Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küresel ekonomik krizin Türkiye'deki diğer sektörlerde olduğu gibi inşaatta da yatırımları olumsuz etkilediğini, satışlardaki düşüşün yaşanan sıkıntıyı daha da artırdığını söyledi.
Sektördeki durgunluğu aşmak isteyen müteahhitlerin, konut fiyatlarında indirim veya satışı cazip hale getirecek aktivitelere yönelmesinin normal olduğunu belirten Avcı, bunun, ''ticaretin kendi kuralları içerisinde yoluna devam etmesinin sağlanması adına atılan adımlar'' olduğunu ifade etti.
Konut maliyetlerinde belirleyici faktörün arsa olduğuna işaret eden Avcı, sektördeki durgunluğu aşmak isteyen müteahhitlerin fiyatları yüzde 20-25 oranında düşürdüklerini, ayrıca otomobil veya tasarım hizmeti gibi promosyon uyguladıklarını bildirdi.
Küresel ekonomik kriz nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşandığını belirten Avcı, şöyle konuştu:
''Bu süreçte fiyatta indirimin yanı sıra promosyonlarla satışlar cazip hale getirilmeye çalışılıyor. Herkes sıkıntıyı aşmanın arayışı içinde bulunuyor. Ama daha da önemlisi, ekonominin istikrar içinde gitmesi ve yarınlara güvenle bakabilmek. Bunun sağlanması halinde barınmak, insanın en tabi hakkıdır. Bu anlamda ihtiyaç sahipleri konut alımına yönelirler.
Adana'da da Türkiye'nin farklı illerinde de konut açığı var. Satışa arz edilen ve stokmuş gibi gözüken konutlar fazla değil. Çünkü, Türkiye'de insanca yaşayabilecekleri konut açığı var. Sadece başını sokacağı, alt yapısı olmayan, hijyen koşullarından uzak, başına suyun aktığı, selin bastığı, kanalizasyonun tıkandığı veya izolasyonu olmayan yazın sıcak, kışın soğuk ortamlarla hastalığa ve mikroplara sürekli davetiye çıkaran ortamların haricinde konut edinilebilmesi noktasında açık var.''
-TOKİ'NİN HİZMETLERİ-
Avcı, istikrarın sağlanmasının yanı sıra devletin, sosyal yönüyle ev edinmek isteyenlere yardımcı olabileceği bir mekanizmanın da ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi.
Hükümetinin, bu mekanizmayı Türkiye'nin çeşitli yerlerinde TOKİ aracılığıyla kullanmaya çalıştığını belirten Avcı, bu kuruluşun bina yapımında veya projelendirmede önemli bir gelişme kaydettiğini anlattı.
Avcı, TOKİ'nin bu gelişmeyi, binayı dört duvar olarak görmeyerek ayrıca sağlıklı alt yapı, oyun ve dinlenme alanları, oto parklar ve çevre düzenlemesi gibi sosyal donatılarla sağladığını ifade ederek, ''Ve özellikle Anadolu'daki yapım kalitesinin standardını biraz yükselttiği gerçek. Münferit olarak iş verdiği müteahhitlerin başarısızlığı veya kalitesiz iş yapmasının ise bu başarıyı tümüyle kapatmaması lazım'' dedi.
Parası olup da artık eskidiğini düşünerek tamiri ve onarımıyla uğraşmaktansa yenisini edinmek isteyenler ile hiç evi olmayanların konut taleplerinin sürdüğünü belirten Avcı, bu iki gruba yönelik olarak müteahhitlerin üzerine düşeni yaptıklarını kaydetti.
Avcı, bu konutların satışlarını tetikleyecek mekanizmanın olması gerektiğini belirterek, ''İhtiyacı olanlar gerek banka kredileri veya başka tür desteklerle teşvik edilmelidir. Bunun için de hükümetin gerekli altyapıyı oluşturması gerekir. Eğer bu sağlanırsa ihtiyacı olan hemen ev alır'' diye konuştu.
Konut fiyatlarının en düşük seviyede seyrettiğini belirten ve ihtiyacı olan için cazip bir süreçten geçildiğini ifade eden Avcı, ''Uzun süredir inşaat malzemelerine zam gelmemişti. Hem bu durum, hem de durgunluğun yarattığı fırsatından yararlanılmalı. Dövizdeki hareketlenme, doğal gaz ve elektrik zamları ister istemez yeni üretilen inşaat malzemelerinde fiyat artışına neden olacaktır. Müteahhitler de bu girdi fiyatlarındaki artışı ürettiği dairelere yansıtacak'' dedi.
-DÜZENLEME BEKLENTİSİ-
Avcı, reel satış fiyatı ile tapudaki fiyatların bire bir örtüşmesi konusundaki düzenlemenin de hem müteahhitleri hem de konut alacak vatandaşları sıkıntıya sürüklediğini söyledi.
Bu konuda yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini savunan Avcı, şunları kaydetti:
''Bu günkü darboğaz içinde hem konut edinmek isteyenler hem de inşaat sektörünün desteklenmesi gerekir. En azından katma değer vergisi ve tapu harçlarında indirimler gibi insanları motive edici şeylerin yapılıyor olması lazım. Bu, hem niteliksiz iş gücüne çok büyük bir çalışma sahası olan inşaat sektörünün ayakta kalmasını, hem de insanların insanca yaşayabilecekleri mekanlara kavuşmasını sağlar. Böylece sektördeki durgunluk aşılmış olur veya negatife girmez.''