Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Ergenekon davası duruşması sürüyor

Ergenekon davasında sanıklar, savunma vermeye devam ediyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-11-24 14:34:00

Ergenekon davası duruşması sürüyor



Ergenekon davasında sanıklar, savunma vermeye devam ediyor. Sanıklardan Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız, Aydın Doğan'a danışmanlık yaptığı iddiasını reddetti.

Tutuksuz sanık Ayşe Asuman Özdemir'in çok kısık sesle savunma yapması dikkat çekti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü oturumunda, sanık İsmail Yıldız'ın yarım kalan savunmasına devam edildi. Cuma günkü savunmasının iş adamı Aydın Doğan'a danışmanlık yaptığı şeklinde değerlendirildiğini belirten Yıldız, Aydın Doğan ile iş görüşmesi yaptığını, fakat kendisine hiçbir şekilde danışmanlık yapmadığı söyledi. Soruşturmanın TSK ve istihbarat bürokrasisini hedef aldını öne süren Yıldız, bürosundan alınan CD'leri ve Hard Disk'lerin delil olarak sayılmasını istemediğini belirtti. Yıldız, 'Çünkü içine ne gibi bilgi ve belgelerin enjekte edildiğini bilmiyorum. Örneğin, kuvvacı derneklerin çetelesi ve özel kuvva komutanlığıyla ilgili sunumlardan haberim yoktu.' dedi.

Sanık Yıldız'ın avukatı Dursun Yassıkaya ise, tarihi bir davaya tanıklık edildiğini söyleyerek, 'Suçu işleyen kim olursa olsun makam ve mevkilerini kullanarak bir suç işlemişse el birliğiyle karşısında olduğumuzun bilinmesini istiyorum. Hukukta delilden suçluya gitmek esastır. Ancak delilsiz 'suçlusun, suçunu kabul et' denildiğini ilk kez bu davada görüyoruz. İsmail Yıldız'ın tutuklandığı süreçte Türkiye konjoktörünü bilmek gerekir.' diye konuştu.

Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davanın iddianamesinden 3 paragraf okuyan Yassıkaya, 'Bu davadaki iddialarla benzerlik gösteriyor.' ifadelerini kullandı.

Sayın Başbakan'ın 'Ben bu davanın savcısıyım' sözünü hatırlatan Avukat Yassıkaya, 'Bu üsluba mahkeme savcılarının şöyle cevap vermelerini beklerdik, 'sayın Başbakan, dur orada haddini bil. Bu memleketin savcıları var, yargı sistemi var. Sen işini yap. Yoksa istifa ederim.' Ancak bu dava sürecinde bazı insanların ego tatminini gördük. Böyle bir yargılama kilise çağındaki mahkemelerde görülür.' şeklinde konuştu. Avukat Yassıkaya, dosyada gizli olarak karar alınan belgelerin açıklanmasını isteyerek, bu belgelere göre savunma haklarını saklı tuttuklarını ifade etti.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sanıklar Murat Yücel ve Kemal Şahin'e kendisini merkez valisi, adını da 'Bülent' olarak tanıtıp tanıtmadığını sorması üzerine sanık İsmail Yıldız, 'Onlar öyle söylemiş olabilirler. Ama onların söylediği doğru olduğunu göstermez. Kendileriyle görüşürken mülkiye müfettişi ve olağanüstü bölge eski valisi yanımdaydı. ilk kez tanıştığım bir kişiye kendimi vali olarak tanıtmam hiç de etik değil.' diye konuştu.

Savcı Nihat Taşkın, SESAR danışmanlık şirketinde John Konkslatel isimli bir kişiyle görüşüp görüşmediğini İsmail Yıldız'a sordu. Yıldız da, bu kişinin ABD Büyükeliçiliği'nden bir yetkili olduğunu belirterek, 'Devletin ilgili birimleri di bunu bilir. Ankara'da bulunduğumuz yer itibariyle adım başı 2-3 tane polis vardır. Dolayısıyla bilmemeleri imkansız. Sitemde Ros Ailson'a ve Edilman'a mektup diye iki ayrı yazı yazdım. Ne konuştuğumuz bu yazılarda mevcuttur.' cevabını verdi.

AK Parti milletvekilleriyle ilgili fişleme yaptığı, bu konuda da bilgisayarında kişisel bilgilerin bulunduğuna yönelik soru üzerine Yıldız, 'AK Parti milletvekilleriyle ilgili parti tarafından hazırlanan bir belgeydi. Bu belgeyle görüştüğüm 4 genel başkan yardımcısından birinden aldım. Ancak uzun zaman olduğu için hangisinden aldığımı bilemiyorum. SESAR'ın bunu hazırlamaya alt yapısı yetmez. Daha ziyade bir istihbarat birimi tarafından hazırlanmış rapordur. AK Parti'nin bütünlüğünü korumaya yönelik bir analizdi. Ben de, benden istenen yorumu yaptım ve faturasını da kesip partiye gönderdim. AK Parti Hükümeti'nin başarısı benim başarımdır. Gerektiğinde desteklemeliyiz. Eleştireceğiz de. Ama iktadar gelip bundan dolayı bize suçlama yöneltmemeli.' şeklinde konuştu.

İddianamede birçok kez kiliseye gidip gitmediğini sorulması üzerine Yıldız, Cuma namazlarını aksatmamaya çalıştığını ancak ziyaret amaçlı da olsa bir kez daha kiliseyi gitmediğini söyledi.

Sanıklardan Hayrettin Ertekin, İsmail Yıldız'a, 'Siyasi partilerle çalıştığınızı söylediniz. Muhtemelen AK Parti ile de çalışıp ücretinizi aldınız. Memleketin bu hale gelmesinde, yıkıntıya, döküntüye dönüşmesinde katkıda bulunduğunuz için vicdan azabı çekiyor musunuz?' diye sordu. Yıldız da, 'Benim çalışmalarım, hükümetin memleketi sizin bahsettiğiniz hale getirmemesidir.' cevabını verdi.

Bu arada, nakli beklediğini söyleyen tutuksuz sanık Ayşe Asuman Özdemir avukatlarıyla birlikte duruşmaya katıldı. Özdemir'in avukatı Şahin Zenginal, müvekkilinin hasta olduğu, ayakta durmakta güçlük çektiğini belirterek, bir an önce savunma yapmak istediklerini söyledi. Mahkeme heyetinin kabul etmesi üzerine savunmasına başlayan Ayşe Asuman Özdemir'in çok kısık bir sesle konuşması dikkat çekti. Bunun üzerine Özdemir'in hazırladığı 2 sayfalık savunmayı mahkeme başkanı okudu. Tutuklanana kadar gazeteci ve yazar olduğunu söyleyen Özdemir, ilaç aldığı için algılama ve konuşmada güçlük çektiğini, bazen koptuğunu ifade etti. 'Timet' kodadını kullanıp kullanmadığı sorulan Özdemir, 'Ben Çerkez'im. Çerkezce'de 'tamate' olan bir kelime iddianameye yanlış yansımış. Bunun anlamı da 'yol gösterici'dir. Hiçbir terör örgütüne üye olmadığını söyleyen Özdemir, 'Terörü de lanetliyorum, Atatürk'ün kurduğu TC üniter yapısına bağlıyım.' diye konuştu.

Öte yandan, 60 metrekarelik bir alanın duruşma salonuna katılması dikkatlerden kaçmadı.

Haber Ara