine sahibiz. 3 hava ambulansla başladık, yıl sonuna kadar 17 helikopter ve 2 uçakla yola devam edeceğiz. Bir uçuşun bedeli 5 bin euro ama vatandaşımıza helal olsun. Vatandaştan ambulans için mazot parası alındığı günlerden hava ambulans dönemine geldik' şeklinde konuştu.

Akdağ, yeni yapılan hastanelerin 'koğuş' sistemi yerine banyolu, tuvaletli tek odalar şeklinde inşa edildiğini belirterek, 2003 yılında yüzde 39 olan vatandaş memnuniyetinin bugün yüzde 66'lara ulaştığını söyledi. Bakan Akdağ, kapalı ve bazı özel alanlarda sigara içilmesini yasaklayan yasadan 'özgürlük hareketi' olarak söz ederken, 'Bu uygulamadan sonra 'Ben sigara içiyorum neden benim özgürlüğümü kısıtlıyorsun?' diyen arkadaşlarım, hatta milletvekilleri oldu. Bu bir özgürlük hareketidir. Sigara
içenlerin içmeyenleri zehirlemesini engelledik. Uygulamadan sonra sigara içme oranı yüzde 4-5 azaldı, 2009 sonunda bu rakamın yüzde 10'lara ulaşmasını hedefliyoruz' dedi.

'Kamuya ait hastanelerde 'özel muayene' tarihe karışacak'

Konuşmasının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Akdağ, bıçak parasını 'cezalarla' değil sistemi tamir ederek tamamen önleyeceklerini vurguladı. Akdağ, sigara yasağı konusunda geri adım atmalarının söz konusu olmadığını da belirterek, 'Güvencemiz Başbakan'dır. Başından beri bize çok destek verdi. Kendisi sigaraya karşı çok hassas, onlarca kişiye sigara bıraktırdı, ikna kabiliyeti de çok güçlü. Sigara yasağı konusunda arkamızda hükümet iradesi var' diye konuştu.

Akdağ, Denizli'de geçirdiği trafik kazası sonucu boyundan aşağısı felç olan ve ambulans helikopterle getirildiği Ankara'da tedavisi süren 9 yaşındaki Şirvan için kök hücre nakli yapılacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

'Bu yavrumuz bir kaza geçirmiş ve vücudunun bazı bölgelerini kullanamaz duruma gelmiş. Kök hücre nakli dünyada ve Türkiye'de bilimsel kurumların 'deneysel' seviyede kabul ettiği bir tedavi biçimidir. Kesinlikle standart bir tedavi yöntemi değildir. Ancak Etik Kurulu onayı ve ailenin rızasıyla yapılabilir. Ben medyada çıkan haberler üzerine başhekimi aradım, kendisi kök hücre yapılması gerektiği yönünde bir değerlendirmesi olmadığını söyledi. Sağlık Bakanı olarak buna ben karar veremem, buna yetkim ve bilgim yok.'

Akdağ, Tam Gün Yasası ile kamuya ait hastanelerde 'özel muayene' döneminin tarihe karışacağını da vurgulayarak, 'Öğretim görevlilerinin dışarıda muayenehaneleri var veya hastanede öğleden sonra özel muayene, özel müdahale ve özel ameliyat yapıyorlar. Bunda hukuken hiçbir engel yok, yasalar bu hakkı tanımış. Ancak bize göre bu sistem arızalıdır. Örneğin ben SSK'lı bir işçiyim, bana kamu hastanelerinde tıbbi bir işlem yapılıyorsa neden para vereyim? Vatandaş olarak ayrıca para ödüyorsam sistemde bir arıza var demektir. Öğretim üyelerinin elbette hatırı sayılır bir kazancı olmalıdır. Ama bu geliri özel muayene ve özel ameliyatlarla değil, toplam iş üzerinden döner sermaye olarak alsınlar istiyoruz. Buradan değerli öğretim üyelerini suçladığım sonucu çıkarılmasın, ben bozuk bir sistemi düzeltmekten bahsediyorum. Yeni yasa ile bir profesörün maaşı ek ödemelerle 14 bin YTL'ye ulaşıyor, ama parayı vatandaştan alarak değil. Vatandaş olarak devletten alacağım sağlık hizmeti için neden para vereyim. Bu sistemi düzelteceğiz' dedi.

Bakan Akdağ, bir gazetecinin, 'Pembe bir tablo çizdiniz' sözlerine kızarak, 'Ben pembe tablo çizmedim, mevcut tabloyu yansıttım. Pembe mi, siyah mı buna siz karar verin. Ben Sağlık Bakanıyım, sihirbaz değilim. Ülkenin şartları ile ülkeye hizmet etmeye çalışan bir hükümetin üyesiyim' diye konuştu.